Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2019/1144 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/444
KARAR NO : 2019/1144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine alacağın tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’ nün …… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının kısmi itirazı sebebiyle takibin durduğunu, söz konusu alacağın sebebinin müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisine konu faturalar olduğunu, müvekkili şirketin işbu faturalara konu ürünleri davalıya teslim ettiğini, edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı icra dosyasına vaki haksız itirazının şimdilik 10.000,00 TL’ lik kısmına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, likit alacağa yönelik haksız itirazı sebebiyle davalının dava konusu asıl alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, bu taleplerinin reddi halinde; 10.000,00 TL alacağının temerrüt tarihi olan icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı dosyasına yapılan itirazda borcun 19.990,58 TL’ lik kısmına itiraz edildiğini, itirazın iptali ile talep edilecek ve harca esas değer olarak gösterilecek miktarın 19.990,58 TL olabileceğini, müvekkili şirketin piyasaya yoğurt – ayran gibi malzemelerin kapak ve ambalaj kısımlarını tedarik ettiğini, bu iş için davacı şirket olan ….. Folyo Ltd. Şti. ile anlaştığını, uzun süreden beri ticari ilişkisini sürdürmekte olduğunu, anlaşmaya göre baskı için gerekli olan klişelerin parasını müvekkili şirketin ödeyeceğini, bu klişelerin mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olmak üzere davacı şirket tarafından baskı için kullanılacağını, anılan klişelere ilişkin olarak davacı şirket tarafından toplam 7 adet faturanın düzenlendiğini, anılan klişe bedellerinin davacı tarafa süresi içerisinde ödenmiş olduğunu, bu klişelerin davacı tarafça ticari ilişkinin sürdüğü süreçte kullanılmış olmakla birlikte ticari ilişki sona erdikten sonra müvekkili tarafından defalarca talep edilmesine rağmen müvekkile geri verilmediğini, müvekkilinin ücretini ödemiş olduğu ürünlerini alamadığını, bir de üstüne davacı tarafça klişelerin yandığından bahisle klişelerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkilinin klişelere ilişkin iade faturası düzenleyerek faturayı davacı tarafa gönderdiğini, bu faturalara karşı davacı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davacının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası üzerinden müvekkil şirket aleyhine icra takibini başlattığını, müvekkilinin 31.827,18 TL üzerinden yapılan takibin 19.990,58 TL’lik kısmına itiraz etmiş olduğunu, 11.836,60 TL’lik kısmını da kabul ederek ödediğini, müvekkil şirketin cari hesap kayıtlarına göre 02.10.2014 tarihinde müvekkilinin, davacıya 31.827,20 TL borçlu iken 12.11.2014 tarihinde davacı tarafça müvekkili şirkete ayıplı olarak teslim edilen malların davacıya iade edildiğini, toplamda 3.917,60 TL’lik iade faturası kesilerek iadeye konu ayıplı mallarla birlikte bu faturaların davacıya teslim edildiğini, ödemesi yapılan fakat davacı tarafından teslim edilmeyen mallara ilişkin de toplam 15.896,00 TL bedelli iade faturasının düzenlenerek davacı tarafa verildiğini, toplam değeri 19.813,60 TL değerindeki malın davacı tarafa iade edilerek cari hesaptan düşüldüğünü, davanın reddini, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Dava, davacının, 19.12.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklı hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 31.827,18 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 avans faizi ile birlikte tahsili için 19.12.2014 tarihli sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin 26.12.2014 tarihinde tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca kısmi itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, 11.836,60 TL’lik kısmı kabul ettiği ve icra dosyasına yatırılmış olduğu, İcra Müdürlüğü’nce takibin kalan kısım bakımından durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08.08.2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılı defter kayıtlarına işlendiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğunu, takip tarihi iitibariyle davacının 22.466,58 TL alacağının olduğunu, davalının 19.990,58 TL’lik kısma itiraz etmiş olduğunu, iade faturasının düzenlendiğini ancak bu iade faturasının Bakırköy ….. Noterliği’nin 18.11.2014 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, davalının ayıp iddialarının uzmanlık alanı dışında olduğundan değerlendirilemediğini, davacının takip tarihi itibariyle bakiye 10.629,98 TL asıl alacağının kaldığını, dava değerinin 10.000,00 TL olduğunu, davalının ticari defterlerinin işyeri adresinin başka şehirde olması nedeniyle incelenemediğini bildirmiştir.
