Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2021/877 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/501 Esas
KARAR NO : 2021/877

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2021

Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile başlatılan dava mahkemenin 04/05/2017 tarihli 2017/173 karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olmuştur. Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/05/2016 tarihinde …… Mahallesi, …… Caddesi, 9. Sokakta karşıdan karşıya geçerken davalı …… sevk ve idaresindeki …… plakalı aracın müvekkiline çarptığını, bu kaza nedeni ile müvekkilinin % 7 oranında malül kaldığını, kaza ile ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, davalı sigortacının Karayolları Zorunlu Mali Zorunluluk Sigortası gereğince meydana gelen zarardan sigorta limitleri dahilinde sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı ……’ten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda zarar gördüğünü iddia eden davacı yanın müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmaması nedeniyle davanın dava şartı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçeden doğan sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olduğu, bu kapsamda öncelikle kusur durumunun tespit edilmesi gerektiği, geçici iş görmezlik tazminatı ve tedaviye ilişkin diğer tazminat taleplerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğu, davacının gelir durumuna ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığı belirtilmiş olup, fazlaya ilişkin hak ve talepler saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davacının K.T.K.’nın 97. Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine, bu talebin kabul görmemesi halinde yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasına, müvekkil şirketin tazminattan sorumlu olduğu varsayımında uygulanması gereken faizin yasal faiz olmasına, bu aşamada haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Diğer davalılarca davaya cevap verilmemiş ancak duruşmalara katılım gösterilmiş, dava takip edilmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, hastane kayıtları, bilirkişi incelemeleri, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı …… Sigorta A.Ş.’ye ……. poliçe nolu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan …… plaka sayılı aracın yaya davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet vermesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalılardan ……. sigortalı, davalı …… Sigorta A.Ş.’nin sigortacı olduğu, ……. nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi incelenildiğinde; başlama tarihinin 24/01/2016 bitiş tarihinin 24/01/2017 olduğu, …… plakalı aracın sigortalandığı, kaza tarihinde sigortanın geçerli olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılarak Makine mühendisi bilirkişiden kusura ilişkin, Adli Tıp Kurumundan kusur ve maluliyete ilişkin ve Aktüerya bilirkişisinden raporlar aldırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası incelenildiğinde; Polis Memuru Trafik Bilirkişi ……. tarafından tanzim edilen 15/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda yaya ……’ın kazanın oluşumunda 1. Dereceden Asli Kusurlu olduğu, sürücü ……’ün ise …… plaka sayılı aracı ile kazanın oluşumunda 2. Derece Tali Kusurlu olduğu bildirilmiştir. Kıdemli Başpolis Memuru Trafik Bilirkişi ….. tarafından tanzim edilen 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; sanık ……’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 53/1-B (Sola Dönüş Kuralları ve Manevraları), 67/1-A VE 84/F (Araç Sürücüleri Trafik Kazasında doğrultu Değiştirme Manevralarını Yanlış Yapma Hallerinde Asli Kusurlu Sayılırlar.) maddelerinde belirtilen kuraları ihlal etmekle objektif olarak öngörülebilir ve sola dönüş trafik kurallarına uyması kavşak noktasında karşıdan karşıya geçiş yapmakta olan müşteki yayanın geçişini tamamlamasını bekleyerek hareket etmesi durumunda oluşumu önlenebilir olan bu olayda1. Dereceden Asli Tam Kusurlu olduğunu, müşteki yaya ……’ın kendisinin yaralanmasıyla neticelenen bu yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda atfa kabil bir kusurunun bulunmadığını bildirmiştir. