Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/449 E. 2018/447 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/449
KARAR NO : 2018/447

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin Bakırköy … Tüketici Mahkemesine sunduğu 22/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 2012-2014 yılları arasında imzalanan ” … Recidence Adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ” adlı sözleşme ile davalıdan toplam 19 adet bağımsız bölümü 2.915.445,63 TL olan bedel ödeyerek satın aldığını, bedelin peşin olarak ödenmesine rağmen davalı yüklenici … Anonim Şirketi tarafından dairelerin zamanında teslim edilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul … ilçesi, … ada, … parsel de kayıtlı 19 adet dairenin müvekkili adına tesciline karar verilmesini, ve davalı adına kayıtlı taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili tarafından sunulan 02/10/2017 ve 20/10/2017 tarihli cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu olayda, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki Bakırköy …Noterliğinin 24/11/2011 tarihl ve … yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yüklenici, başta imar mevzuatı hükümleri olmak üzere onaylanmış plan ve projeye uygun yapı inşa etme yükümlülüğü altında bulunduğunu, bu yükümlülük karşısında arsa sahipleri tarafından arsanın belirli bir payının bedel olarak devri taahhüt edildiğini, 24/11/2011 tarihli inşaat sözleşmesinin teslim tarihinin 24/11/2014 olduğu, yüklenicinin inşaatı teslim tarihinde tamamlayamadığı gibi verilen ek sürelerde de inşaatı tamamlamadan terk ettiğini, inşaat eksikliklerinin tespiti için B.çekmce …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ve B.çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, bu dosyalarda 18/04/2016 ve 06/06/2016 tarihinde alınan raporlarda inşaattaki eksikliklerin tespit edildiğini beyan etmiş ve davanın görevsiz mahkemede açıldığını, uyuşmazlık konusunun mutlak ticari dava olmadığını bu nedenle davanın reddini ve görevsizlik kararı verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: Banka ödeme dekontu, Satılan dairelerin numaralarını gösteren belgeler, ticaret sicil kaydı, Esenyurt Tapu Müdürlüğü ve Bakırköy Vergi Dairesinden gelen yazı cevapları ve tüm dosya kapsımana binaen;
Dava mahiyeti itibariyle, taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesi gereğince açılan tapu iptali tescil, bu mümkün olmadığı taktirde davalıya peşin ödenen bedelin faizi tahsilini talebini içeren terditli dava mahiyetindedir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Mahkememizin 10/05/2018 tarihli celsesinde, davacı vekili , taşınmazların konut olduğunu, müvekkilinin yabancı olduğunu, Türkiye’ de iş yerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 10/05/2018 tarihli celsesinde, davalılar vekili , “biz arsa sahibiyiz, anlaşma ihtimalimiz yoktur, sözleşmenin tarafı değiliz, inşaat natamam vaziyettedir ve kesinleşmiş mahkeme kararı vardır. Müteahhitten müvekkillerimizin kira alacakları da vardır. Yetki itirazında bulunduk, görev itirazında bulunduk. Davacının yabancı uyruklu bulunması nedeniyle teminat göstermesi talebinde bulunduk, usuli itirazlarda bulunduk. Biz inşaat tam olarak hazır edilmediğive iskan ruhsatı da tarafımıza teslim edilmediğei sürece taraf değiliz, tapu verme yükümlülüğü de doğmaz, sözleşmenin tarafı değiliz, huzurdaki dava da mutlak ticari değildir, bu nedenle görev ve yetki itirazında bulunuyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallarda kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c)
Asliye Ticaret Mahkemesinin görevini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nun 4. ve 5.maddeleri uyarınca özel yasalarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin belirlemeler dışında bir ihtilafın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevinde olabilmesi için o ihtilafın ya Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir husustan kaynaklanması ya da her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir. Oysa ki dava konusu ihtilaf ne Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir ihtilaftır ne de her iki tarafta tacirdir. Hal böyle olunca HMK’nun 2.maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun anlaşılması karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Büyükçekmece Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevdiine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-HMK’nun 20. ve 331/2. maddeleri uyarınca iş bu kararın kesinleşmesine müteakip yasal süresi içerisinde talep üzerine dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …