Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/536 E. 2020/133 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/536
KARAR NO : 2020/133

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 23/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına … Bank … Şube Müdürlüğünden, …. Bankası …. Şube Müdürlüğünden ve …. Bankası …. Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, …bank …. şubesinden alınan çeklerden …. numaralı olan 30.000,00 TL. bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla , davalı …San.tic.Ltd.şti.’nin lehtar ve …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin hamili göründüğü ….bank …. Şubesi’nin 18.03.2016 keşide tarihli, …. nolu ve 30.000,00 TL.bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, dava konusu çekin %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesine, dava sonucu verilecek karar kesinleşinceye kadar müvekkili hakkında açılacak icra takibinin, ihtiyati tedbir yolu ,ile teminatsız olarak durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.dava dilekçesine verdiği cevapta özetle; Dava konusu çekin yetkili kişi tarafından imzalandığını, müvekkil şirketin alacaklı olduğu …’dan ciro yoluyla aldığını, …’a verilen 24.08.2015 tarihli tahsilat makbuzu’nu delil olarak sunduklarını, diğer delilin ise sözkonusu çekin 30.09.2015 tarihinde müvekkil firmanın teminat ve tahsilat maksadı ile …. Bankası …. Şubesine verilmiş olduğunu, İyi niyetli 3. Kişi olduklarını, beyan etmiştir.
Davalı …San.tic.Ltd.şti. vekilince dava dilekçesine verdiği cevapta; Dava dilekçesinde bahsi geçen çekle müvekkil şirketin herhangibir ilgisinin bulunmadığını, şirket kayıtlarında böyle bir çek bulunmadığını ve davacı şirketle uzun yıllardır nakit olarak çalıştıklarını, davaya konu çekin şirketlerince ciro edilmesinin imkansız olduğunu, çekteki imza ve ciroya itiraz ettiklerini ve çekin kendileri tarafından tedavüle sürülmediğini, beyan etmiştir.
Davalı … ve … ‘ye usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … tarafından davacı adına keşide edilen çekler nedeniyle açılan çok sayıda dava dosyası mahkememizin …. esas sayıla dava dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra her bir çek yönünden dosyalar tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde; … bank …. Şubesine ait çekin 18/03/2018 tarihli 30.000 TL bedelli olduğu, keşidecinin … Ltd. Şti olduğu, lehtarın …. San. Tic. Ltd. Şti olduğu, çekin cirolanara …’a verildiği, ve … cirosu ile …. San. ve Tic. Ltd. Şti. Verildiği, …. şirketi tarafından takas merkezi aracılığı ile çekin ibraz edildiği, keşideci imzasının tutmaması nedeniyle işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.
Büyükçekmece CBS … soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve …’ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/08/2018 tarihli raporunda; Davacının, …. San. Tic. Ltd. Şti. ile …. nolu hesap altında bir ticari ilişkisinin mevcut olduğu, ancak bu hesapta huzurdaki davaya konu çeke ilişkin bir kayda ve çekin …. Makine’ye çıkışına ilişkin de herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacının ticari defterlerinde davalı dava dışı … – …. Mobilya ve davalı …. Ltd.Şti ile de herhangi bir ticari ilişkiye ve defter kaydına rastlanmadığı, ciro silsilesine ve davalı …. San.Tic.Ltd.Şti. ticari defterlerine bakıldığında söz konusu çekin, 10/08/2015 tarihinde …. Azmi numaralı hesapta davalı …’a alacak kaydı verilerek kaydedilmiş olduğu, yani çekin …’dan alınmış şekilde kayıtlı olduğu, dava konusu çek, temsil yetkisi bulunmayan kimse (azlolunan ticari vekil) tarafından temsil yetkisi sona erdiği ve durumun ilan edildiği tarihten sonra düzenlendiğinden, söz konusu çekin davacı borçlu yönünden hükümsüz olduğu, temsile dayanan hükümsüzlük defi mudak de filerden olduğundan davalı cirantaya karşı da ileri sürülebileceği, çekin ileri keşide tarihli olması ihtimalinin (savunmasının) keşidecinin taahhüdünün geçerliliği yönünden önem arzettiği, bu hususta senede karşı senede ispat kuralı ve Yargıtay içtihadı gereği ileri tarihli çek keşide edilmesi olgusunun senet yahut kesin delillerle ispatı aranacak olup bu yönde davalı yanca sunulan belgelerin (teslim tutanakları) değerlendirilmesi hususunda ise yetkinin, delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemede olduğu, bu belgelere üstünlük tanınırsa çekin ileri keşide tarihli olarak vekilin azlinden önce düzenlenmiş olacağından keşideci davacının taahhüdünün hükümsüz olmayacağı ve bu halde menfi tespit talebinin kabul edilemeyeceği, menfi tespit talebi kabul edilsin edilmesin imzaların istiklali ilkesi gereği (TTK 677) keşidecinin taahhüdünün hükümsüzlüğünün dahi diğer imzaların sıhhatine halel getirmeyeceğinden çekin diğer imza sahipleri (lehdar, ciranta ve avalisder) yönünden borç doğurmaya devam edeceğinden, hak sahiplerinden alınarak davacıya istirdadının mümkün olmadığı kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti 04/10/2019 tarihli raporunda özetle; Çek’in ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘’yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, Davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceğini bildirmiştir.
Dava, dava konusu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığı tespiti istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre; davacının davalılardan …’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece … Noterliğin …. yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı …’ye “milli ve yabancı bankalar ile özel finans kurumları nezdinde adına her türlü hesap açmaya, açılacak hesaplar ile bu güne kadar açılmış mevcut hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, çek karnesi talep etmeye, almaya, evrakları tanzim ve imzaya, çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya” yönelik geniş yetkiler verildiği, davalı …’nün C. Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden …. Bank, …. Bank ve …. Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği, davacı tarafından 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin … Yev. Numarası ile davalı …’nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. Davalı … duruşmalara katılamamış, davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle çekteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılamamış ise de davalı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullandığını kabul etmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 18/03/2016 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmış, davalı …. şirketi vekili ise davaya konu çekin davalı … azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin talebi doğrultusunda .. Bankasına yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu çekin 30/09/2015 tarihinde …. şirketi tarafından teminat amacıyla ibraz edildiğinin bildirilmesi karşısında, davalı …’nün söz konusu çeki azledilmeden önce düzenlediği sabit olmakla, davacının çekin yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği defisini ileri süremeyeceği kanaatiyle davalı …. şirketine yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı …’ın tüm dosyalara sunulan 17/8/2016 tarihli protokol evrakında davaya konu çekin iadesini kabul ettiği, davalı …’nün savcılık dosyasında alınan ifadesinde davacı adına çek karnesi çıkararak çekleri kendi kişisel işlerinde kullandığını kabul etmesi ve davalı … vekilinin çekteki ciro imzasını inkar etmeleri nedeniyle davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile davacının dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı … şirketinin çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını, çeki kendilerinin tedavüle sokmadıklarını beyan etmeleri, davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davalı … şirketi aleyhine yargılama gideri vekalet ücretine hükmedilmemiş, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmadığı kanaatiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas dosya yönünden;
Davalı …’ye karşı açılan davanın KABULÜ ile;
Dava konusu ….bank …. Şubesi’ne ait 18/03/2016 tarih, 30.000 TL bedelli, …. seri numaralı çek nedeniyle davacının davalı …’ye borçlu olmadığının tespitine,
Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ne yönelik açılan davanın REDDİNE,
2-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- …. K. sayılı dosyasında; davanın KABULÜ ile;
Dava konusu …bank …. Şubesi’ne ait 18/03/2016 tarih, 30.000 TL bedelli, …. seri numaralı çek nedeniyle davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
3-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.- …. K. sayılı dosyasında; davanın KABULÜ ile;
Dava konusu …. bank …. Şubesi’ne ait 18/03/2016 tarih, 30.000 TL bedelli, … seri numaralı çek nedeniyle davacının davalı …. San. Tic. Ltd. Şti’ye borçlu olmadığının tespitine,
4-Kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
5- Esas dava yönünden; alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.536,97 TL harcın davalılar …’ den alınarak hazineye irat kaydına,
6-Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.- …. K. sayılı dosyasında alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 29,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.020,10 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- …. K. sayılı dosyasında alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.536,97 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Esas dosyada davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 541,53 TL’nin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- …. K. sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 58,40 TL’nin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- …. K. sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından esas ve birleşen dosya için yapılan 21 adet tebligat masrafı 335,90 TL, bilirkişi ücreti 1.300 TL’den oluşan toplam 1.635,90 TL’nin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … ve …. yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12- Davalı …. şirketi tarafından yapılan 1.000 TL bilirkişi ücreti, 32,40 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.032,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Esas dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 4.500 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
14-Esas dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 4.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
15-Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.- …. K. Sayılı dosyadasında AAÜT gereğince hesap edilen 4.500 TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
16-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı yalçınkaya vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır