Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/383 E. 2019/855 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/383 Esas
KARAR NO : 2019/855

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen hizmetin karşılığı olan bedelin cari hesap ekstresi ile mutabakatı sağlanmış olup ve mutabık kalınan ödemenin davalı şirket tarafınca yerine getirilmemesi üzerine, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın müşterisi …. firmasında üretip göndermiş olduğu malların davacı tarafından taşınması sırasında mallara zarar verildiğini, zarar gören mallar tekrar üretilerek müşteriye gönderilmek durumunda kalındığını, ayıplı taşıma hizmeti nedeniyle malların zarar gördüğü ve zararın karşılanmasının davacıdan talep edildiğini, davacı ayıplı olarak vermiş olduğu hizmet nedeniyle vermiş olduğu zarararı karşılamadığı gibi bu hizmetin bedelini de müvekkilinden talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.500,82 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 19/09/2018 havale tarihli kök raporunda; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olması, ticari defterlerinin kendi lehlerine delil olma vasfının bulunması, ticari defter kayıt ve belgelerinin birbirini doğrulaması, davaya konu faturaların taraf şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olması nedenleriyle davalı şirketin 2.500,82 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, davalı şirket her ne kadar davacı şirketin ayıplı taşıma hizmeti verdiğini belirtmiş ise de dava dosyasına ayıp ihbarı hususunda herhangi bir belge ya da ihtar sunmadığını, davacının alacak bakiyesi bakımından iddiasının sabit olduğu, taraflar arasında bu konuda mutabakat olduğunun açık olduğunu, öte yandan taraflar arasında TTK m.89 ve devamı hükümlerine tabi cari hesap sözleşmesi dosyada bulunmamakta ise de; tarafların karşılıklı olarak ticari defterlerinin birbirini doğruladığından, davacı alacağı teyit edilmiş durumda olduğunu, davacının alacak iddiasının söz konusu taşıma değil, taraflar arası ticari defterler ile teyit edilen alacak miktarına dayandığını, dosyada ….. firmasına yapılan taşıma ile ilgili hasar dava konusu olmadığını, davalı yan karşı dava veya takas mahsup iddiası da ileri sürmediğini, ödeme yükümlülüğünden kurtulduğu yönünde davalının herhangi bir ispat vasıtası sunmadığının gözlendiğini, e-posta yazışmalarında hasar varlığının belirlendiğini ancak hasardan davacının taşıyıcı sıfatı ile sorumluluğu hususunun teyit edilemediğini, hasarın olduğu taşımada davacının sorumlu olduğu yönünde bir mahkeme kararı veya davacının kabulü olmadığından davada davalı yanın navlun borcundan kurtulmasının somut olaya uygun olmadığını bildirmiş; kök rapora yapılan itirazlar doğrultusunda alınan 17/05/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; …. firmasının hangi taşımada, hangi CMR taşıma senedinde, hangi yükünün zarar gördüğü sorularının cevabı yoksa, taşıma gereği gibi yapılmış karinesinin devam ettiğini, her bir yük için ayrı taşıma sözleşmesi yapıldığının varsayıldığını, itiraza uğramayan “taşıma faturasının” da “taşıma senedi” hükmünde olduğunu, ödemezlik defi veya takas defi ileri süren davalının, ödememe sebebini ispat etmesi gerektiğini, davacı vekilinin 2.cevap dilekçesinde 463,75 Euro yeniden üretim, 921,24 TL yeniden taşıma kaynaklı bedellere ilişkin iddialarını davalının taşıması ile ilişkilendirerek, bunun davalının sorumluluğunda olduğunu ispat etmesi gerektiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacının davalıya taşıma hizmeti verdiği, davalının hizmetin ayıplı olduğu ve ihtar ettiğini bu nedenle de ödemezlik defiinde bulunduğunu iddia etmesine karşılık yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere; davalının ayıp iddiasına ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, navluna ödememe veya takas iddiasının ileri sürülmesi için sözleşmeye aykırılığı ispatın davalı üzerinde olduğu, CMR 30 ve TTK 889.hükümlerine uygun süresinde ve hasar zararını ortaya koyar nitelikte bir bildirimin bulunmadığı, 29/12/2015 tarihli bildirimin de bu şartları taşımadığı, taşıma faturasına konu işin ayıplı olduğunu ispat yükü davalı da olup, davalı tarafça bu husus ispat edilememiş ve faturaya konu hizmetin verildiği uyuşmazlık konusu olmayıp, davalının da kabulünde olduğundan davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 2.500,82 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının bu miktar yönünden iptaline, davacının işlemiş faize ilişkin talebinin davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir ispat vasıtası sunulmadığından reddine, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 2.500,82 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 500,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 170,83 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 45,71 TL harcın mahsubuyla bakiye 125,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 45,71 TL peşin harç olmak üzere toplam 77,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.598,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.493,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.500,82 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 175,79 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/09/2019 Katip …

Hakim …