Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/4 E. 2018/509 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/4 Esas
KARAR NO : 2018/509

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 31/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı şirketin 07/07/2015 tarihinde dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirkete ait … İstanbul Evleri A Blok; 154, 155, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 168, 169, 170, 171, 172, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 185, 186, 187 no’lu daireleri satın alması hususunda tellallık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca noter imzaları atıldığında ve ödeme yapıldığında müvekkillerine satış bedelinin %3’ü oranında komisyon ödeneceğini, satışın gerçekleştirildiğini, bu satış nedeniyle müvekkillerinin 190.500,00 TL komisyon hakettiklerini, davalının bu ücretin 76.271,19 TL ve + KDV olmak üzere 90.000,00 TL’lik ödeme yaptığını, geriye kalan 114.228,81 TL + KDV bedelinin ödenmediğini, bu bedelin ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının bu ihtara cevap vermediği ve herhangi bir ödeme de yapmadığını, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu ettiği 07/07/2015 tarihli belgenin TBK 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen biçimde bir simsarlık sözleşmesi olmadığını, bu belgedeki koşulların yerine geldiğinin davacılarca ispat edilemediğini, hiçbir delil ikame edilmediğini, belgeye göre komisyon ödemesinin şartlara bağlandığını, davacı tarafça bu şartların eksiksiz olarak tahakkuk ettiği iddiasının ispatlanamadığını, gerek icra takip tarihi, gerek dava tarihii itibariyle davacının iddia ettiği muhattap şirkete müvekkili tarafından hiçbir tapu devri yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, sözleşmeden kaynaklı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 114.228,81 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 06/03/2018 havale tarihli raporunda; davalının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, dava konusunun, taraflar arasında düzenlenen 07.07.2015 tarihli simsarlık sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan olan alacağının tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davalının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (14.10.2015) itibariyle davalının davacıya borcunun olmadığını, davacı ile davalı arasında 07.07.2015 tarihli protokol gereği 26 adet dairenin satışına istinaden satış bedelinden % 3 komisyon alınacağı üzerine karşılıklı olarak sözleşme imzalandığını, avalı … A.Ş. ile dava dışı … Ltd. Şti, arasında Bakırköy … Noterliğinin 14.07.2015 tarihli … yevmiye no.lu düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşme gereği dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’ye A Blok 154, 155, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 168, 169, 170, 171, 172, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 185, 186 ve 187 no.lu dairelerin satışlarından toplamda 6.350.000,00 TL ödeme yapması gerekeceği bu ödemeyi taahhüt ettiğini, dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’ye Bakırköy … Noterliğinin 14.07.2015 tarihli … yevmiye no.lu düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği yapmış olduğu ödemelerin, 21.04.2015 tarihinde 26.000,00 TL, 13.07.2015 tarihinde 1.220.000,00 TL ve 16.07.2015 tarihinde 4.750.000,00 TL olmak üzere toplamda 5.996.000,00 TL olduğu ve aynı sözleşmede belirtilen Ödeme taahhüdündeki 25.10.2015 tarihli 150.000,00 TL senet ve 25.01.2016 tarihli 191.000,00 TL’lik senedin ödendiğine ait herhangi bir evrak olmadığını, sözleşmeye istinaden yapılan ödemelerden sonra 13,02.2017 tarihli davalı … A.Ş. ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında protokol yapıldığı ve bu protokol gereği A blok 158-159-160-161-162-168-169-170 no.lu dairelerin satın atımından vazgeçildiği, … A.Ş.’de 30-06-2017 tarihine kadar ilgili 8 adet konut kredisinin o günkü kapama tutannı Ödeyeceği ve krediyi kapatacağını, davacılar ile davalı arasında imzalanan 07.07.2015 tarihli Sözleşmede, davacıların tellallık sözleşmesine istinaden komisyon talep edilebilmesi “dairelerin satışların tamamlanıp noter imzalarının tamamlanmasının ve Ödemelerinin şirket hesabına yatması” koşuluna bağlandığını, satışı yapılan dairelerin bedellerinin yatması komisyon bedeli için asli koşul olduğu anlaşılmakta olup, dairelerin iade edilmesi halinde bedel talep edilemeyeceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, bu itibarla 07.07.2015 tarihli dava konusu alacağa dayanak sözleşmenin “ödemelerinin şirket hesabına yatması ardından … T/C. …’e satış bedelinin %3 tutarında komisyon ödenecektir” hükmü çerçevesinde davalı şirketin hesabına yatırılmış olan 5.996.000,00 TL üzerinden davacıların %3 komisyon bedeli hesap edilmesi ve daha önce davacılar tarafından tahsil edilmiş olan 90.000 TL alacak tutanndan tenzil edilmesi gerekeceğini, davalı ile davalı arasında imzalanan 07.07.2015 tarihli sözleşmeye gereği, komisyon bedeli tutarının (5.996.000 TL x %3) 179.880 TL olarak hesap edildiğini, davalının davacıya 90.000,00 TL ödeme yaptığı, bu itibarla davacının davalıdan (179.880 TL – 90.000 TL) 89.880 TL bakiye alacak hakkının bulunduğunu, 14.07.2015 tarihli sözleşmede belirtilen Ödeme taahhüdündeki 25.10.2015 tarihli 150.000,00 TL senet ve 25.01.2016 tarihli 191.000,00 TLTik senedin ödendiğine ait herhangi bir evrak olmadığı için komisyon alacağına dahil edilmemiş olduğunu, bu senetlerin tahsil edildiğinin ispatı halinde davacının bu senetler yönünden komisyon alacağının (150.000 + 191.000= 341.000 TL x %3) 10.230 TL olduğunu, neticeten mevcut durum itibariyle (tahsil edildiği belli olmayan 341.000 TL tutarındaki iki senet hariç olmak üzere) davacıların 07.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında davalının daire bedellerine istinaden tahsil ettiği 5.996.000 TL üzerinden davacıların komisyon bedeli tutarının 179.880 TL olarak hesap edildiğini, davalının davacıya 90.000,00 TL ödeme yaptığı, bu itibarla davacının davalıdan 89.880 TL bakiye alacağının bulunduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında 07/07/2015 tarihli sözleşme ve 13/02/2017 tarihli protokol imzalanmış olup, davalı vekili tapu devri yapılmadığını beyan ederek savunmada bulunmuş ise de konut satışlarının genelde kredi kullanılmak suretiyle alındığı ve kredi tutarı bitmeden tapu devrinin yapılmadığı bilinen bir gerçek olup, bu durumda devri beklemek aracılık faaliyetlerini yürütenler açısından alacaklarını uzun süre alamamak anlamına geldiğinden uygulamada da sıkça satış vaadi sözleşmesinin yapılması ile simsarlar alacağa hak kazanacaklarını sözleşmelerinde düzenlemekte oldukları gibi bu konuda bir teamülde bulunmaktadır.
Somut olayda da imzası davalı tarafça inkar edilmeyen 07/07/2015 tarihli sözleşmede daire satışlarının tamamlanıp noter imzalarının tamamlanması ve ödemelerin şirket hesabına yatması şartı öngörülmüş olup, Bakırköy … Noterliği’nin 04/07/2015 tarihli, … yevmiye no’lu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi imzalanmış, bir kısım ödeme de bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere şirket hesabına yatmıştır. Şirket hesabına yatan para üzerinden sözleşme gereği %3 komisyon bedeli hesaplanmış ve daha önce davalı tarafından komisyon ödemesi açıklaması ile yatırılan miktar mahsup edildikten sonra bakiye 89.880,00 TL yönünden davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 89.880,00 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 6.139,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.379,61 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.760,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 1.417,41 TL harç, 1.506,15 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 2.923,56 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.300,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.940,40 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.921,86 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2018

Katip …

Hakim …