Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/205 E. 2022/961 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/205
KARAR NO : 2022/961

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı kooperatif ortağı olduğu, davacı kooperatife olan borçlarını ödemediği için aleyhine Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyası ile takip yapıldığı, davalının vekili marifeti ile 03.03.2016 harç tarihli vekalet ile 07.03.2016 tarihinde borca itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, davalının takibe yönelik haksız itirazı nedeniyle huzurdaki davanın açıldığı, davalının takibe olan itirazının haksız olduğu zira davalının kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurullarda alınan karar gereğince ödemesi gereken asıl borcu takip tarihi itibariyle 27.997.25.TL olup, buna ilaveten ana sözleşme gereği aylık %4 gecikme için 37.073.00.TL ve yasal faiz olarak da takibe kadar 6.923.70.TL olmak üzere toplamda 71.993.95.TL borcu olduğunu, davalının icra takibine karşı yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, kötü niyetli borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı …….’in alacaklı olduğunu iddia eden …… Konut Yapı Kooperatifi üyeliğinden hukuka aykırı bir biçimde ihraç edildiği, ihraç kararının Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. E. Sayılı dosyası kapsamında iptal edildiğini, bununla birlikte ilgili kooperatif
yöneticileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, ardında da Bakırköy ……. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …….. E. Sayılı dosyası kapsamında ilgili dönemdeki kooperatif yöneticisi …….’nın zimmet suçunu işlediği gerekçesi ile 5 yıl hapis cezası ile tecziye edildiğini, dosya kapsamında dinlenen ilgili kooperatifin yöneticilerinden ………’ün ifadesinde açıkça, kooperatif üyelerinden borçları olmasına rağmen tapuların verildiğini, bunun sebebinin ise “ hepsi tanıdığımız kişilerdi” diyerek kooperatif yöneticilerinin açıkça eşit işlem ve eşit davranma yükümlülüğüne aykırı davranmış olduklarını ifade ettiği, bununla birlikte davacı kooperatifçe, müvekkilinin hak etmiş olduğu dairesinin müvekkili adına tescil edilmediğinden, kooperatif aleyhine Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……… E. Sayılı dosyası kapsamında tapu iptal tescil davası ikame edilmek zorunda kalındığını, dosya kapsamında yapılan incelemede kooperatifin ticari defter ve kayıtlarının sunulmaması, davalı ile aynı durumda olan ortaklara tapuların verildiği, kooperatif aleyhine yasal yollara başvurmuş olması nedeniyle davalı …….’e tapunun temlik edilmediğini, 31.12.2011 tarihinde herhangi bir borcu olmamasına rağmen davalı …….’e tapu kaydının devir edilmemesinin Kooperatif Kanununun 23. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemece, tapu iptal-tescil talebinin kabulüne karar verildiğini, ……. Konut Yapı Kooperatifinin bu zamana kadar müvekkilinin hak etmiş olduğu taşınmazı teslim etmediği, buna mukabil davacı kooperatiften taşınmaz alan diğer hak sahibi üyelerin borçları olmasına rağmen borçlu üyelere dairelerinin teslim edildiğini, davalının bununla da kalmayıp, haksız bir şekilde üyelikten ihraç edildiği, davacı kooperatifin tüm bu usulsüz işlemlerini mahkeme yoluyla iptal ettirdiklerini, davacı yanın, yukarıda arz ve izah edilen tüm olayların akabinde, halen tam olarak yükümlülüklerini yerine
getirmediklerini, davalının maliki olduğu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde; davacının
borçları nedeni ile halen Beylikdüzü Vergi Dairesi’nin 10.12.2012 tarih …… sayılı haczi, yine Beylikdüzü Belediyesinin 17.12.2012 tarih ……. sayılı hacizleri olduğunu, bununla birlikte yine ……. Bankası A.Ş. lehine 07.07.2009 tarihli ipotek varlığını sürdürdüğünü, davacı kooperatifin, yukarıda arz ve izah edildiği üzere davalı …….’e karşı edimlerini yerine getirmediği, buna rağmen haksız ve mesnetsiz bir şekilde alacak iddiasında
bulunduklarını, ilgili icra dosyasına sundukları itiraz dilekçesinde ifade ettikleri üzere karşılıklı tam borç doğuran sözleşmelerde, taraflardan birinin karşı tarafa edimi yerine getirmesi talebinde bulunabilmesi için, öncelikle kendisi tarafından edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gereken edimin ifasının gerektiğini, davacı yanca edimlerin tam olarak yerine getirilmeyip buna rağmen müvekkilinden alacak talebinde bulunulduğunu, davalı yanca bu yöndeki alacak iddialarına karşı davacı kooperatife karşı ödemezlik def’inde bulunmuş olmasına rağmen davacı yanın halen alacak iddiasında bulunmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bununla birlikte, davacı kooperatifin diğer tüm üyelerinin ödemelerini geç ödemelerine rağmen bu üyelerden herhangi bir suretle faiz talep etmediğini, ortaklarından sadece ilgili döneme ait olan ana parayı talep ettiğini, bir diğer deyişle davacının diğer tüm kooperatif üyelerinden ana para dışındaki tüm fer’ilerden feragat ettiğini, bu durumun davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağını, davacı yanın, yine burada da kooperatif kanununda yer alan eşit davranma yükümlülüğüne
aykırı hareket etmeye devam etmekte olduğunu, bu dava ve taleplerin taraflarınca kooperatife karşı başlatmış oldukları hukuk mücadelesine karşı müvekkilini cezalandırmak amacına yönelik kastıyla kötü niyetli taleplerden ibaret bulunduğunu, davacı kooperatifin kendilerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, davalı …….’den talep edebileceği herhangi bir alacağın bulunmadığını, bu nedenle de ilgili alacaklar henüz muaccel olmadığından, dava konusu alacağın ana parası üzerinden faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, bununa birlikte her kooperatif ana sözleşmesinde aylık % 4 gecikme faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Ayrıca davacının edimini gereği gibi ifa etmemiş olmasından dolayı davalının kira kaybına uğramalarına sebebiyet verildiğini, bu zararın tazmini için Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Sayılı dava dosyası ile açtıkları davada sayın mahkemenin taleplerini kabul ederek davacı kooperatifin dava konusu taşınmazı geç tesliminden dolayı toplam 23 aylık kira bedelinin tahsiline karar verdiğini, davanın reddini talep etmiş olmakla birlikte aksi bir durumda kira kaybından doğan alacağımızın 13.971,00 TL”nin faiz ve ferileriyle hesaplanarak dava dosyasında hüküm altına alınacak muhtemel tazminattan takas ve mahsubunu talep ettiklerini, bu nedenlerle haksız ve
mesnetsiz açılan davanın reddine, davacının haksız ve kötüniyetli davası nedeni ile % 20 den aşağı olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, aksi durumda takas ve mahsup taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 06/10/2021 havale tarihli raporunda; Davalının, davacı kooperatif ortağı bulunduğu, taraflar arasında bu yönde bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının, davacı kooperatif üyesi bulunması nedeniyle davacı kooperatifin tasfiye edilerek sona erdirilmesine kadar genel kurul kararları ile belirlenen tüm ödemeleri
yerine getirme sorumluluğunun bulunduğu, kooperatif üyesi bulunan davalının, davacı kooperatifin icra takibine dayanak
gösterdiği 2011,2014 ve 2015 yılı genel kurullarda alınan kararlara karşı iptal
istemiyle dava açtığı yönünde bir iddiasının ve itirazının bulunmadığı, davacı kooperatifin icra takibine konu ettiği alacak dayanağı gösterilen, 2011,2014
2015 yılı genel kurul kararlarının iptal edildiği davalı yanca ileri sürülmediğinden bu
