Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/421 E. 2019/1238 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/421
KARAR NO : 2019/1238

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; 24.12.2015 günü saat 09:15 sıralarında Çerkezköy Silivri Devlet yolu kavşağında meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; …… plakalı çekici sürücüsü …’ un 2918 sayılı K.Y.T. kanunun 57/1-b (trafik zabıtası veya trafik işaret cihazları veya trafik işaret levhası bulunmayan kavşaklarda 5. Tali yoldan ana yola çıkan sürücüler ana yoldan gelen araçlara, ilk geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiği, …… plakalı kamyonet sürücüsü ……’ m ise kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı, Müvekkil … ise …… plakalı araçta yolcu konumunda olup kendisine kusur izafe edilemeyeceği, ….. Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu’nun 20.07.2016 tarihli …. rapor no.lu raporuna göre davacı müvekkilim 08.10.1969 doğumlu …’ ün beden gücü kayıp oranı %4 olduğu, bu hususun tam olarak belirlenmesi açısından sayın mahkemenizce ilgili kuruma sevk 2/17 edilerek yeniden sağlık kurulu raporu alınması gerektiği, kaza nedeniyle uygulanan tedavi süresince müvekkilin çalışamadığı, bundan sonraki hayatında da malulüyet oranında zorlanacağı, kaza olayının yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar dikkate alınarak 20.000 TL manevi tazminatın tahsili istendiği, dava dışı işleten …..’a ait …… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe ile davalı …….’ne kasko sigortalı olması nedeniyle poliçe limitine kadar maddi tazminat ödenmesi gerektiği, sigorta şirketine yapılan 27.09.2016 tarihli yasal başvuruya cevap verilmediği, Davalı işleten ….. Nak. Tur. San. Ve Dış Tic, Ltd. Şti.’ ne ait …… plakalı aracın kaza tarihi itibari ile geçerli poliçe ile davalı ……’ ye Trafik sigortalı olması nedeni ile poliçe limiti kadar maddi tazminat ödenmesi talebi zaruriyeti hasıl olduğu, …’ye 27.09.2016 tarihinde yasal başvuru yapıldığı, davacıya 02.11.2016 tarihinde 12.895,73 TL ödendiği ancak bu miktarın yetersiz olduğu, belirtilmiş olup, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla uğranılan maddi zararlar için 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Şirketi yönünden, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle sorumluluk sınırlarına göre yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, 20.000 TL manevi tazminatın, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin olay tarihinden itibaren yasal taizi ile birlikte davalı sürücü ve işletenden birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerine yüklenilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı ….. Nakliye Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan …’un müvekkili davalı şirket adına çalışmakta iken meydana gelen kaza neticesinde …… plaka sayılı araç içerisinde bulunan davacı …’ün yaralandığı, müvekkili şirket yetkililerine söz konusu kaza haberi verildiğinde, şirket yetkililerinin olay mahalline intikal ederek, kazayı gözlemlediklerini, kazanın meydana geldiği yer ve zaman aralığında çok yoğun bir sisin bulunduğunu, olayın meydana gelmesine neden olan yolun ve havanın durumunun tutulan kaza tutanağına yansımadığını, davacı da dâhil olmak üzere, hiç kimsenin birbirinden şikâyetçi olmadığı, bu hususun Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’mn …… Sor.No-…..Karar Numaralı “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı” dava dilekçesinin ekine eklendiği, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir maddi veya bedeni zarara uğramamış olan davacının olayın üzerinden bir buçuk sene geçtikten sonra müvekkili ile beraber diğer davalıları dava etmesine anlam veremediklerini, davalılardan …’da, kazanın meydana gelmesinden çok kısa bir süre sonra işten ayrıldığını, işten ayrılmadan evvel ise, kimsenin kendisinden veya müvekkil şirketten, herhangi bir talebinin ve isteminin bulunmadığını, davacı …’ün hastane ve iş gücü kaybından dolayı uğramış olduğu zararların kendisince karşılandığını beyan ettiği ve işyerinden çıkışını talep ederek işten ayrıldığını, bu hususun SGK kayıtlarıyla da sabit olduğunu, davacıda oluştuğu iddia edilen %4’lük iş gücü kaybı da kazadan 7 ay sonra alındığı, bu kaza ile arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, harcı eksik yatırmak için davacının taleplerini düşük tuttuğunu, bu konuda ileriki safhalarda bir hak talep edilmesine rıza göstermediklerini, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu belirtilmiş olup, talep, beyan, delil bildirme hakları saklı tutulmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı ……’nin vekili cevap dilekçesinde özetle; …… plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle davacının müvekkili şirket nezdinde sigortalı araçta yaralanmış olmasının gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup, kusur oranının belirlenmesi bakımından dosyanın Adli Tıp Trfaik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin Poliçe teminat limiti ile Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinde teminat limiti 4.000,00 TL olup davalı müvekkilinin sorumluluğu bu miktarla sınırlı olduğunu, kabul manasında olmamak üzere, Yerel Mahkemece faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihi dava tarihi itibariyle yasal faiz olacağı belirtilmiş olup, davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesıne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştğı ifade edilen …… plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacıya 07.06.2016 tarihinde banka havalesi yolu ile 12.895,73 TL ödeme yapıldığından müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalı kusuru oranında olduğu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiği, aktüeryal hesabın denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiği, kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, öncelikle davacıya 28.10.2016 tarihinde banka havalesi yolu ile 12.895,73 TL ödenmiş olması nedeniyle davacının zararı karşılanmış ve müvekkil şirketin sorumluluğu sona ermiş olduğundan davanın reddine, aksi halde, celp edilmesi gereken delillerin toplanmasına, kusur oranı ile davacının müterafık kusurunun tespitine, yalnız kaza ile illîyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, gelirin belirlenmesi için davacının SGK kaydı ile vergi kayıtlarının celbine, aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yapılmak üzere Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına hesap yaptırılmasına, Kaza tarihinden faiz taleplerinin reddine, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:Kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, hastane kayıtları, adli tıp raporu, trafik kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda davasını 21/03/2019 havale tarihli dilekçe ile ıslah etmiş, harcını da ikmal etmiştir.
Olayla ilgili olarak davacının Maluliyet oranı, İş ve güçten kalma süresi bakımından ve tarafların kusur oranları hakkında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden raporlar alınmıştır.
Mahkememizce davacı vekilinin maddi tazminat kalemleri hakkında gerek gelen Adli Tıp raporundaki bulgular, gerek dosya kapsamı, gerekse gelen bilgi ve belgeler kapsamında Aktüerya bilirkişisinden 13/03/2019 tarihli rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinden ibarettir.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma neticeleri, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; 24.12.2015 tarihinde 09:15 sıralarında meydana gelen trafik kazasıyla ilgili “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında, gün durumunun gündüz, hava durumunun sisli, yol yüzeyinin ıslak/nemli, zeminin asfalt kaplama, yol tipinin iki yönlü yol olduğu, yol şerit çizgisinin olduğu, trafik işaret levhasının bulunmadığı, trafik lambası bulunmadığı, yolun düz ve eğimsiz olduğu, görüşe engel cismin olmadığı, yolun düz ve eğimsiz olduğu, kazaya etken yol sorununun olmadığı belirtilmiştir. Dosya muhteviyatında bulunan kaza yeri krokisi, Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve İfade Tutanakları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Kavşaklarda geçiş hakkı kurallarından Madde 57/b-5 “Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/h “Araç sürücüleri trafik kazalarında kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle …… plaka sayılı araç sürücüsü …’un meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, …… plaka sayılı araç sürücüsü …… ’ın meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ….. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 05/10/2018 tarih ve….. sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre;”…davacı …’ün %21.0 (yüzdeyirmibirnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, …” şeklinde görüş ve kanaatine varılmıştır.
26/04/2016 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile 1/6/2015 tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere ilişkin tazminatların Karayolları Trafik Kanunu ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususların 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı hükmü getirilmiştir.
Davalı ……. Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen ……. no.lu 01.11.2015-01.11.2016 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /Trafik sigorta poliçesi ile sigortalı ….. Nak. Tur. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı …… araca teminat verildiği anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/b maddesi “sürücü kusurlarının tespiti” ile ilgili bendi; “ adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir. Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır” şeklindedir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarında (10/04/2014 tarih ve 2014/14500 E.- 2014/11317 K.), “Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının 9/17 hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. ” hükmü ile, pasif devre hesabının net asgari ücret üzerinden yapılacağı açıklanmaktadır.
Davacı mağdur … adına söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı …….Sigorta Şirketi’ne yapılan müracaat üzerine, 07.06.2016 tarihinde 12.895,73 TL maddi tazminat ödendiği dosya mevcudundan anlaşılmıştır.
Davacı yana ödenen 12.895,73 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 60.995,83 TL tazminat arasında; 48.100,10 TL fark olduğu ve söz konusu farkın %78,86 oranında olduğu tespit edilmiştir. Ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden, davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği anlaşılmıştır.
Davacı mağdur … adına söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … şirketine yapılan müracaat üzerine, davacının isteyebileceği sürekli maluliyet tazminat miktarının 12.895,73 TL olarak hesaplandığı, 07.06.2016 tarihinde ödendiği, Tazminat ödeme tarihi 07.06.2016 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’e ilişkin ödenebilir sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 60.995,83 TL hesaplandığı, davacı yana ödenen 12.895,73 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 60.995,83 TL tazminat arasında; 48.100,10 TL fark olduğu ve söz konusu farkın %78,86 oranında olduğu tespit edildiği, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden, davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yerine getirmediği, alınan aktüerya raporuna göre; davacı mağdur …’e ilişkin olarak 98.537,18 TL sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplandığı, hesaplanan 98.537,18 TL sürekli işgöremezlik tazminat tutarından 07.06.2016 tarihinde ödenen 12.895,73 TL tazminatın, güncellenmiş tutarı 16.153,42 TL nin tenzil edilmesinden sonra, davacı mağdur …’ün bakiye sürekli işgöremezlik zarar tutarının 82.383,76 TL olduğu anlaşılmakla 82.383,76 TL nin davalılardan Sigorta şirketleri yönünden Sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere sigorta şirketleri yönünden 07/06/2016 tarihinden, davalı….. İnşaat ve davalı … Yönünden 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. 13/03/2019 havale tarihli bilirkişinin hesap ettiği miktar, organ kaybı ve bozukluğu, olayın niteliği, iş göremezliğin ve yaralanmanın boyutu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olamaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacının olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için davacı lehine aşağıdaki miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talebinin kabulü ile; 82.383,76 TL’nin davalılardan Sigorta şirketleri yönünden Sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere sigorta şirketleri yönünden 07/06/2016 tarihinden, davalı….. İnşaat ve davalı … yönünden 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Manevi tazminat bakımından davanın kısmen kabulü ile; davalılardan….. Şirketi ve …’tan 15.000 TL tazminatın 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.663,07 TL harçtan peşin alınan 358,63 TL harcın ve tamamlama harcı olarak yatırılan 277,97 TL harcın mahsubu ile eksik 1.026,47 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.327,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 668,00 TL ki toplam 4.995,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 13.201,46 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, davacı vekili ve davalı….. .. Vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)