Davalı şirket ticari defterlerinin incelenebilmesi için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Talimat sayılı dosyası ile rapor aldırılmıştır. 12.12.2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin davacı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2014 yılı defter kayıtlarına işlendiği, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğunu, 31.12.2014 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığını, uyuşmazlığın davalı tarafın ticari defterlerinde olup da davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan üç adet 19.990,60 TL’lik iade faturalarından kaynaklandığını, davacı tarafın ticari defterlerine kayıt altına almış olsaydı davalı tarafa (19.990,60 – 10.629,98 TL) = 9.360,62 TL borçlu olmuş olacağını, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan iade faturalarındaki ayıp iddialarının uzmanlık alanı dışında kalınması nedeniyle incelenemediğini, mahkemece iade faturalarının kabul edilmemesi halinde davacı tarafın davalıdan 10.629,98 TL alacağı olacağını, iade faturalarının kabulü halinde davacının davalıya 9.360,62 TL borçlu olacağını bildirmiştir.
Davalı tanıkları ….. ve ….. İzmir …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……Talimat sayılı dosyasında dinlenilmiş, tanıklardan ….. ayıba ilişkin olarak davalı şirkete gelen malların 15-20 kolisinde ayıp olduğunu, ayıplı çıkan mallerın davacıya iade edildiğini, iade faturası düzenlendiğini, davacı şirketin faturalarla birlikte malları davalı şirkete geri iade ettiğini, ayrıca davacı şirketin davalı şirket için imal etmiş olduğu klişeleri talep edilmesine rağmen iade etmediğini beyan atmiytir. Diğer tanık ticari ilişkiyi bildiğini başkaca bir bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, tanık beyanları içeriğine göre; taraflar arasında mal alım satımı gerçekleştiği, davacı tarafından faturadaki malların davalı tarafa teslim edildiği, teslim olunan mallara ilişkin davalı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair bir belge ibraz edilmediği, tanıkların ayıba ilişkin beyanlarında da ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığının belli olmadığı, davalı şirketçe düzenlenen iade faturasının davacıya tebliğ edilmesine rağmen davacı yanca davalıya iade faturaları ile malların iade edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça ayıp ihbarının noter kanalıyla, iadeli taahhütlü mektupla yada telgrafla yapılması gerektiği, tanıkla ispat edilemeyeceği, davalının ayıplı mal iddiasını ispat edemediği tespit edilmiştir. Bu nedenlerle ayıp iddiasına ilişkin inceleme yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında takibin dayanağı olan sözleşmeden kaynaklı borçlu olmadığını, dosya borcunun 11.836,60 TL olduğunu, bunun dışında kalan 19.990,58 TL ele dosya borcunun tamamından kaynaklı faiz ve ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiş ise de ayıba ilişkin herhangi bir savunma ve delil ileri sürmemiştir. İcra dosyasına sunulmuş olan 27.10.2014 tarihli cari hesap mutabakat formunda davalı şirketin mutabık olduğuna dair yazı, kaşe ve imzasının yer aldığı davalı yanca bu hususta her hangi bir itirazda bulunulmadığı da tespit edilmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 10.629,98 TL hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak 10.000,00 TL bakımından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 10.000,00 TL. üzerinden devamına,
2-Kabul edilen 10.000,00 TL.nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 683,10 TL. harçtan peşin alınan 31,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 651,70 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 729,50 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gideri ile toplam harç gideri 67,40 TL. ki toplam 796,90 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır