Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2019/632 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/394
KARAR NO : 2019/632

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2019

Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 03.05.2015 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme ile davalı şirket personelinin taşımasının gerçekleştirildiğini, iş bu sözleşme çevresinde verilen hizmetler karşılığı sözleşmenin 5.4 maddesinde belirlendiği üzere 15 günlük periyotlarla kesilen faturaların yine sözleşmenin 5.8 maddesine göre davalı şirket tarafında faturaların kendisine ulaşmasından sonra 30 gün içerisinde ödenmesi karşılaştırıldığını, ancak davalı şirketin bu edimlerini yerine getirmediğini ve faturaları ödemediğini, bu itibarla ödenmeyen fatura bedellerinin tahsil amacı ile müvekkil şirket adına Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, Neticeten; davanın kabulüne, itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: üvekkili şirketin İstanbul merkezli bölgesel hava yolu şirketi olduğunu, kısa yol uçuşlar için tasarlanmış olduğu ve küçük stol olarak adlandırılan küçük gövdeli uçaklar ile, büyük havaalanlarına besleyici uçuşların yapılmasını içeren havayolu taşımacılığı yapmakta olduğunu, davacı şirketin her ne kadar Bakırköy …İcra Müdürlüğü … E. sayılı ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü… E. sayılı dosyaları ile müvekkil şirket aleyhine ilamsız takip başlatmış ise de takip dayanağı olan alacak sebebinin gerçekçi olmadığını, müvekkil şirketin davacı şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, Neticeten; davacı şirketin tarafa ikame ettiği işbu yolda itirazın iptali talebinin reddine davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı dosyasının tetkikinde, Alacaklı (davacı) …. Ltd. Şti vekili vasıtası ile 30.05.2016 tarihinde borçlu (davalı) …. A.Ş. aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün…. E. Sayılı dosyası ile fatura alacağını dayanak göstererek, asıl alacak 621.897,75 TL 1.073,41 TL işlemiş faiz, toplam 622.971,16 TL toplam alacak olmak üzere, alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %10,5 avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun 10.06.2016 tarihli dilekçe ile itiraz ettiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nü….E. Sayılı Dosyasının tetkikinde, Alacaklı (davacı) …. Ltd. Şti. vekili vasıtası ile 30.03.2017 tarihinde borçlu (davalı) ….A.Ş. aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün…. E. sayılı dosyası faturaya dayalı cari hesap alacağını dayanak göstererek, 391.125,76TL toplam alacak olmak üzere, takip tarihinden itibaren yıllık %18 faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Birleşen Mahkememize ait …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı …. Ltd. Şti. tarafından davalı … A.Ş. aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi istemli dava olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 06/09/2018, 09/01/2019 ve 12/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporları alınmış denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olduğu, birleşen dosyadaki talebin, davacı …. Ltd. Şti. tarafından davalı ….A.Ş. aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi istemli olduğu anlaşılmıştır.
Sorun, taraflar arasında yapıldığı belirtilen 03/05/2015 tarihli taşıma sözleşmesi gereğince davacının taşıma hizmeti sunup sunmadığı ve sunmuş ise hizmet nedeniyle alacağının olup olmadığı ve miktarının tespiti hususlarında olduğu, yine birleşen dosyanın da aralarında yapıldığı belirtilen 03/05/2016 tarihli taşıma sözleşmesi gereğince davacının davalıya taşıma hizmeti sunup sunmadığı, sunmuş ise bu hizmet nedeniyle takibe konu miktarda alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kaydı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyası, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün…. E. Sayılı Dosyası, fatura dökümleri , tarafların ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, ödenmeyen fatura alacağının tahsili için davacının davalı aleyhine icra takipleri başlattığı, davacının davalı aleyhine başlattığı ilk takip dosyası olan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün…. E. Sayılı dosyasındaki takip tutarı asıl alacak olarak 621.897,75 TL ve işlemiş faiz olarak 1.073,41 TL olmak üzere toplam 621.897,75 TL tutarında olduğu görülmüş olup davacı her ne kadar takip öncesi faiz talebinde bulunmuş olsa da taraflar arasında geciken ödemeler ile ilgili olarak 30.04.2016 tarihinde tanzim edilen ek protokolde 30.04.2016 tarihinden önceki dönemde kesilmiş ve vadeleri belirlenmiş hizmet faturalarının fiili ödenme tarihine kadar geçecek süreye kadar Yüklenici’ye (davacıya) aylık %1.5 oranında vade farkının ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu uygulama çerçevesinde yüklenicinin (davacının) vade farkına ilişkin faturaları düzenleyerek müşteriye (davalıya) gönderileceğinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir. Buna istinaden geciken ödemelerle ilgili olarak davacı tarafından davalıya vade farkı faturalarının tanzim edildiği, davalı tarafından da vade farkı faturalarının kabul edilerek ticari defterlerine kayıt edildiği bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davalı ilk takip tarihi olan 30.05.2016 tarihinden 29.07.2016 tarihine kadar geçen süre zarfında davacıya toplam 872.491,07 TL tutarında ödeme yaptığı, 29.07.2016 tarihi itibariyle ilk takipte talep edilen tutar olan 621.897,65 TL tutarındaki asıl alacak tutarını ödemiş olduğu, 6100 sayılı HMK`nın 114/1-h maddesine göre “hukuki yarar” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Bu sayede, iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)`nin 6. maddesi ve 1982 Anayasası`nın 36. maddesinde düzenlenen “hak arama özgürlüğü” nün dürüstlük kuralına uygun kullanılması sağlanabilecek; bu durum, haksız davalar açmak suretiyle, dava hakkının kötüye kullanılmasına karşı bir güvence oluşturacaktır.
Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın, ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez.(Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
Somut olayda, asıl dava olan… esas Sayılı dava yönünden, davacı alacağının 29.07.2016 tarihi itibariyle davalı tarafından yapılan 300.000,00 TL tutarındaki ödeme sonrasında tamamının tahsil edildiği ve davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyasına İstinaden davacının davalıdan alacağının kalmadığı, asıl davada davalının kötüniyet tazminatı ile ilgili olarak, davacının kötü niyetli olarak icra takibi yaptığından söz edilemeyeceği, itirazın iptali davasında kötüniyet tazminatının, kötüniyet olduğunun davalı tarafından ispat edilmesi gerekeceğinden kötüniyet ve davacının icra inkar tazminatı talebinde yasal şartların oluşmadığı anlaşılmış olup asıl davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, Birleşen dava olan mahkememizin … esas sayılı dosya yönünden, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas Sayılı İcra Dosyasına istinaden takip tarihi olan 30.03.2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan olan alacağının 289.303,58 TL olduğu ancak davacının ilk takibe konu alacağının (ikinci takip ve dava tarihinden önce) ödenmiş olduğu, davacının (birleşen dava konusu olan) ikinci takip tarihi itibariyle 289.303,58 TL alacağının bulunduğu, bununla birlikte davalı tarafından davacıya 06.04.2017 tarihinde 50.000,00 TL ve 21.04.2017 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere dava tarihinden önce toplam 100.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı bu surette davacının dava tarihi itibariyle ikinci takipten kaynaklı 189.303,58 TL alacağının kaldığı anlaşılmakla birleşen dosya bakımından davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın 189.303,58 TL bakımından iptali ile takibin devamına, birleşen dosyada alacağın likit olması karşısında ayrıca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava bakımından …. esas sayılı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacı icra inkar ve davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
2-Mahkememizin Birleşen …. esas sayılı dosya bakımından davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müd. …. esas sayılı dosyasındaki yapılan itirazın 189.303,58 TL bakımından iptali ile takibin devamına,
-Fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 189.303,58 TL alacak bakımından %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
ASIL DAVA OLAN…. ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 7.523,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.479,53 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 38.868,85 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …. ESAS SAYILIDAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 12.931,32 TL harçtan peşin alınan 4.723,83 TL harcın mahsubu ile eksik 8.207,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığna,
3-Davacı tarafından yapılan toplam harç masrafı 4.759,83 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.308,21 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 18.059,33 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)