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 07/11/2018 tarihli raporunda sanık sürücü ……’ün asli derecede kusurlu olduğu, müşteki yaya ……’ın tali derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemece sanık …… hakkında 24/01/2019 tarihinde TCK 89/1, 89/2-b, 62 ve 52/2 maddeleri gereğince 2.240-TL adli para cezasına hükmedilmiş, CMK 231/5. Maddesi gereğince sanık hakkında verilen cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi ……. 04/01/2019 havale tarihli kusur durumunun tespitine dair raporunda; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun yayaların uyacakları kurallardan Madde 68/b-3 “Yayalar, Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak, zorundadırlar. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle yaya ……’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanarak çıkarılmış olan Karayolları Trafik Yönetmeliği Dönüşler (Doğrultu Değiştirme) kurallarından Madde 102/b-3 “Araç sürücüleri sola dönüşlerde; hızını azaltmaya mecburdurlar.” ve Madde 102/b-4 “Araç sürücüleri sola dönüşlerde; kavşağa geldiğinde varsa kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara geçiş hakkını vermeye mecburdurlar.” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle …… plaka sayılı araç sürücüsü ……’ün meydana gelen kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu ……. İhtisas Kurulu’nun ……. karar nolu maluliyet raporunda; davacının 09/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; kas – iskelet sistemi, alt ekstremiteye ait sorunlar, tablo 3.10 ve Tablo 3.11, %4 – %2 – %2, Balthazard formülüne göre; %7,80 olduğu, Tablo 3.2’ye göre kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzde dört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin ….. tarihli kusur raporunda: Davalı sürücü ……’ün %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya ……’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aktüerya Hesap Bilirkişisi …… 04/01/2021 tarihli raporunda: Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve ….. Esas …… Karar sayılı kararına göre; davacı …… ’ın 09/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası
4 ay geçici iş göremezlik dönemine, araç sürücüsü ……’ün %75 kusur oranını
yansıtıldığında 4.076,53-TL, %4 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına araç
sürücüsünün %75 kusur oranı yansıtıldığında 16.843,07-TL olmak üzere davacının toplam
maddi zararının 20.919,60-TL olacağı,
2016 yılı teminat limitinin 310.000,00-TL olduğu, 04/05/2017 ilk dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, davacı vekilince, davacı için 10.000,00 TL Manevi Tazminat talep edildiği,
sorumluluk, temerrüt tarihi, manevi tazminat ve faiz türü gibi hukuki olgular
konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince 19/02/2021 tarihli talep artırım dilekçesi dosyaya ibraz edilmiştir. Dilekçede; talep edilen 50,00-TL maddi tazminatın 25,00-TL’sinin kısmi geçici iş göremezlik alacakları, 25,00-TL’lik kısmının ise kalıcı maluliyet tazminatına ilişkin olduğu, maddi tazminat taleplerinin tüm davalılardan, manevi tazminat taleplerinin ise davalılar araç sürücüsü …… ve araç sahibi ……’ya yönelik olduğu, maddi tazminat talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda 20.919,60-TL oluğunun kabulü ile davanın bu doğrultuda kabulü talep edilmiştir.
KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur. Dolayısı ile davacının trafik kazası nedeni ile uğramış olduğu zararlardan araç sürücüsü, aracın maliki ve sigortacısı birlikte sorumludur.
Dava tarihinden önce sigorta şirketine başvurulmadığı iddia edilse de davacı tarafından sunulan delillerden davacının davalı sigorta şirketine 27/12/2017 tarihli dilekçesi ile başvurduğu, sigorta şirketince 02/03/2018 tarihli yanıt ile hasar dosyasının tamamlanabilmesi için gerekli evrakların talep edildiği anlaşılmıştır. Sigortaya başvuru tamamlanabilir dava şartı olup yargılama esnasında bu eksikliğin giderildiği tespit edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, hükme esas alınan ATK ve bilirkişi raporları içeriğine göre; 09/05/2016 günü saat 12:45 sıralarında davalı sürücü …… sevk ve idaresindeki …… plakalı otomobil ile 9. Sokak üzerinde seyir halindeyken Fatih Caddesi Kavşağı’na geldiğinde Fatih Caddesi’ne katılım yapmak üzere sola dönüş manevrası yaptığı sırada aracının sol ön kısımları ile, Fatih Caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçmek üzere taşıt yoluna giren ve seyir yönüne göre solunda bulunan davacı yaya ……’a çarpması sonucu davaya konu trafik kazası meydana geldiği, davalı sürücü …… idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşaktan sola dönüş yaptığı sırada aracının hareket alanını kontrolü altında bulundurması, kavşak başı mahallinde karşıdan karşıya geçen yayalara ilk geçiş hakkını vermesi, dönüşü dikkatli ve tedbirli bir şekilde tamamlaması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz dönüşü sırasında kavşak başını kullanarak karşıdan karşıya geçen yayaya tedbirsizce çarptığı kazada asli %75 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …… olay mahallinde karşıdan karşıya geçişi sırasında taşıt yolu içerisindeki araçların seyir durumlarını yeterince kontrol ederek geçişini dikkatli bir şekilde yapmadığı, dönüş yapan araca karşı etkin korunma tedbirine başvurmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada tali %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, Adli Tıp Kurumu ……… İhtisas Kurulunca davacının tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirildiğinden bu veriler doğrultusunda yapılan aktüerya hesabında davacının 4 ay geçici iş göremezlik dönemine, araç sürücüsü ……’ün %75 kusur oranını
yansıtıldığında 4.076,53-TL, %4 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik – efor kaybına araç
sürücüsünün %75 kusur oranı yansıtıldığında 16.843,07-TL olmak üzere davacının toplam
maddi zararının 20.919,60-TL olduğu tespit edilerek talep artırım dilekçesi doğrultusunda davanın maddi tazminat talebi bakımından kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Olayın özelliklerini göz önünde tutularak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar verilecek para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davacının söz konusu olay nedeniyle duyduğu manevi ızdırap çektiği ruhsal sıkıntılar, davalının %75 oranında kusurlu olması, olayın oluş şekli, olay tarihinden bu yana işleyecek faiz oranları ve tarafların ekonomik durumları dikkate alındığında davacı için 6.000,00-TL manevi tazminata kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmiş olup, fazlaya ilişkin kısım reddedilmiştir.
Dava dilekçesinin sonuç kısmında gerek maddi tazminat gerekse de manevi tazminat talepleri bakımından faiz talep edilmemiş olması ve manevi tazminatın davalılardan yalnız ……’ten talep edilmiş olması karşısında, davacının 19/02/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde faiz başlangıç tarihinin tespitini talep etmesi ve manevi tazminatın davalılar …… ve ……’ten birlikte talep edilmesi sebebiyle mahkememizce tazminat talepleri bakımından sehven faize hükmedilmiş ve yine manevi tazminatın davalı …… ile birlikte sehven ……’dan tahsiline hükmedilmiştir. Kısa karar ve gerekçeli kararın birbirinden farklı olamayacağı nedeniyle bu konuda değişiklik yapılmamıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 20.919,60 TL nin davalı …… Sigorta AŞ (…… Sigorta AŞ) den (poliçe teminat limiti ili sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi 04/05/2017 tarihinden, diğer davalılar …… ve …… dan haksız fiil tarihi 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6.000,00 TL nin davalılar …… ve …… dan haksız fiil tarihi 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 1838,88-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 34,33-TL peşin harç ile 71,29-TL tamamlama harcı toplamı 105,62-TL harcın mahsubuyla bakiye 1.733,26-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı …… Sigorta Anonim Şirketi 1.323,40-TL’lik kısmı ile sınırlı olmak üzere)
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 34,33-TL peşin harç olmak üzere toplam 65,73-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yatırılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.801,09-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi bakımından yargılama gideri yapılmamış olması nedeniyle bu konuda değerlendirme yapılmasına yer olmadığına,
7-Maddi Tazminat talebi bakımından; AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Manevi Tazminat talebi bakımından; AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılar …… ve ……’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalılar …… ile ……’nın yüzünde diğer davalı sigorta şirketinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2021

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır