Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/262 E. 2018/548 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/262
KARAR NO : 2018/548

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2012
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı …’un 14/03/2012 tarihinde Polonya havayollarına ait üniformaların yapım ve adetlerini içeren bilgi ve bu hususta diğer davalıyla birlikte hareket ettiklerini ve kendileriyle çalışmak istediklerini bildirip müvekkilince yapılması istenen gömlek, pantolon, ceket ve mont yapımını içeren mail gönderdiğini, söz konusu mailin incelenmesi sonucunda müvekkili tarafından 19/03/2012 tarihinde fiyat teklifi sunulduğunu ve sonuçta müvekkiline 13/04/2012 tarihinde gelen mailde “ekte siparişin son halini bulabilirsiniz, ödemeleri pazartesi, salı günü her firmaya yapmaya çalışacağım, lütfen sizdeki sipariş miktarlarına göre hazırlıklarınızı yapınız, size % 30, ilk ödeme açıktan yapılacaktır, buna lütfen kendinize ait sipariş için bir proformo invoce gönderiniz, % 30 ödeme miktarını bildiriniz, hayırlı olsun.” bilgilerinin ulaşmasından sonra müvekkili tarafından 16/04/2012 tarihinde proformo invoce oluşturularak davalı …’a gönderildiğini, diğer davalı şirket tarafından da müvekkilinin hesabına 20/04/2012 tarihinde 69.108,00 EURO ön ödeme gönderildiğini, davalılar tarafından ayrıca faturaların da davalı şirket … Tic. Ltd. Şti.’ne gönderilmesinin istendiğini, ilk siparişin gömlek olduğunu ve üretimin yapılarak 15/06/2012 tarihinde % 3 indirim talebiyle yükleme yapılarak gönderildiğini, ikinci sipariş olan ceket ve pantolon üretiminin de müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, davalı … tarafından gelen mailde bu ürünlerin teslim tarihinin 30/06/2012 tarihi olduğunu, buna rağmen ürünlerin 28/06/2012 tarihinde hazır olduğunun ve mal okeylemesi için kontrollerin yapılmasının müvekkil tarafından davalı …’a 27/06/2012 tarihinde gönderilen mailde talep edildiğini, 28/06/2012 tarihinde kontrolcü tarafından malların kontrol edilerek okeylendiğini, ancak malların teslim alınmayarak daha sonra 02/07/2012 tarihinde davalı … tarafından üretilen malların ancak % 15 indirimli olmak kaydıyla alınacağını ya da siparişin iptal edileceğinin bildirilmesi üzerine % 15 kesinti yapılarak ve bu kesintilerin kendilerine yansıtılacağıda bildirilmek suretiyle üretilen malların teslim edildiğini, taraflar arasında yapılan anlaşma gereği üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmelerine rağmen davalıların müvekkilini 20.593,35 EURO zarara uğrattıklarını beyanla bu meblağın ihtarname tarihi olan 08/08/2012 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili özetle; davalıların birlikte hareket ettiklerini gösteren en ufak bir emare dahi olmadığını, davalı …’un yurt dışından aldığı siparişi davacı şirkete yaptırdıktan sonra iş ihracat kısmına gelince müvekkili şirket ile aynı binada bulunmaları hasebiyle müvekkil şirketten yardım istediğini, adı geçen davalının ihracat yapma yeterliliği olmadığı için müvekkilinin yardımı kabul ederek yurt dışına ihraç edilecek ürünleri müvekkiline fatura ettiğini ve kesilen fatura bedellerini davacıya ödeme dışında hiçbir münasebetlerinin bulunmadığını, kendilerine gönderilen ihtarnameye de Bakırköy … Noterliği’nin 14/08/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile itiraz ettiklerini, davalılar arasında herhangi bir temsil ilişkisinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili özetle; müvekkilinin diğer davalı şirketin sigortalı işçisi olduğunu, 16/03/2012 tarihinden 06/09/2012 tarihine kadar davalı şirket yanında çalıştığını, davalı şirket hesabına işlem yaptığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:11/08/2012 tarihinde tebliğ edilen davacı tarafından davalılara gönderilen Beyoğlu …. Noterliği’nin 08/08/2012 gün ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi, davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya çekilen Bakırköy …. Noterliği’nin 14/08/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, ticaret sicil kayıtları, davalı …’in SGK hizmet döküm bilgileri, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi rapor ve ek raporu.
Mahkememize ait 23/12/2014 gün ve … esas …. sayılı kararımızın davalı … vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi sonucu Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28/03/2016 gün … esas …. karar sayılı kararı ile bozularak mahkememize gönderilmesi sonucu dosya mahkememize gönderilmekle … esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Davanın kabulüne ilişkin mahkememizin 23/12/2014 gün ve …. esas … sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28/03/2016 gün …. esas …. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyulmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Dava, iş bedelinden yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
Yüksek Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği taktirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Gabin (aşırı yararlanma), bir sözleşmede tarafların edimleri arasında açık nispetsizlik bulunması olarak tarif edilebilir. Bir olayda gabinin varlığından söz edebilmek için objektif ve subjektif unsurların gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif unsur; edimler arasında açık bir nispetsizlik olarak tarif edilebilir. Subjektif unsur ise, zarar görenin müzayaka halinde olmasından veya işi hafife almasından yahut da tecrübesizliğinden dolayı gabinin gerçekleşmesi ve karşı tarafın bu durumdan bilerek yararlanmış olması olarak açıklanabilir (Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu, Sorumluluk ve tazminat Hukuku, Cilt 1, sayfa 1041 v.d.). Bu şartların varlığı halinde, kanun davacıya iki hak tanımıştır. Bunlardan birisi, davacının sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirerek ediminin geri verilmesini isteme hakkı, diğeri ise; sözleşmeyle bağlı kalınarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteme, diğer bir anlatımla menfi zararının giderilmesini isteme hakkıdır.davacı yüklenici eldeki davada gabin iddiasına dayanarak menfi zararının tahsili istemektedir. Davacının gabin iddiasına dayanarak menfi zararının tahsilini isteyebilmesi için gabinin objektif ve subjektif unsurlarının bir arada gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde, 159.044,4 euro iş bedeli alması gerektiği halde yapılan iskonto sonucu kendisine 138.451,05 euro ödendiğini, bu suretle 20.593,35 euro zarara uğradığını ileri sürmektedir. Şu halde, 159.044,4 EURO iş bedelinin yerine 138.451,05 Euro iş bedeli ödenmesinde aşırı ve açık bir nispetsizlik olduğundan söz edilemez (HGK 30.09.1972 gün 227 Esas, 765 Karar sayılı kararı). İş bedeli arasında aşırı ve açık bir nispetsizlik bulunmadığından, gabinin objektif unsuru gerçekleşmemiştir. Gabinin objektif unsurunun gerçekleşmediği hallerde, ayrıca subjektif unsurun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek yoktur. Davalar arasında hukuki bağlantı vardır. Gabin unsurunu tartışmanın sorumluluk ve Tazminat bakımından diğer davalıyı etkileyeceği anlaşılmakla bu durum karşısında davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç peşin alınan 718,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 682,75 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı …. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.673,15 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 15 günlük yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak temyiz dilekçesi ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 05/06/2018

Katip …

Hakim …