Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/423 E. 2020/220 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/423 Esas
KARAR NO : 2020/220

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı adına ve proje yöneticisi olan ….. Mühendislik İnş. Taah. Ve Dış Tic. A.Ş kontrolörlüğünde davalının …… Otelinde yapılan anlaşmaya göre işlerin projesine uygun eksiksiz ayıpsız ve tam olarak yapıp teslim ettiğini, iş bitirme belgesini 01/12/2014 tarihinde alındığını, ancak davalı tarafça iş bedelini tamamının ödenmediğini, davalının 30/04/2015 tarihinde müvekkiline hakediş yansıtma faturası adı altında 20.073,53 ….’lik bir fatura gönderdiğini, davalının faturasının müvekkilince iade edildiğini, bakiye iş bedeli olan 14.184,00 USD alacağın ihtar tarihi olan 02/06/2015 gününden itibaren dövize uygulanacak en yüksek mevduat faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin proje yöneticisi olan ….. Mühendislik İnş. Taah. Ve Dış Tic. A.Ş Kontrolörlüğünde …… Otelinde bir kısım işlerin yapımı işini üstlendiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen hakediş yansıtma bedeli faturasının davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğunu, hakediş ve kesintilerin düzenlendiği hesap tablosunda(taraflar arasında imzalanan 08/10/2014) tarihli hakediş ve kesintilere ilişkin belge) yapılacak kesintilerin ayrıntılı olarak belirtildiğini, belgede yer alan diğer adı altındaki kabul edilen kesintinin ayrıntı dökümünün yapılarak 26/01/2015 tarihli mail ile ….. çalışanı tarafından davacıya mail ile bildirildiğini, davacının 1.5 yıl gibi uzunca bir süre herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmadığı, yasal yollara başvurmadığı, talebinin inandırıcı olmaktan uzak olduğu, müvekkili tarafından 400.000,00 USD hakediş bedeli ödenmişken 14.000,00 USD’lik bir kısmın ödenmediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ….. Mühendislik İnş. Taah. Ve Dış Tic. A.Ş vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının …… Otelinin proje yönetim firması olup, projedeki işlerin yapımının kontrolörlüğünü üstlendiğini, davacının da otel inşaatında çalışan taşeron firmalardan biri olup, bakiye alacağı olduğu iddasının dayanaksız olduğunu, davacı kesintiler üzerinde mutabık kalmadığı iddiasında bulunmuş ise de, yapılan işlemlerle ilgili olarak yapılacak ödeme kesinti ve hakedişe ilişkin davacıya ayrıntılı hesap tablosu düzenlenip 08/10/2014 tarihli belgenin taraflarca imzalandığını, bu nedenle davacının bilgisi olmayan hiçbir kesinti olmadığını, inşaat sektöründe yıllardan beri süregelen teamüller göz önüne alındığında taşeron firmalar sözleşmeleri doğrultusunda imzalı şekilde incelenmesi için hakedişlerini hazırlayıp iş sahibine ya da denetim ile görevli firmaya teslim ettiklerinde gerekli teknik ve idari kriterlere göre inceleme yapılıp, kırmızı renkli kalem ile gerekli düzeltmeler yapılarak hakedişe son halinin verildiğini, taşeron firmanın düzeltmeye itirazı yok ise, fatura kesilerek hakediş işlerinin tamamlandığını, dava konusu otel inşaat projesinde çalışan yaklaşık 80 adet taşeron firma içinde uygulamanın bu şekilde yapıldığını, davacı tarafın hakedişlerinde yapılan kesintilerin yemek, yemekhane hizmetleri, barınma, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, iş ve işçi sağlığı cezaları, makina kiraları, kule, vinç ortak kullanımı, personel asansörü kullanımı, elektrik, su, temizlik işçiliği, … personel, elektrik ve su giderleri olduğunu, söz konusu giderlere ilişkin ödemelerin müvekkili şirket tarafından yapılıp, davacı ile birlikte şantiyede çalışan tüm taşeron firmalara payları oranında yansıtıldığını, sadece davacı tarafça yıllar sonra buna dava ile itiraz edildiğini, yapılan hakedişteki kesintilerin işin gereği olarak davacı tarafın anahtar teslim iş yapması sebebiyle katlanması gereken giderler olup, aksi ispatlanamadığı sürece, söz konusu giderlere anahtar götürü bedel, iş yapan taşeron firmaların katlanması gerektiği hususunun tartışmasız olduğunu belirtmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tarafların birbirlerine göndermiş oldukları ihtarnameler dosya içerisine alınmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM Bilirkişisinin 11/03/2019 havale tarihli raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda inşaat mühendisi bilirkişi de eklenmek suretiyle aldırılan 13/12/2019 havale tarihli raporda; raporun “teknik değerlendirme” başlıklı kısmında; davalı tarafın hakedişten yaptığı kesintiler için kestiği fatura içeriğinde, hakedişlerde yapılan kesintilerin davacıya ait şantiye kamp giderleri, şantiyeye ait ortak giderlerden davacı payına düşen gider masrafları olduğunu, bununda dosyada bulunan 2 no’lu hakediş kapağında diğer kesintiler hanesinde 