Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/268 E. 2018/401 K. 20.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/268 Esas
KARAR NO : 2018/401

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ikinci el klima alım satım işi ile uğraşan bir kişi olduğunu, …bank …. Şubesine ait 12.500.TL bedelli 10.11.2016 keşide tarihli çeki iş yaptığı … Ltd. Şti firmasından alıp işyerine doğru giderken anılan çeki cebinden metrobüste çaldırdığını, çekle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile şikayette bulunduğunu ve savcılıkta anılan çekin ibrazı halinde kolluk kuvvetlerine bildirimi ve suç delili olarak çeke el konulması istemi ile muhatap bankaya tezkere yazıldığını, iş bu tezkerenin aynı gün bankaya elden ulaştırıldığını, bankanın tümü ile kendi ihmali ile(bankaya başvuru haklarımız saklıdır) çek kaydına anılan şerhi düşmediğini ve çeki ibraz eden davalıya aynı gün ödendiğini, iş bu çeki elinde bulunduran kişi aleyhine bu defa sebepsiz zenginleşmiş olması ve bir suç marifeti ile bu eylemi gerçekleştirmiş olması nedeni ile hem muhatap banka şubesi hemde o kişi aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının gönderilen ödeme emri süresinde tebliğ edilerek, yasal süresi içinde davalı tarafından dosyaya itiraz edilerek takibin durduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sebebi ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili 18/10/2017 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin kayınbiraderi …’in atölyesinde 10/11/2016 tarihinde geçici süreyle işle ilgilendiğini, bu sırada ….şirketinin satın alma şefi olarak kendisini tanıtan …’nın işyerindeki avizeleri almak istediğini beyan etmesi üzerine müvekkilinin kendisine yardımcı olduğunu, ödemeyi 12.500,00 TL bedelli çek ile yaptığını, alışverişten bir gün sonra çeki tahsil ettiğini, müvekkilinin yapılmış bir alışveriş neticesinde çeki aldığını, çalıntı olduğunu bilmediğini, bilebilecek durumda olmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul …. icra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının …, borçluların …bank A.Ş ve … olduğu, 12.500,00 TL bedelli, 10/11/2016 tarihli çek bedelinin iadesi için toplam 12.553,94 TL için takip başlatıldığı, davalı … tarafından takibe itiraz edildiği, borçlu ….bank tarafından yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın Bakırköy …. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasını aldığı, her ne kadar uyuşmazlık tespitinde itirazın Bakırköy …. İcra dairesinin ….esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali olduğu tespitinde bulunulmuş ise de bu dosyanın yalnızca borçlu ….bank yönünden bu esasa kaydedildiği, davalı … yönünden İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı, istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….sayılı dosyasının uyap üzerinden celbedildiği, dosyada müşteki …’in 02/09/2016 tarihli ifade tutanağında …e lehine keşide edilen çekin tarafına ciro edildiğini, kendisine ve beraber çalıştığı ….’ne ait kaşe ve imza bulunmadığını, çeki ciro olmadığı şekilde ticari ilişkide kullanmak üzere çantasında taşırken çaldırdığını bildirmiş, soruşturma hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan dava konusu çekin dava dışı … Ltd. Şti defterleri üzerinde inceleme yapılarak çekin kime verildiği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 08/03/2018 havale tarihli raporunda; dava dışı ….’a ait kayıtlarda davacı ve davalı ile ticari ilişkinin tespit edilemediği, dava konusu çekle ilgili bir kaydın da defterlerinde yer almadığı, davacı tarafından dava konusu çekin ciro yoluyla dava dışı…. firmasından kendisine verildiğine dair ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan incelemede ….’ın firma yetkilisi olduğu anlaşılan dava dışı ….tarafından çek tevdi bordrosu düzenlenmiş olduğu ve dava konusu çekin … ile aralarında olan ticaretten dolayı kendisine verdiğini, … adındaki şahsı tanımadığını, aralarında herhangi bir ticaretinde bulunmadığı hususunda dosyaya yazılı beyanda bulunulduğu, ancak çek tevdi bordrosunun her zaman düzenlenebilecek nitelikte belge olmasının yanısıra bu çek çıkışına dair herhangi bir muhasebe kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; her ne kadar davacı ciro yoluyla …’tan aldığını iddia ettiği takibe konu çeki çaldırdığını ve davalı tarafça çekin tahsil edilmesi nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek ilamsız icra takibinde bulunulmuş ise de, çekin rıza dışı elden çıkması halinde davacının yetkili hamil olduğunu ve davalının çekin ihtisapta kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunu ispat külfeti altında olup, davacı yetkili hamil olduğunu ve davalının kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunu ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2018

Katip …

Hakim …