Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/217 E. 2018/569 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/217 Esas
KARAR NO : 2018/569

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketten farklı zamanlarda satın alınan fermuarın İspanya’da yerleşik İnditex firmasına gönderildiğini, bu firma tarafından teslim alınan ürünlerin ihtiyaca göre boyanarak yıkama işlemine tabi tutulduğunu, ilk parti üründen boyama ve yıkama işlemine tabi tutulan 13.555 adet üründe ayıp olduğu belirtilerek 3952 adet ürünün kendilerine iade edildiğini, bunun üzerine davalıya ayıp ihtarı yapıldığını, Bakırköy …. Sulh mahkemesinin….değişik iş sayılı dosyasıyla delil tespiti yapıldığını, delil tespiti sonrası davalıya ihtarname gönderildiğini ve bu süreçte yapılan masraflarla ilgili 41.601,60 TL fatura düzenlenerek gönderildiğini, yurtdışındaki firma tarafından diğer siparişler iptal edildiğinden uğranılan kâr mahrumiyetine ilişkin 283.451,70 TL’nin davalı şirkete fatura edilerek gönderildiğini, sözleşmeye konu fermuarların teste tabi tutulması nedeniyle test bedeli olan 20.077,99 TL’nin davalıya fatura edildiğini, düzenlenen bu faturalar nedeniyle oluşan alacaklarının davalı alacağından takas ve mahsup edilmesi sonucu bakiye 161.543,36 TL’nin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça ihtarnamenin kabul edilmeyerek 192.975,73 TL alacağının ödenmesinin bildirilmesi üzerine takas mahsup sonucu toplam 152.155,55 TL olan alacağın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacıya teslim edilen ürünlerde ayıp söz konusu olmadığını, değişik iş dosyasında da boyama işleminden sonra fermuarların fonksiyonlarını yitirdiklerininin tespit edilmiş olup, fermuarların ayıplı olmadığının bildirildiğini, aynı partide üretilen ürünlerin bir bütün olarak ayıplı çıkması gerekirken 41.040 adet üründen sadece 3.952 adetinin ayıplı olmasının teknik olarak mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte boyama yıkama işleminden sonra ortaya çıkan ayıp varsa bundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından gönderilen faturaların kabul edilmeyerek iade edildiğini, davanın reddini istemiş, karşı dava dilekçesi ile; davacının müvekkiline cari hesaptan kaynaklı borcu olduğunu, bu nedenle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasıyla takibe geçtiklerini, karşı davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacının, ayıplı olduğunu iddia ettiği ürün nedeniyle uğramış olduğu zarar ve kâr kayıplarının davalıdan tahsili; karşı dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; karşı davacı şirketin, karşı davalı aleyhinde dayanak 192.975,73 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti 02/05/2018 tarihli raporlarında; davacının davalıdan satın alıp pantolon üretiminde kullanmış olduğu fermuarların boyama/yıkama işleminden sonra işlevlerini yitirmesi ve kullanılamaz olması nedeniyle 3.952 adet pantolonun ayıplı hale geldiği, fermuarları bozulan 3.952 adet pantolonun fermuarlarının bozulmasına boyama öncesinde fermuarları kapatmadan ve fermuar kursörünü kilitlemeden boyama yapan boyahane ve fermuarı dikip fermuarı kapatılmadan ve kursörü kilitlemeden pantolonları boyamaya sevkeden davacının ve müşterisinin müştereken sorumlu olduğu, fermuarların bozulmasında davalıya kusur yüklenemeyeceği, davacı tarafından bedeli talep edilen testlerin niteliği açıklanmadığı gibi yapıldığı iddia edilen test raporları ve ödeme makbuzu da dosyaya sunulmadığından, davacı tarafından test yapılıp yapılmadığı, test yapıldıysa bedelinin piyasa rayicine uygun olup olmadığı hakkında değerlendirme yapılamadığı, avacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (06.03.2017) itibariyle davacının davalıdan 152.155,56 TL alacaklı olduğu, davalının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip/dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 192.975,73 TL alacaklı olduğu, taraf ticari defterlerinin 19.01.2017 tarihi itibari ile 204.953,61 TL tutarında birbiri ile uyumlu olduğu, dava tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının (152.155,56 TL + 192.975,73 TL) 345.131,29 TL olduğu, davacı ile davalı arasındaki cari hesap farkının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan davacının düzenlemiş olduğu 4 adet toplamda 345.131,29 TL faturalardan kaynaklanmakta olduğu, bu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının ihtilaf konusu olan faturalara dayanak teşkil eden ayıp iddiasına İlişkin olarak teknik yönden yapılan tespit neticesinde ayıptan davalının sorumlu tutulamayacağından davacının davalıya kesmiş olduğu 4 adet toplamda 345.131,29 TL tutarındaki faturaların hesaplama dışı bırakılmasının gerekeceği, neticeten; asıl dava yönünden, davacı/karşı davalı …A.Ş.’nin davalı/karşı davacı … A.Ş.’den alacağının bulunmadığı, karşı dava yönünden, davalı/karşı davacı…. A.Ş’nin davacı/ karşı davalı…. A.Ş. ’den 192.975,73 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında çeşitli tarihlerde fermuar alım satımı gerçekleştiği, davacı tarafça davalıdan satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayanılarak uğranılan zararların kâr kaybının ve yaptırılan test bedellerinin tahsili için eldeki davanın açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesinde fermuarların bozulmasında davalıya kusur yüklenemeyeceği bildirilmiş olup, bilirkişi raporu mahkememizce denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan hükme esas alınarak davacının davasının reddine, karşı dava yönünden taraf ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, cari hesaptaki farklılığın davacı tarafça gönderilen ve karşı davacının iade ettiği faturalardan kaynaklandığı, takibe konu alacak miktarı hususunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, karşı davacının takip ve dava tarihi itibariyle karşı davalıdan 192.975,73 TL cari hesaba dayalı alacağının bulunduğu, karşı davalının anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek sonuç itibariyle davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Karşı davanın kabulü ile 192.975,73 TL asıl alacak yönünden davacının-karşı davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 38.595,14 TL icra inkar tazminatının davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuyla bakiye 134,88 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Karşı dava yönünden alınması gerekli 13.182,17 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.296,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 9.886,17TL harcın karşı davalı … A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
Asıl dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karşı davacı tarafından yatırılan 3.300,60 TL harcın davalı … A.Ş’nden alınarak karşı davacı …. A.Ş’ne verilmesine,
Asıl dava yönünden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacı …. A.Ş’nden alınarak davalı …A.Ş’ne verilmesine,
Karşı dava yönünden davacı … A.Ş kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 17.528,54 TL ücreti vekaletin davalı … A.Ş’nden alınarak davacı … Tic. A.Ş’ne verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2018

Katip …

Hakim …