Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/432 E. 2020/30 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/432
KARAR NO : 2020/30

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/01/2020
KARAR YAZILMA TARİH : 31/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında güven ilişkisi esas alınarak sözlü bir alışveriş ilişkisi kurulduğunu, davalının işletmesi için sevk irsaliyesinde faturada belirtilen ürünlerin talep edildiğini, ürünlerin kendilerine teslim edildiğini ve montaj yapıldığını, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine ihtarname çekildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karşı derdestlik itirazında bulunduklarını, Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile aynı icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmış olduğunu, müvekkilinin kendisine çekilen ihtarnameye süresinde itiraz etmiş ve TTK hükümlerine göre geri iade etmiş olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine, taraflar arasında sözlü bir akit yani alışveriş ilişkisinin kurulmadığını, tarihsiz ve herzaman düzenlenmesi mümkün olabilecek olan irsaliyedeki malları veyahut hizmetleri müvekkilinin satın almadığı gibi şirket temsilcileri de söz konusu malları teslim almadıklarını, davanın reddini ve takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilince dosyaya cevaba cevap dilekçesi sunulmuştur.
Dava, Büyükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesini ….. esas sayılı dosyası ile 14/10/2016 tarihinde açılmış olup verilen görevsizlik kararı üzerine istinaf edilmiş, İstanbul bölge adliye mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin …. esas, ….. karar sayılı 17/04/2017 tarihli ilamı ile istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Belirtilen mahkemece 15/12/2016 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize 08/05/2017 tarihinde tevzi edilmiştir.
Dava; her iki tarafın ticari işletmesi nedeniyle davacı tarafın davalıdan alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 83.575,86 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 28/05/2019 tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlendiği, rapor tarihi itibariyle davacının 83.575,86 TL alacağının olduğunu, dava konusu faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunu, ilgili dönem BS formunda da beyan olduğunu, davalı taraf kayıtlarında dava konusu faturanın kayıt edilmediğini, sevk irsaliyesinde imzası bulunan dava dışı …’ın davalı iş yerinde sigortalı olarak çalışmış olduğunu ancak SGK hizmet bildirimi kayıtlarına göre 30/10/2016 tarihinde iş yerinden ayrıldığını, irsaliye tarihinin 31/10/2016 olduğunu bildirmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda önceki heyetten ek rapor aldırılmış, 02/09/2019 tarihli ek raporda; İstanbul Beyoğlu …… Noterliğince 23/11/2016 tarih ve …….. yevmiye nosu ile tanzim edilmiş tebliğ mazbatasındaki teslim alan imzası ile sevk irsaliyesi üzerinde teslim alan imzasının benzer olduğu, bunun mahkemece karşılaştırılmasının kati neticeye ulaşılmasını sağlayacağını, davalı yanın değerleme yöntemlerine ve değerleme tutarına itirazının bulunmadığını bildirerek kanaatini değiştirir bir husus bulunmadığını belirtmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; taraflar arasında belirli ürünlerin alım satımının gerçekleştiği, davacının bu satım karşılığında fatura düzenleyerek davalıya tebliğ ettiği anlaşılmıştır.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; seri no:….. sıra no:….. , 31/10/2016 tarihli fatura açıklamalı borcu kabul etmediğini, kaldı ki daha evvel Beyoğlu …. Noterliğinin 23/11/2016 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile takip mesnedi fatura aslının 25/11/2016 Cuma tarihinde şirketine teslim edildiğini, kendilerinin de bir günlük verilen ödeme süresinin tatilde dolması nedeniyle ilk mesai günü olan 28/11/2016 pazartesi tarihinde fatura münderecatını kabul etmediklerini belirterek Büyükçekmece ….. Noterliğinin ….. yevmiye nolu cevabı ihtarnamesi ile fatura aslını iade ettiklerini, davacının henüz cevabi ihtarname ve iade etmiş olduğu fatura aslı kendilerine tebliğ edilmeden bir günlük mehilin dolduğu şeklinde bir yanılgı ile icra takibine geçtiğini, alacak iddiasını kabul etmediklerini, mal veya hizmetin satın alınmadığını, hiçbir şirket yetkilisi veya çalışanı tarafından alınmadığını ve imzalanmadığını belirterek borca itiraz etmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davaya konu ürün ve malları teslim etmiş olduğu, her ne kadar davalı çalışanın 31/10/2016 yılında iş yerinden ayrılmış olduğu belirtilse de davaya konu ihtarnamenin tebliğ tarihinin 25/11/2016 tarihi olduğu ve aynı çalışanın ilgili ihtarnameyi tebliğ almış olduğu bu durumda fiili olarak ilgili çalışanın iş yerinde çalışmaya devam ettiği, davalının icra takibinde iadeye ilişkin ihtarname yolladığı iddiasının cevap dilekçesinde ve delilleri arasında yer almaması nedeniyle bu konudaki ispat yükü davalıda olmak üzere mahkememizce incelenmemiş olduğu, mevcut deliller ve dosyada yer alan bilgiler göz önüne alınarak yapılan yargılama sonucunda davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 83.575,86 TL faturaya dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Davacı lehine kabul edilen değer olan 83.575,86 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının hükmedilmesine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.709,10 TL harçtan peşin alınan 1.427,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.281,83 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.454,10 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gideri ile toplam harç gideri 1.460,77 TL ki toplam 2.914,87 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 11.665,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır