Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/443 E. 2021/636 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/443
KARAR NO : 2021/636

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalının, müvekkili şirket aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, bu icra takibine Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyası ile borçlu olmadıkları yönünde itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, Bakırköy …….. Noterliğinin 16/05/2016 tarih ve ……… yevmiye numaralı devir sözleşmeleriyle, icra takibinde diğer borçlu olan ………. ve akrabası ………. müvekkili şirkete ait hisselerini şimdiki şirket yetkilisi………’a devrettiğini, devir sözleşmelerinde şirket resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde ibaresi bulunduğunu, bu nedenle davaya konu bono alacağının şirket kayıtlarında ve bilançolarda gözükmediğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, davalıyla dava dışı icra takibinin diğer borçlusu ……….’ın icra takibi yapılmadan önce sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraflarının bulunduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, dava konusu senedin iptaline, icra takibinin haksız ve kötü niyetli başlatılması sebebiyle %20 den aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının, senete karşı senetle ispat kuralı ile sıkı sıkıya bağlı olup, müdde-i iddiasını senetle ispat etmek zorunda olduğunu, bu husus da tanık da dinletemeyeceğini, tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini, davacının HMUK ‘a aykırı olarak esas delil listesini ön inceleme duruşmasında sunacağını beyan etmiş ise de, böyle bir talebin usul kaidelerine açıkça aykırı olduğunu, davacının amacının davayı uzatmak suretiyle alacağı geç ödemek olduğunu beyan ederek Alacağı sürüncemede bırakmak adına, kötüniyetle açılmış iş bu davanın reddine, Kötüniyetle açılmış iş bu davadan dolayı davacı aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerine tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, ihtarname suretleri, banka kayıtları, hisse devir sözleşme örneği, Bakırköy ……… Ağır Ceza Mahkemesi ……… Esas Sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememizin 22/06/2017 tarihli ara kararı ile, “… icra müdürlüğünden alınacak kapak hesabına göre, icra veznesinde kapak hesabının %20 si oranında teminat olarak alınmak suretiyle Bakırköy ……… icra Müdürlüğün’nün ……… esas sayılı dosyasında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine..” dair karar verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 11/01/2016 keşide tarihli 21/12/2016 keşide tarihli 148.000 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/09/2019 tarihli ara kararında, tarafların defter ve belgelerini sunmaları ve gerekli bilirkişi ücretinin yatırılması hususunda kesin süre verilmiş, verilen süreye riayet edilmemiştir. Belirlenen gün ve saatte tarafların hazır olmadığı, ticari defter ve belge sunmadıkları, mazeret bildirmedikleri ve davacı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, yapılan kontrolde 08/10/2019 tarihinde bakiye gider avansının 0,00 TL olduğu anlaşılmakla mahkememizce incelemenin yapılamadığına dair 08/10/2019 tarihli tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından haricen alınan 26/08/2020 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur.
Ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin sermayesinin 250.000,00 TL olduğu, Sanık ……….’ın şirketteki hisselerini (247.500,00 TL tutarlı) Bakırköy …….. Noterliğinden 16/05/2016 tarih ve …….. sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile………’a devrederek şirketteki ortaklık ve müdürlük görevinden ayrıldığı, Diğer ortak ………. ‘m şirketteki hisselerini (2.500,00 TL tutarlı) Bakırköy ……. Noterliğinden 16/05/2016 tarih ve ……….. sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile………’a devrederek şirketteki ortaklığından ayrıldığı, Hisse Devri kararının Ticaret Sicilinde 18.05.2016 tarihinde tescil edildiği. Ticaret Sicil Gazetesinin 25.05.2016 tarih …….. Sayfasında ilan olunduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ………. sayılı fezlekesinin incelenmesinde, davacı şirketin, şüpheli …’ı geçmiş dönük olarak alacaklı göstererek şirketten usulsüz şekilde para koparmaya çalıştığından bahisle şikayetçi olunduğu,Şüpheli …’ ın alınan ifadesinde şirkete daha önce borç verdiğini ancak geri alamadığını, bu nedenle senedi işleme koyduğunu beyanla üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği, Şüpheli ………. ‘ ın yakalama ile alınan avukat huzurundaki ifadesine göre söz konusu senet üzerindeki imza ve yazıların kendisine ait olduğunu, düzenleme yazılarının ise ……….. e ait olduğunu, kefil olarak atılan imza ve yazıların yine kendisine ait olduğunu, ……… ‘ den daha önce borç aldığını ve karşılığında bu senedi verdiğini, iddiaları asılsız olduğunu, ayrıca savunma için dilekçe vereceğini beyan ettiği, Bilirkişi raporuna göre 148.000 USD bedelli senet üzerinde yapılan incelemede senet aslı ön yüzünde bulunan düzenleme yazılarının şüpheli … eli ürünü olduğu, kefil ve borçlu kısmında bulunan imza ve yazıların ise şüpheli ………. eli ürünü olduğu, senet arka yüzünde bulunan ciro ve imzanın şüpheli … eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, Suç duyurusu evrakı, şüpheli ifadeleri, devir sözleşmesi ve senet grafoloji incelemesi birlikte değerlendirildiğinde şüpheliler ………. ve …’ ın geriye dönük olarak hareket etmek suretiyle senet düzenleyerek müşteki şirketi dolandırdıkları yönünde iddianame düzenlemeye yetecek derecede şüphe oluştuğu anlaşılmakla, Şüphelilerin yargılanmalarının yapılarak eylemlerine uyan sevk maddeleri gereğince cezalandırılmalarına, karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunmuş, Bakırköy …….. Ağır Ceza Mahkemesinin ……….. esas sayılı dosyası ile dava açıldığı görülmüştür.
Celp edilen Bakırköy ……….. Ağır Ceza Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacın, davalı … ve dava dışı ………. hakkında dolandırıcılık iddiası ile dava açtığı, mahkemece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, aldırılan 25/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirket ile davalı … arasında ticari ilişkiyi gösteren herhangi bir kayda rastlanmadığı, Davaya konu olan Senet ile ilgili olarak …….. Kurumsal Hizmetleri Sağlık. Dan. Gıda İnş. Enerji Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin …’a Keşide Tarihi: 11/01/2016, Senet Vadesi: 21/12/2016, Tutar: 148.000,00 Usd bedelli senetten dolayı borçlu olmadığı kanaatiyle rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Davalı … ve dava dışı ………. ceza yargılamasındaki ifadelerinde 148.000-USD bedelin ……….’ a ait olan payların davalı …’a satışı için olduğu beyan edilmiştir. Ancak TTK 595 maddesi gereğince Limited Şirket Pay Devir Sözleşmeleri şirket Genel Kurulu kararıyla mümkün olup, yazılı şekil şartına ve noter onayına bağlıdır Genel Kurul kararı olmadan ve yazılı şekil şartına uyulmadan sözlü olarak yapıldığı iddia edilen şirket pay satışı geçersizdir.
Davalı … ve dava dışı ……….’ın yargılandıkları Bakırköy …….. Ağır Ceza mahkemesi dosyasında verdikleri ifadeler HMK. 188. maddesi uyarınca mahkeme huzurunda ikrar olup ikrarda bulunanı bağlar ve davacı tarafça ispatı gerekmez.
Bununla birlikte şirket pay devir sözleşmelerinde bir tarafta payı satın alacak kişi (iş bu dava açısından davalı …), diğer tarafında satıcı tarafında yer alan şirket ortağı (iş bu davada dava dışı ……….) olması ve sözleşmenin tarafının şirket olmamasından dolayı şirketin borçtan sorumluluğu da mümkün olamayacağı, bir an için davalı …’ın ve dava dışı ……….’ın dayandıkları ortaklık hissesi devrine dair sözlü anlaşması geçerli kabul edilse dahi bu anlaşmanın satıcı kısmında dava dışı ………. olacağından borçtan sorumluluğun sadece ………. a ait olacağı, şirket tüzel kişiliğinin bu pay satışından doğan ihtilaflara taraf olmasının hukuken mümkün olmadığı; Davalı …’ın dava dışı ……….’a borç olarak verdiğini kabul etmesi ile şirketle kendi arasında hukuki herhangi bir ilişkinin olmadığını kabul etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, Dava dışı ………. davacı şirketin eski ortak ve yetkilisidir. Davacı şirketin eski yetkilisi ve ortağı olan dava dışı ………, şirketteki tüm hisselerini Bakırköy ……… Noterliğinin 15.05.2016 tarih ve …….. yevmiye nolu LİMİTED ŞİRKET PAY DEVRİ SÖZLEŞMESİ ile davacı şirketin mevcut yetkilisi ve ortağı………’a devretmiştir. İşbu devir sözleşmesinde “şirket resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte……… isimli kişiye 247.500,00 TL bedel karşılığında devir ettim” şeklinde devir etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy …….. Ağır Ceza Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ………. sayılı fezlekesi, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamına binaen; davalı … ile dava dışı ………. arasında sözlü olarak hisse alış verişi konuşulduğu iddiasının TTK 595. maddesi gereğince Limited Şirket Pay Devir Sözleşmelerinin şirket Genel Kurulu kararıyla mümkün olması, yazılı şekil şartına ve noter onayına bağlı olması karşısında kanunun emredici hükmüne aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu, savcılık dosyasında yapılan grafoloji incelemesinde, davaya konu 148.000,00 USD bedelli senet üzerinde yapılan incelemede senet aslı ön yüzünde bulunan düzenleme yazılarının şüpheli … eli ürünü olduğu, kefil ve borçlu kısmında bulunan imza ve yazıların ise şüpheli ………. eli ürünü olduğu, senet arka yüzünde bulunan ciro ve imzanın şüpheli ……… eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunmadığının Bakırköy …….. Ağır Ceza Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davalının iddia etmiş olduğu gibi borç para verdiğine dair herhangi bir banka makbuzu veya belgenin ibraz edilmediği, ceza dosyasında yargılanan davalı/sanık … ve dava dışı ……….’ın verdikleri ifadelerinde şirkete herhangi bir para verilmediğinin ikrar edildiği, davacının ticari defterlerinde davaya konu meblağ ile ilgili bir kaydın bulunmadığı, bu haliyle davalının borç para verdiği iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle davaya konu olan bono ile ilgili davacı …….. Kurumsal Hizmetleri Sağ. Dan. Gıd. İnş. Enerji Taah. San. Tc. Ltd. Şti. nin davalı …’a borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız olduğu anlaşılmakla İİK 72/5 maddesi gereğince davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyasına konu 11/01/2016 keşide 21/12/2016 ödeme tarihli 148.000 USD bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK 72/5 maddesi gereğince 112.442,49 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 38.404,73 TL harçtan peşin alınan 9.601,19 TL harcın mahsubu ile eksik 28.803,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 220,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 9.637,19 TL ki toplam 9.857,19 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 45.160,62 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili ve davalı asil …’ın yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)