Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/270 E. 2019/1246 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/270
KARAR NO : 2019/1246

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 21.07.2017 gün saat 19:30 sıralarında sürücü …… sevk ve idaresindeki ……. plaka kamyon ile Merter istikametine seyrederken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen kazada araçta yolcu olan …’ın kaldırıldığı hastanede öldüğünü, kazaya karışan …… plakalı numaralı araç işleteni davalı … TİC. LTD. ŞTİ. ile diğer davalı ….. Sigorta A.Ş. arasında akdedilen …… poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta sözleşmesi gereğince araç davalı … şirketince rizikolara karşı sigortalanmış bulunduğunu, müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalmaya ilişkin zararın tazmini için 17.02.2017 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak zararı gidermeye yönelik bir ödeme gerçekleştirilmediğini, kaza tarihinde müteveffanın henüz 25 yaşında olduğunu, kaza gerçekleşmemiş olsaydı müteveffa çalışıp annesine destek olacağını, davacı …’ı oğlu …’ın vefatının maddi ve manevi olarak çok zor durumda bıraktığını, müteveffanın ölümüyle müvekkillerinin tarifi mümkün olmayan acı ve elem duyduklarını, bu nedenle davacı anne … için 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne … için 30.000TL, kardeş … için 20.000TL, davacı Kardeş … için 20.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın davalı … Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … Ambarı Nakliyat Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Bakırköy Adli Makamlarının yetkisiz olduğunu, müvekkili şirketin adresinin yetki yönünden İstanbul (Çağlayan) yargı sınırlarında kaldığını, müvekkili şirket aleyhine maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açılmış ise de iş bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kazaya karışan aracın nakliye işi yapan şirketin birçok nakliye ve taşıma aracından (kamyon) biri olduğunu, mütevaffa …’ın müvekkili şirkette çalışan bir kişi olmadığını, kazaya karışan aracın şirketin diğer tüm araçlarında olduğu gibi sürücüleri tarafından mesai saatleri sonunda işyerine bırakılarak teslim edilmesi gerektiğini, söz konusu aracın 21.01.2017 cumartesi günü öğleden sonra ve mesai saatlerinden sonra işyerinde bırakılarak teslim edilmesi gerektiği halde teslim edilmediğini, izinsiz ve onaysız şirket yetkililerinin bilgisi dışında şoför …… tarafından yanındaki diğer kişiler ile birlikte özel işlerinde kullanılacağından bahisle alınıp götürdüklerini, müvekkil şirketin izini ve onayı olmaksızın mesai saatlerinden sonra şirket çalışanı …… tarafından özel işlerinde kullanılacağından bahisle alınıp götürüldüğünün tutanak altına alındığını, müteveffa …’ ın da ……’ın arkadaşı olup, mesai saatlerinden sonra şirket aracını birlikte alıp yola çıktıklarını ve takiben sözkonusu kazayı yaptıklarını, müvekkilinin sözkonusu kazadan dolayı hiçbir kasıt ve kusuru bulunmadığını, her ne kadar araç maliki ve işleteni olarak kusursuz sorumluluğu olduğu iddia edilerek huzurdaki dava açılmış ise de mevcut durumda müvekkil için bu durum geçerli olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini müvekkil şirketin söz konusu zarardan kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ATK ya gönderilmesi gerektiğini, mütevefanın gelirinin resmi belgeler ile kanıtlanması gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, mirasçılık belgesi, hasar dosyası, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma numaralı, ….. karar nolu kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
18/03/2019 havale tarihli raporda özetle; ……. plaka sayılı kamyon sürücüsü ……’ın kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olup %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın maddi zararının 60.659,65 TL olduğu kanaatini bildiri rapor sunulmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; 21/01/2017 tarihinde sürücü ……’ın sevk ve idaresinde bulunan ……. plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi …’ın öldüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin çalışanı olan dava dışı ……’ın %100 oranında kusurlu olduğu, ……. plakalı aracın …… poliçe numarası ile davalı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalı olduğu, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin aracın işleteni olduğu anlaşılmıştır. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili şoför ……’ın şirket yetkililerinin rızası ve izni olmaksızın mesai saatleri dışında aracı aldığını beyan etmiş, davalı çalışanı olan tanıklarda savunmayı doğrulamıştır. Davalının işleten sıfatı ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden sorumlu olup olmadığının tespiti gerekmekte olup, İstanbul BAM 16. H.D.’nin 2017/3021 E. 2019/2358 K. Sayılı ilamında belirtildiği gibi; yasada ve öğretide, işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçütler söz konusudur. Bunlardan şekli ölçüt, satışa esas olan tescil belgesinde, trafik belgesinde, sigorta poliçesi ve vergi kaydında yazılı olmayı; maddi ölçüt ise, araçtan yararlanmayı ve araç üzerindeki eylemli egemenliği ifade etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda işleten kavramı ve kimlerin işleten olabileceği belirtilmiştir. Kural olarak aracın trafik sicilinde adına kayıtlı olduğu kişi, yani araç sahibi, aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor, üzerinde çıkar sağlıyorsa; hem şekli hem de maddi anlamda işleten sıfatını alacaktır. Noterlerin düzenleme yoluyla yaptığı satış ve devir işleminin arkasından yapılacak tescil, mülkiyete karine oluşturması bakımından önem taşır. Kuşku olan durumlarda aracın malikine işleten gözüyle bakılmalı ve buna ağırlık verilmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 06.03.2002 gün ve E:2002/11-71, K:2002/141; 24.03.2004 gün ve E:2004/10-165, K:2004/171; 20.03.2013 gün ve E:2012/1069, K:2013/379 sayılı ilamları).
Görüldüğü gibi, sicilde malik görünen kişi, karine olarak aracın işleteni sayılmaktadır. Bunun sebebi, trafik kazasında sorumlu olan şahsın kolayca belirlenmesi ve zarar görenin zararının en kısa sürede giderilmesini sağlamaktır. Belirtmek gerekir ki, sicilde malik olarak görünen kişi her zaman aracın işleteni olmayabilir. Bu durumda, araç sahibi, aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlayabilirse sorumluluktan kurtulabilir (Hukuk Genel Kurulunun 20.03.2013 gün ve E:2012/1069, K:2013/379 sayılı ilamı). Somut olayda kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olan …… ‘ın davalının çalışanı olması, araç malikinin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olup, aracın izinsiz kullanılmasını önleyecek tüm önlemleri almak zorunda oluşu dikkate alındığında davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin davacıların uğradığı zarardan işleten olarak sorumlu olduğu kanaatine varılmakla, …’ın desteğinden yoksun kalan annesi davacı …… yönünden 60.659,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat isteminin ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olayın oluş şekli, kusur oranı, ölenin yaşı ve manevi tazminatın zenginleşme veya fakirleşme aracı olamayacağına ilişkin temel ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacı … için 10.000 TL, davacı … için 7.500 TL, davacı … için 7.500 TL olmak üzere toplam 25.000 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … ‘ın maddi tazminat talebinin kabulü ile; 60.659,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere, davalı ….. Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu olmak üzere hükmedilen maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2- Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; Davacı … için 10.000 TL, davacı … için 7.500 TL, davacı … için 7.500 TL olmak üzere toplam 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 5.851,40 TL harçtan peşin alınan 256,17 TL. ile ıslah harcı 208,00 TL.nin mahsubu ile bakiye 5.387,23 TL. harcın davalılardan (davalı … şirketi 3.814,95 TL. ile sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.646,40 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 1.079,38 TL. yargılama gideri ile toplam harç gideri 500,17 TL.ki toplam 1.579,55 TL. yargılama giderinin davalıladan davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince maddi tazminat yönünden hesap edilen 8.686,00 TL. İle manevi tazminat yönünden hesap edilen 3.750,00 TL.ki toplam 10.618,00 TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap edilen 3.750,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır