Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/332 E. 2022/949 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/332 Esas
KARAR NO : 2022/949

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar, …. ve ……. ‘ın kızları; …’ün ablası, ……., 31/08/2016 tarihinde, saat 19.30 sularında, ……. Plakalı hatlı minibüsün sebep olduğu trafik kazası nedeniyle yaşamını yitirdiğini, davalılardan …… , kazaya sebebiyet veren ……. plakalı hatlı minibüsün maliki/işleteni; … aracın sürücüsü; ……. Sigorta A.Ş. ise Trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası)’nı yapan sigorta şirketi olduğunu, ……. plakalı hatlı minibüsün sürücüsü, …, kaza sırasında, resmi makamlarca kullandığı minibüsün hattı için belirlenen yol güzergahını terk ederek, sokak aralarında, hız limitlerine, kavşak yaklaşım kurallarına uymayarak, tedbirsiz ve dikkatsiz davranışlarla, bilinçli taksirle hareket ederek kazaya ve ölüme sebebiyet vermesiyle %100 kusurlu olduğunu, araç maliki davalı ….. de Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, araç maliki/işleten ve istihdam edenlerin sorumluluğu hükümlerine göre meydana gelen zarar ve ziyandan sorumlu olduğunu, davalı ……. Sigorta A.Ş. ise …’e ait ……. Plakalı aracı Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası kapsamında 07/04/2016 tarihinde … numaralı Poliçe ile sigortalamış olup, bu nedenle doğan maddi zararlardan sigorta poliçesi sınırlarında sorumludur. Davalı … Şirketine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesi hükmüne göre 20/02/2017 tarihinde başvurulmasına rağmen, davalı şirket yasal süresi içerisinde talebimize yanıt vermediğini, ……. Plakalı aracın sürücü davalı … hakkında Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesinde ….. E. Dosya numarasıyla, taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla ceza davası açıldığını, bu nedenlerle davalı ……. Sigorta A.Ş.’nin Sigorta Poliçesinde öngörülen sınırlarla, diğer davalıların tüm maddi zararla sorumlu olmak üzere her bir davacı için 500.-TL. olmak üzere toplam 1.500.-TL. Maddi Tazminat’ın kaza tarihinden itibaren İşleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı … için 100.000.-TL., Davacı …,…. İçin 100.000.-TL., Davacı … için 50.000.-TL. olmak üzere toplam 250.000.-TL. Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı Araç maliki/işleteni ….. ile davalı araç sürücü …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kazaya karışan aracın maliki olmakla birlikte üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, dolayısıyla müvekkilemize atfedilebilecek bir kusuru bulunmadığını yerleşik yargıtay içtihatlarına göre manevi tazminat zenginleşme sebebi olamayacağından talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olması nedeniyle itiraz ettiklerini, davacı taraf, taleplerine ticari avans faizi işletilmesini talep etmiştir, davaya konu olay ticari iş niteliğinde olmadığından tayin edilecek tazminatlara avans faizi yürütülmesi de mümkün olmadığını, davaya konu kaza nedeniyle Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… E. Sayılı dosyası ile dava yürütülmektedir. Anılan davanın sonucu işbu davayı da etkileyeceğinden Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; …… plaka sayılı aracın müvekkili sigorta nezdinde sigortalı olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların acılarının maddiyat ile ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu ancak sürücünün kusurunun tespit edilememesi halinde müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne yöneltilen kusur durumunun kesin bir oran olarak belirlenmediğini, bu nedenle uzman bilirkişilerden alınarak heyet raporu ile kusur durumunun net bir şekilde belirlenebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Altınbaş usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER : Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu Raporları, bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur aktüer hesaba ilişkin bilirkişi incelemeleri ve Adli Tıp Kurumu tarafından incelemeler yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 19/12/2019 Tarihli Raporunda; Davalı sürücü …’ın, %55 (yüzde elli beş) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa yaya …….’ün, yaşı gereği sergilemiş olduğu davranış faktörleri sonuç üzerinde %45 (yüzde kırk beş) oranında müessir olduğu, kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 03/09/2020 tarihli duruşmasında ….. Üniversitesine müzekkere yazılarak trafik kazası alanında kusur raporu yazabilecek öğretim üyelerinden 5 tanesinin isminin mahkememize bildirilmesi istenilmiş bildirilen bilirkişilerden 3 kişilik bilirkişi heyeti Prof. Dr. Mak. Müh. …., Prof. Dr. Mak. Müh. ….., Dr. Öğ. Üy. Mak. Müh. ……’a tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 15/12/2020 tarihli raporunda; ……. plakalı minibüsün davalı sürücüsü …… ın meydana gelen kazada %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, müteveffa ……. ün kendi ölümü ile sonuçlanan kazada dikkatsiz ve tedbirsiz davranışının olayın meydana gelmesinde %20 (yüzde yirmi) oranında etkili olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 01/06/2021 Tarihli Raporunda; Davalı sürücü …’ın, %55 (yüzde elli beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …….’ün davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %45 (yüzde kırk beş) oranında etken olduğu kanaatini bildirmiştir.
Aktüerya Tazminat Hesabı Uzman Bilirkişi 21/09/2021 tarihli raporunda; davalı sürücünün %55 kusurlu kabul edilmesi durumunda davacı anne ……. için 137.439,66 TL, davacı baba … için 69.935,97 TL, davalı sürücünün %80 kusurlu kabul edilmesi durumunda davacı anne ….. için 199.864,24 TL davacı baba … için 101.725,04 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacı kardeş … için Yargıtay kararları doğrultusunda destek tazminatı hesaplanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. ve 19. maddelerinde belirlendiği gibi; trafik kaydı, işleteni belirleyen güçlü karine niteliğindedir. Ancak kayıt maliki, işletenin üçüncü kişi olduğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Karayolları Trafik Kanunu md 90’da (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) yapılan değişiklik
Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17.07.2020
tarih ve …. E., …. K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.
31/08/2016 tarihinde davalı sürücü …… ‘ın sevk ve idaresindeki …….
plakalı aracın
çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında ……. vefat etmiştir.
Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. E. sayılı dosyasına sunulu
06.10.2016 tarihli trafik bilirkişisi raporunda ölen …….’ün tali kusurlu, davalı sürücü ……’ın asli kusurlu olduğu kanaati
belirtilmiştir.
Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyasına sunulu 19.02.2019 tarih ve …. sayılı ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda davalı sürücü ……’ın asli derecede kusurlu olduğu, ölen …….’ün tali kusurlu olduğu kanaati
belirtilmiştir.
Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.09.2019 tarih ve …. E-
….. K. sayılı kararıyla ……’ın asli kusurlu olması gözönünde bulundurularak 2
yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına takdiren indirim yapılarak 1 yıl 11 ay 10 gün hapis
cezası ile cezalandırılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, karar 16.10.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan ……. plakalı araç 11/04/2016-07/04/2017 başlangıç ve bitiş tarihli,
310.000,00 TL limitli, ….. poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile …….
Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; kazanın 31/08/2016 tarihinde davalı sürücü …… ‘ın sevk ve idaresinde bulunan ……. plaka sayılı araç ile maktül …….’e çarpması sonucu …….’ün vefat ettiği, Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. E. sayılı dosyasında alınan
06.10.2016 tarihli bilirkişi raporu ve ATK raporuna göre, davalı ….. ‘ın asli kusurlu olduğu, maktulün tali kusurlu olduğu görülmüştür. Oransal kusur oranının tespiti için mahkememizce en son aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 01/06/2021 tarihli kusur raporunda ceza dosyalarında aldırılan raporla uyumlu olarak davalı sürücü …’ın, %55 (yüzde elli beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …….’ün davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %45 (yüzde kırk beş) oranında etken olduğu kanaatini bildirmiştir.

İncelenen tüm dosya kapsamına göre; 31/08/2016 tarihinde davalı sürücü ……’ın sevk ve idaresinde bulunan, davalı … şirketi tarafından ZMSS ile sigortalanan …….
plakalı araç ile maktul …….’e çarparak …….’ün ölümüne sebebiyet verdiği, mevcut kaza nedeniyle mahkememizce alınan 21/09/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporu ile; davacıların talep edebilecekleri maddi tazminat miktarları hesap ettirilmiş olup, mahkememizce itibar olunan 21/09/2021 tarihli aktüer raporu doğrultusunda yapılan ıslah gereğince davacı ıslah etmiş olduğu miktarlar yönünden davasında haklı bulunmuş olup davanın kabulüne karar verilmiş, davalı sürücü kaza tarihi, davalı … şirketi ise temerrüt tarihi olan 20.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu tutulmuş, kaza tarihi dikkate alındığında davalı sigortanın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olmaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacıların olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için davacı ….. için 75.000,00-TL manevi tazminatın, … için 75.000,00-TL manevi tazminatın, … için 25.000,00-TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacılardan ……. için 137.439,66-TL maddi tazminatın, … için 69.935,97-TL maddi tazminatın, davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 20.02.2017 tarihinden itibaren sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 31.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, Davacılardan … yönünden talep edilen maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulu ile, ……. için 75.000,00-TL manevi tazminatın, … için 75.000,00-TL manevi tazminatın, … için 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu olmak üzere davalılar …… ve ……’tan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 26.120,08 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 859,00 TL peşin harç, 3.525,00 TL olmak üzere toplam 4.384,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 21.736,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 859,00 TL peşin harç, 3.525,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.415,40 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,(davalı … şirketi hükmolunan maddi tazminata oranı olan 14.165,82 TL’sinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere)
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.575,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.985,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen için 32.032,59-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen için 500,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen için 27.250,00-TL vekalet ücretinin davalılar …. ve ……’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 12.000,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalı …. e verilmesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı asıl ……’ın yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır