Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/473 E. 2019/1240 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/473
KARAR NO : 2019/1240

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin alüminyum PVC doğrama imalatı ile iştigal olduğunu, …… adlı kişinin davacı müvekkili şirketten aldığı ürünlere karşılık davalı bankanın …. Şubesi tarafından kendisine verilmiş olan 18.05.2015 keşide tarihli , ….. seri nolu, 35.000 TL bedelli bir adet çeki verdiğini, müvekkili şirketin çeki alırken davalı banka şubesine çeki sordurarak ve müşteri hakkında bilgi veremeyeceklerini ancak müşterinin yazılan çeki olmadığı bilgisini aldığını, çekin vadesi geldiğinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ancak karşılıksız olması nedeniyle karşılıksız olduğunu tevsik eden kaşe ile birlikte, müvekkili şirkete iade edildiğini, 21.05.2015 tarihinde ise işlemi yapan ….. Şubesine gidilerek banka çek tazminatı olan 1.200,00 TL çekilerek, çek ile ilgili Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, alınan karara istinaden borçlu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi işlemi yapıldığını, ancak ,söz konusu takip işleminde borç miktarının tahsil edilemediğini, borçluya tebligatın dahi yapılamadığını ve takibin kesinleştirilemediğini, bunun üzerine …… hakkında yapılan araştırmada, bu kişinin başka kişilerle birlikte, bir çok firma ve kişiden davalı bankanın ….. Şubesinden aldığı çeklerle mal aldığını ve hepsine aşağı yukarı aynı vadeyi yazarak piyasayı dolandırdığını ve hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca dolandırıcılık suçlaması ile soruşturmalar başlatıldığını öğrendiklerini, davalı Bankanın müşterisi ……’a çek karnesi verirken üzerine düşen özen ve basireti göstermediğini, müvekkili davacının mağduriyetine neden olduğunu, bu sebeple davalı Bankanın BK 49/1 de düzenlenen “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Maddesine göre müvekkil davacıya karşı sorumlu olduğunu, bu sebeple fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 16.900 TL’nin çekin ibraz tarihi olan 18.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili olan bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının çeki hangi tarihte teslim aldığını belirtmediğini, ancak keşide tarihi dahi göz önüne alındığında çekin keşide tarihi olan 18/05/2015 tarihinde yürürlükte olan Çek Kanunu’na göre, bankaların karşılıksız çıkan çek ile ilgili zarardan sorumluluğunu düzenleyen bir hükmün bulunmadığını, dava konusu çeke ilişkin hesap sahibi ……’ın çek karnesi verildiği tarihte herhangi bir yasaklılık durumunun söz konusu olmadığından müvekkili bankaya husumet yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, hatta yasaklılık hali bulunmadığı gibi tek bir karşılıksız çekinin dahi bulunmadığını, iş bu halde bir zarar varsa dahi buna, dava dışı ……’ın ticari taahhütlerini yerine getirip getiremeyeceğini doğru tahlil etmeksizin ileri vadeli çek ile ödemeyi kabul eden davacının basiretli tacir gibi davranmamasının neden olduğunu, dvanın zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle de reddinin gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy…..İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, çek sureti, banka kayıtları, bilirkişi raporu.
Davaya konu çekin hamilinin …… Oto. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, maktu yazılı olan keşidecisi bilgisinin altında “…… ve İnşaat” ünvanı ve adres, …. bilgilerinin yer aldığı kaşe basılı olup kaşenin üzerinin imzalandığı, Davacı …-Pen tarafından çekin arkası cirolanmış, ….. bank ….. aracılığıyla 18.05.15 tarihinde takas üzerinden ibraz edilmiş ve hesap bakiyesinin “0” sıfır olduğu, çekin 33.800 TL’lık kısmının karşılıksız olduğu bilgileri yazılarak hamile geri verildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında uzman bilirkişiden 15/03/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmış, alınan rapor denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görüldüğünden hükme esas alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, dava dışı …… adlı 3. kişinin davalı banka tarafından verilen çekinin karşılıksız çıkması nedeni ile davalı bankanın Çek Kanunu’nun 2. Maddesine aykırı davrandığından bahisle davacının uğradığı zararının davalı banka tarafından karşılanması talebinden ibarettir.
3167 Sayılı Kanuna getirilen eleştiriler ve ekonomik gelişmelerin getirdiği zorunluluklar nedeniyle 14.12.2009 tarihinde 5941 sayılı Yeni Çek Kanununda bazı düzenlemeler getirilmiştir. Bu çerçevede çek türleri Tacir, Tacir Olmayan ve Hamiline, Hamiline Tacir Olmayan çek şeklinde ayırımlar getirilmiş ve bu çeklerde bulunması zorunlu bazı şekil şartları oluşturulmuştur. (Karekod, türe göre renk, detay bilgiler vs.) oluşturulmuş olan şekil şartları Kanunun 2.Maddesi 6,7,8.fikralarında detaylıca belirtilmiştir.
Yeni Çek Kanunuyla getirilen düzenlemeler nedeniyle çekin kullanımı sınırlandırılmıştır. Getirilen yeni çek türleri ve bankalara getirilen yükümlülükler sebebiyle çek hesabı açılması zorlaştırılmıştır. Tacir kişiler ve hamiline çek için getirilen yükümlülükler nedeniyle daha sınırlı bir çevre çek kullanabilmektedir.
5941 numaralı Çek Kanunun 2.maddesi, Bankaların çek karnesi verecekleri müşterilerini araştırma yükümlülüklerini içermektedir.
Tacir kişi, iştigal ettiği ticari faaliyetinin dışındaki ilişkilerlerde ve tacir olmayan kişinin ise her halükarda tacir çeki düzenlemesi yasaklanmıştır. Gerçek kişi tacirin işletmesini ticaret siciline tescil ettirmesi bir zorunluluk olup ticaret sicil kayıtlarını getirdiği takdirde bankadan tacir çeki hesabı açtırabilmektedirler. Esnaflar da tacir çeki hesabını bağlı oldukları esnaf oda kayıtlarını sunarak tacir çeki hesabı açtırabilmektedirler.
Somut olayda, çek keşidecisi ……’ın bankaya Esnaf Odası kayıtlarını ibraz ettiği ve ayrıca ticari faaliyeti kapsamında çeki kullandığı anlaşılmıştır. İtibar edilen bilirkişi raporunda, dava dışı ……’ın 2013 yılından bu yana toplam 4 milyon TL üzerinde 164 adet çeki ödediği ve davalı banka dahil 3 banka ile çekli çalıştığı tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen, davalı bankanın kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirdiği, esnaf olarak faaliyetini sürdüren şahıs şirketine, Esnaf Odası Kayıt belgesi çerçevesinde ticari faaliyetleri yürütmesi adına “Tacir” çeki verdiği, KKB kayıtlarına göre keşidecinin 2013-2015 yılları arasında piyasaya yaklaşık 4 milyon TL’lik çek ödemesi gerçekleştirdiği bilgileri çerçevesinde davalı bankanın bir kusuru bulunmadığı, yasaların belirli yükümlülük ve sorumlulukları Bankalara yüklemelerinin yanında, ticari işlem yapan kişi ve şirketlerin de tacir olarak belirli sorumluluklarının oldukları ve bu sebeple bankanın müterafik sorumluluğunun bulunamayacağı, davalının çek keşidecisinin yasaklılık durumu ile ilgili gerekli istihbaratı yapmış olduğu ve geçmiş ödeme performansı da göz önünde bulundurularak çek karnesi vermiş olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 288,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 244,21 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)