Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/410 E. 2018/184 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/410 Esas
KARAR NO : 2018/184

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 23/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 11/04/2015 tarihinde davalının sigortalısı, dava dışı ….e ait ….plakalı aracın …. plakalı dava dışı ….’e ait araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili tarafından araçta meydana gelen değer kaybı alacağının temlik alındığını, değer kaybı ile ilgili 354 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, 300 TL değer kaybı alacağının ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiziyle birlikte kaza tarihinden, kabul görünmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ….plakalı aracın müvekkil şirket tarafından sigortalı olduğu, dava konusu olayın 11/04/2015 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle davacıların talep hakkının zamanaşımına uğradığı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının poliçe limitleri dahilinde olduğu, dava konusu olayda kusur d ağılımının tespit edilmesi gerektiği, değer kaybı hesaplanırken Trafik Sigortası Genel Yartları Ek-1’de yer alan yönergelerin kullanılması gerekitği belirtilmiş olup, aleyhe açılan haksız ve mesnetsiz davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, sorumluluğunun sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunun tespitine, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, trafik kazasına bağlı haksız fiilden kaynaklı davacı aracında oluşan değer kaybı zararının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin 17/02/2018 tarihli dilekçesi ve 28/02/2018 tarihli celsede dava açıldıktan sonra dava konusu bedelin sulh kapsamında ödendiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı vekili, 27/02/2018 tarihli dilekçesi ile dilekçe ekinde gönderilmiş olan 12/02/2018 tarihli “İbraname ve Sulh Anlaşması” gereğince davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirmiştir.
Dava konusu bedelin dava açıldıktan sonra ödendiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadğına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin talebi doğrultusunda kendi üzerine bırakılmasına,
Taraf vekillerinin talebi doğrultusunda her iki taraf yönünden de vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 28/02/2018

Katip…

Hakim ….