19.137,39 USD olarak kesildiğini, buna davacının diğer taşeronlara verdiği zarar ilavesiyle 20.073,53 USD ettiğinin görüldüğünü, davacı taşeronun yapılan işler karşılığında düzenlediği hakedişin kesinlik kazanması için işverence incelenmesi ve onaylanması sonrasında kesinleşeceği, burada kırmızı kalemle yapılan düzeltmelerin davacı lehine olduğu, yani hakediş bedelinin artırdığının görüldüğünü, 104.800,76 USD olan hakediş bedelinin yapılan düzeltmelerle 111.565,21 USD olduğunu, sonuç olarak kesintilerin içeriğide göz önüne alındığında hakediş üzerinde davacı lehine yapılan düzeltmelerin kesintilerin normal olduğu ve zamanında yapıldığı kanaatine varıldığını, davalı işverence yapılan şantiye, kamp giderleri kesintisi için taraflar arasında bu yönde imzalanmış bir belge bulunmamakla beraber genel uygulama taşeronun anahtar teslimi yaptığı işçilerde işçilerinin şantiye giderleri, genel giderler kendisine ait olduğundan işverenin verdiği bu hizmetlerin bedelini isteyebileceğini veya faturalandırıp hakedişinden kesebileceğinin değerlendirildiğini, sonuç olarak davalı işverenin davacı işçilerine verdiği hizmet bedeli toplamı olan 20.073,53 USD’yi isteyebileceği, ancak bu bedelin hesabının detayı ile işçilere bu hizmetleri verdiğinin ispatının davalıda olduğunu bildirmiştir.
Taraflar arasında davalının, dava dışı ihbar olunan proje yöneticisi ….. Mühendislik İnş. Taah. Ve Dış Tic. A.Ş kontrolörlüğünde davalının ….. Otelindeki işlerini yapması hususunda bir eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, eserin teslim edildiğiyle ilgili taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından hakedişten yapılan kesintilerden kaynaklanmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470.maddesi, “Eser sözleşmesi,yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471/1 maddesi, “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 474/1 maddesi, “İş sahibi,eserin tesliminden sonra,işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.
TBK’nun 480.maddesinde;”Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür.Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.”.
Taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu çekişmesizdir. Eser sözleşmelerinde, kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarih ve 2016/5060 E.-2017/3793 K.sayılı kararı).
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriği ve davalı tarafça tanık olarak dinletilen ve davacıyla birlikte aynı projede taşeron olarak görev alan tanık … ve … beyanlarında; kendi hakedişlerinde normal imalat tutarlarını belirttiklerini, ….. isimli şirkete hakedişlerini gönderdiklerini ve kesintilerin üzeri çizilmek suretiyle karşılıklı mutabakat sağlanarak düşüldüğünü, genel olarak da sözleşmede hangi kesintilerin yapılacağının düzenlendiğini, yapılan kesintilerin düzenleme usulü çalıştırılan personel sayısına göre verilen yemek, elektrik, su gibi giderlere ilişkin olup, kesintinin yapılacağı hususunun tarafların bilgisinde olduğunu ve kesintilerin taşeron şirketler arasında bölüştürüldüğünü beyan etmiş olup, hizmetin verildiği tanık beyanları ile de tespit edilmiştir. Esasen davacı tarafından da yargılama boyunca kesintiye konu hizmetlerin verilmediğiyle ilgili bir iddia bulunmayıp, davacı cevaba cevap dilekçesinde 1-b’deki müvekkili firma ile 26/01/2015 tarihinde ….. firmasında ….. ‘den kesintiler ile ilgili yazıyı aldıktan hemen sonra e-posta ile giderlerin kendilerine ait olduğuna ilişkin bir bildirim yapılmadığını, bu giderlerin maliyetin dışında tutulduğu açıklamasıyla itiraz edildiği belirtilmiş olup, hizmetin alınmadığıyla ilgili herhangi bir itiraz sunmamıştır. Bu nedenle kesintilere konu hizmetin verildiğinin davacınında kabulünde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesinde; hakedişin sahte olduğunu, çünkü hakedişte yer alan kesintilerin müvekkili firmanın imzasından sonra bilgileri dışında elle eklendiğini bildirmiş ise de, 08/10/2014 tarihli hakediş formunun incelenmesinde; bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, elle çizilen kısımların davacı lehine olarak yapılan düzeltmeler olup, yapılan kesintilere ilişkinse gerek dinlenen tanık beyanları, gerek dosya kapsamı ve ticari teamül olarak kesintilerin yapıldığı ve anahtar teslimi olarak işi yüklenen, yüklenicininde aksini ispatlayamadığı sürece söz konusu giderlere katlanmak durumunda olduğu, bu giderlere katlanmayacağı hususunda davalıyla anlaşıldığı hususunda davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 886,55 TL harcın mahsubuyla bakiye 832,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 163,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 7.548,69 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …

Hakim …