Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/323 E. 2019/40 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/323 Esas
KARAR NO : 2019/40

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı …. Limited Şirketinin sicilden 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği, müvekkilinin 10.01.1987-10.05.1987 tarihleri arasında mezkur şirkette aralıksız çalışmış olmasına rağmen müvekkilin çalışmasının işveren tarafından sigortaya beyan edilmemiş olması sebebiyle Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … es. sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtıklarını, yapılan araştırmada şirketin sicilden resen terkin edildiği, mahkemece şirketin ihyası konusunda dava açılması için taraflarına süre verildiğini, hizmet süresinin tespitine ilişkin açtıkları davanın sonuçlanması ve karara bağlanabilmesi için mezkur şirketin sicilden terkin kaydının kaldırılması ile sona eren tüzel kişiliğinin yeniden canlandırılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile …. Limited Şirketi’nin yeniden ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: işlemin mevzuata ve hukuka uygun yapıldığını, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
Davalı şirketin davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Dava, ticaret sicil kaydı silinen …. Limited Şirketi’nin ihyası isteminden ibarettir.
Davanın dayanağını oluşturan Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin .. esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı … tarafından davalılar ….Ltd Şti ile ….Genel Müdürlüğü aleyhine, davalı işverene ait işyerinde 10.01.1987-10.05.1987 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespiti talebine ilişkin olduğu, davacı tarafın ihya davası açması hususunda 08/12/2016 tarihli duruşmada süre ve yetki verildiği, davamızın bekletici mesele yapıldığı, celp edilen ticaret sicil kaydına göre, davalı şirketin geçici 7. Maddesine göre 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicil kaydı silinen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, Davacı, davalı şirket aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesinin …Esas Sayılı dosyası ile hizmet tespiti istemli dava açmış olduğunu bildirerek, iş bu dava ile davalı şirketin ihyasını talep etmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Davacının, derdest olan davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından davalı şirketin ihyasının istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil dosyası, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine işçi alacaklarından dolayı açılmış bir rücuen alacağın tahsili davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalı … Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile ticaret 31/07/2013 yılında sicilden terkin edilen yeni unvanı … Ltd.Şti … sicil nolu eski unvanı …. Ltd. Şti.’nin TTK.nun 547. maddesi uyarınca Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına özgü olmak üzere yeniden ihyası ile ticaret siciline tesciline, … tarihli sicil gazetesinin sayfa …., sağ ikinci köşe yetkisine dayanarak şirket müdürü …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin ilan ve tesciline,
2-Kararın bir örneğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 143,30 TL yargılama giderinin davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı …nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı … Sicil Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan bu davalı yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Sicil Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)