genel kurul kararının kesinleştiği dikkate alındığında, kooperatif üyesi olduğu sabit olan davalıdan, genel kurul kararı ile kararlaştırılan bu ödemelerin 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde tanımlanan eşitlik prensibi gereği tahsilinin talep edilebileceği, kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği, ancak genel kurulca ödemelerin geciktirilmesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranı belirlenirken, 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. Maddesinde öngörülmüş olan yasal sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu, böylelikle aylık gecikme faiz oranının yıllık %18, aylık %1.5 dan fazlasının genel kurulca kararlaştırılamayacağı, davacı kooperatifin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ticari defterlerini
fiziki ortamda tuttukları, 6102 sayılı T.T.K.’nın 64/3 maddesi hükümleri gereği açılış
tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, yine aynı madde hükmüne istinaden yapılması zorunlu 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait Yevmiye Defteri Kapanış tasdiklerini de kanuni süresinde yaptırdıkları, davacı kooperatife ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. Md.222/2), davalı …….’in 30.12.2016 yılı sonuna kadar davacı kooperatiften 92.002,75 TL tutarında davacı kooperatife yapılan ödemeden kaynaklı alacaklı göründüğü, 31.12.2016 tarihinde davacı kooperatifin kooperatif üyelerine % 1 KDV dahil 119.180 TL tutarında satış işlemlerini başlattığı ve bu satış işleminde kaynaklı olarak üyeleri borçlandırdığı, davalı …….’inde bu borçlanma karşılığında , davacı kooperatif ticari defterlerine göre davacı tarafa aradaki tutar olan 29.177,25 TL kadar borçlu göründüğü, davacı kooperatifin talebinin 27.997,25 TL olduğu, talep edilen tutar ile borçlu görünen tutar arasında 29.177,25 – 27.997,25 TL = 1.180 TL fark olduğu bu farkında %
1 KDV tutarından kaynaklandığı, davacı kooperatifin 30.12.2016 tarih ……. yevmiye no ile Bakırköy …… Noterliğinden
tasdik edilen defter’i kebir kayıtlarından da tepit edildiği üzere davalı ile aynı konumda
bulunan tüm üyelere 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesi ve genel kurul kararları doğrultusunda normal daire için 119.180.00.TL nin üye
hesaplarına borç olarak tahakkuk ettirildiği, davacı kooperatifin 2011,2014 ve 2015 tarihli genel kurul kararları, muhasebe defter ve kayıtlarının karşılaştırılarak birlikte incelenmesi sonucu davalının üyeliği gereğince davacı kooperatife 26.02.2016 takip tarihi itibari ile ödenmesi gerekecek ana para tutarının 27.997.25.TL olduğu , bu ana paraya 26.02.2016 icra takip tarihi itibari ile aylık %1,5 dan işleyecek gecikme faiz toplamının ise 5.774.26.TL olarak hesaplanması karşısında davacı kooperatifin 26.02.2016 icra takip tarihi itibariyle 27.997.25.TL ana para ve 5.774.26 gecikme faizinin toplamı olan 33.771.51.TL nin tahsilini davalıdan talep edebileceği , davalının, icra takibine konu edilen bu ödemeleri belgelendirerek ödemenin yapıldığı ispat edilmediğinden davalının, davacı kooperatife borcu olmadığı yönündeki yaptığı itirazının haklı ve yerinde olmayacağı, davalı …….’in huzurdaki davadan önce kooperatif aleyhine açmış olduğu (ecrimisil) tazminat davaları gereği hüküm altına alınmış bir kısım alacaklarının tahsili
için başlattığı düşünülen icra takibi nedeniyle taşınmaz üzerine İstanbul ……. İcra Dairesinin 23.09.2019 tarih ……. E sayılı dosyasından haciz şerhinin konulduğu, 24.09.2019 tarih itibariyle davalının davacı kooperatiften 25.129.81.TL alacaklı bulunduğu, tapu kaydı gereğince tespit edilmiş ise bu borç tutarının davacı kooperatiften tahsil edilip edilmediği, edilmedi ise anılan icra dosyası gereği en son alacak tutarının, ne olduğu yönünde dosya kapsamı ile başkaca bir tespit yapılamadığı, davalının, davacı kooperatif aleyhine başlattığı İstanbul …….. İcra Dairesi ……. E icra takip dosyasından tahsil edemediği alacak tutarının bu icra müdürlüğünden mahkememiz dosyasına bildirilmesi halinde ancak taraflar arasındaki alacakların, takas mahsubuna dair hesaplamanın bilirkişi kurulunca yapılabileceği yönündeki kanaat ve görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi 04/07/2022 havale tarihli ek raporunda; Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu, üyelik sıfatı gereği genel kurulca kararlaştırılan ödemelerden genel kurul kararları iptal edilmediği müddetçe sorumlu bulunacağı, icra takibine konu edilen asıl alacak tutarı 27.997.25.TL nin davacı kooperatifin 2011,2014 2015
yılı genel kurul kararlarıyla kararlaştırıldığı ve takibe konu bu alacağın genel kurul kararıyla uyumlu olduğu ,davalının üyeliği gereğince davacı kooperatife 26.02.2016 icra takip tarihi itibari ile ödenmesi gerekecek ana para tutarının 27.997.25.TL olduğu belirtilmiş olup kök raporda da belirtilen bu bilirkişi görüş ve kanaatinde bir değişikliğin olmayacağı, icra takibine konu edilen 26.02.2016 takip tarihi itibariyle davacı kooperatif tarafından her ne kadar 27.997.25.TL lik asıl alacağa genel kurul kararları gereği aylık %4 faiz oranı üzerinden gecikme faizi hesaplanarak 6.923,70.TL gecikme faizi ve 37.073,00.TL cezai şart olmak üzere toplamda takip tarihi itibariyle 71.993,95.TL nin tahsili talep edilmiş ise de , kooperatif genel kurulunca belirlenen ödemelerin gecikmesi halinde alınacak temerrüt faizinin, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği, ancak genel kurulca ödemelerin geciktirilmesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranı belirlenirken, 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan yasal sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu, böylelikle aylık gecikme faiz oranının (yasal faizin 2 katını geçemeyeceği) yıllık %18, aylık %1.5 dan fazlasının genel kurulca kararlaştırılamayacağından davacı kooperatifin aylık %4 oranı
üzerinden hesap ettiği gecikme faizi ile cezai şart bedelinin tahsilini davalıdan isteyemeyeceği bu nedenle davalının üyeliği gereği davacı kooperatife 26.02.2016 takip tarihi
itibari ile ödemesi gereken ana para tutarının 27.997.25.TL olduğu , bu ana paraya 26.02.2016 icra takip tarihi itibari ile aylık %1,5 dan işleyecek gecikme faiz hesabının 5.774.26.TL olarak hesaplanması karşısında davacı kooperatifin 26.02.2016 icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplamda 33.771.51.TL nin tahsilini talep edebileceği yönündeki bilirkişi görüşünde bir değişikliğin olmayacağı, 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve kooperatif ana sözleşmesinde düzenlendiği üzere bir yapı kooperatifinin asıl amacının üyesi yararına arsa satın almak üzere üzerinde konut inşa ederek bağımsız bölümü teslim ve tescil etmek, kooperatif üyesinin de ana sözleşme hükümlerine uygun olarak, genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan akçeli yükümlülüklerinin tamamını kooperatife karşı yerine getirme yükümlülüğü yükümü olduğunu, tarafların kanun gereği kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediklerinde birbirlerinden talep edebilecekleri yapılabilecek hukuki işlemlerin neler olduğu 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşmede ayrı ayrı düzenlenmiş ise de 1163 sayılı kanun kapsamında kooperatif üyesinin kooperatife karşı ödemezlik definin ileri sürülebileceği yönünde bir hükmün düzenlenmediğini, bu bağlamda davalının her ne kadar üyeliği gereği adına tahsis edilen taşınmazın davacı kooperatif tarafından tescil edilmediğini beyanla bu şart
gereği genel kurulca kararlaştırılan aidat bedellerinin ödemezlik defi gereği ödeme yükümünün henüz doğmadığını beyan etmiş ise de bu husustaki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu, davacı kooperatifin davalı adına tahsis ettiği taşınmazın tescilini 1163 sayılı kanunda
sayılan şartlar ve eşitlik prensibi dahilinde yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak davalı
yanca davacı kooperatife karşı Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. E ……. K sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil , eksik işler ve kira kaybından kaynaklı tazminat
davasının açıldığı , yargılama sonucunda “Davanın Kabulüne, İstanbul ili ….. İlçesi, …… köyü ….. Ada ……parsel …… Blok 16 nolu bağımsız bölümün davacı ……. adına tesciline, davacının tazminat isteminin kısmen kabulü ile eksik imalat ve kira kaybı zararı olarak 2.220.83.TL nin (27.04.2012)dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine” 24.11.2014 tarihinde
karar verildiği, anılan hükmün “tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine” 01.02.2015 tarihinde kesinleşmiş olduğu tarafların kabulünde bulunduğu, davalının daha sonra yine davacı kooperatif aleyhine Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. E …….. K sayılı dosyası ile 09.08.2011-31.12.2011 tarih aralığına ilişkin 2.603.00.TL, 01.01.2012- 31.12.2012 tarih aralığına ilişkin 7.332.00.TL ve 01.01.2013-
09.07.2013 tarih aralığına ilişkin 4.036.00.TL olmak üzere toplam 13.971.00.TL ecrimisil
bedelinin 1.000.00.TL sinin tahakkuk ettiği dönem itibariyle, bakiyesinin ise ıslah tarihi olan 16.02.2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalı kooperatiften alınarak davacı tarafa verilmesine” 02.03.2017 tarihinde karar verildiği, anılan kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk dairesinin …… E, ……. K sayılı 13.06.2019 tarihli ilamı ile “ istinaf başvurusunun esastan reddine” karar
verilmiş olmakla hükmün 13.06.2019 tarihinde kesinleştiği böylelikle davalının 1163 sayılı kanundan doğan hak ve alacaklarını kooperatiften dava yoluyla talep ettiği ve hak kazandığı tartışmasız olup tarafların kabulünde olduğunu, Uyap sistemi üzerinden gönderilen İstanbul ……. İcra Müd. …….. E sayılı dosyasından bir kısım evrakların geldiği, güncel borç alacak hesabının dosyaya gönderilmediği görülmüş olup icra dosyasının bir kısım evrakları tam okunamamakla birlikte anılan icra takibinin ilamlı icra takibi olduğu ve davalının davalı kooperatife karşı Bakırköy …… ATM …… E …….. K sayılı dosyası ile karar verilen 09.08.2011 tarihi ile 09.07.2013 tarihi arasındaki toplam 13.971.00.TL tutarındaki ecrimisil alacağının kooperatiften tahsilinin istendiği, bu İcra dosyası borçlusu olan ……. nin ilama dayalı ecrimisil borcunu davalıya ödemediği bu nedenle anılan icra dosyasından en son olarak daha önce haciz konulan taşınmazın 24.05.2022 tarihinde satışının talep edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davalının, davacı kooperatife karşı başlattığı İstanbul …… İcra Müd. …….. E sayılı dosyası gereği(ilamlı takip) kooperatiften ecrimisilden kaynaklı alacağının
bulunduğu ve bu alacaklarını kooperatiften tahsil edemediği, davacı kooperatifin de huzurdaki itirazın iptali davasına konu genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan aidat alacaklarının tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. E sayılı icra takibini başlatmış olduğunun takdir ve değerlendirilmesi mahkemeye ait olacağı, davalının dosyaya sunduğu takas mahsup defi gereğince davalının ,İstanbul ……. İcra Müd. ……. E sayılı icra dosyası gereği davacı kooperatiften tahsili gereken alacağı ile davacı kooperatifin Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyası gereği açılan itirazın iptali davasına konu 26.02.2016 icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplamda 33.771.51.TLlik alacağının takas mahsubunun yapılması yönündeki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının, davacı kooperatife olan aidat borçlarını ödemediği için Bakırköy …….. İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy ……. İcra Dairesinin …….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 27.997,25 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere; davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu, davalının, davacı kooperatifin icra takibine dayanak
gösterdiği 2011, 2014 ve 2015 yılı genel kurullarda alınan kararlara karşı iptal
istemiyle dava açtığı yönünde bir iddiasının ve itirazının bulunmadığı, davacı kooperatifin icra takibine konu ettiği alacak dayanağı gösterilen, 2011,2014
2015 yılı genel kurul kararlarının iptal edildiği davalı yanca ileri sürülmediğinden bu
genel kurul kararının kesinleştiği dikkate alındığında, kooperatif üyesi olduğu sabit olan davalıdan, genel kurul kararı ile kararlaştırılan bu ödemelerin 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde tanımlanan eşitlik prensibi gereği tahsilinin talep edilebileceği, davacı kooperatifin, davacı kooperatifin 2011,2014 2015
yılı genel kurul kararlarıyla kararlaştırıldığı ve takibe konu bu alacağın genel kurul kararıyla uyumlu olduğu ,davalının üyeliği gereğince davacı kooperatife 26.02.2016 icra takip tarihi itibari ile ödenmesi gerekecek ana para tutarının 27.997.25.TL olduğu, faiz bakımından ise kooperatif genel kurulunca belirlenen ödemelerin gecikmesi halinde alınacak temerrüt faizinin, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği, ancak genel kurulca ödemelerin geciktirilmesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranı belirlenirken, 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan yasal sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu, böylelikle aylık gecikme faiz oranının (yasal faizin 2 katını geçemeyeceği) yıllık %18, aylık %1.5 dan fazlasının genel kurulca kararlaştırılamayacağından davacı kooperatifin aylık %4 oranı
üzerinden hesap ettiği gecikme faizi ile cezai şart bedelinin tahsilini davalıdan isteyemeyeceği bu nedenle davalının üyeliği gereği davacı kooperatife 26.02.2016 takip tarihi
itibari ile ödemesi gereken ana para tutarının 27.997.25.TL olduğu , bu ana paraya 26.02.2016 icra takip tarihi itibari ile aylık %1,5 dan işleyecek gecikme faiz hesabının 5.774.26.TL olarak hesaplanması karşısında davacı kooperatifin 26.02.2016 icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplamda 33.771.51.TL nin tahsilini talep edebileceği anlaşılmakla, davalı her ne kadar, davacı kooperatife karşı açmış olduğu ecrimisil davasında, Bakırköy ……. ATM’ nin …….. esas-……. karar sayılı ilamı ile 13.971,00 TL alacağının olduğuna karar verildiği, iş bu kararın kesinleşmesinden sonra davalı tarafından İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takibe konu ettiği ve eldeki dosya ile takas mahsup talebinde bulunduğunu beyan etmiş ise de, dosyada yansıyan bilgi ve beyanlardan anlaşıldığı üzere, iş bu dosyanın henüz karara çıkmış olması ve Bakırköy …….. ATM’ nin ……. esas-……. karar sayılı dosyanın kesinleşmiş olması ve ialmlı icra takibine konu edilmiş olması nedeni ile takas mahsuba karar verilmesi halinde uygulamada tereddüte mahal verebileceği, takas mahsup taleplerinin yerinde olmadığı ve yine davalının, davacıya karşı ileri sürdüğü ödemezlik def’inin, tarafların kanun gereği kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediklerinde birbirlerinden talep edebilecekleri hukuki işlemlerin neler olduğu 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşmede ayrı ayrı düzenlenmiş ise de, 1163 sayılı kanun kapsamında kooperatif üyesinin kooperatife karşı ödemezlik definin ileri sürülebileceği yönünde bir hükmün düzenlenmediği hususu ile, ödemezlik define konu edimlerin TBK 97 maddesinde de ön görüldüğü üzere karşılıklı borç yükleyen aynı sözleşmeden kaynaklı edimlere yönelik olması gerektiğinden ve ancak bu bağlamda davalının üyeliği gereği adına tahsis edilen taşınmazın davacı kooperatif tarafından tescil edilmediğini beyanla bu şart
gereği genel kurulca kararlaştırılan aidat bedellerinin ödemezlik defi gereği ödeme yükümünün henüz doğmadığı yönündeki beyanın geçerli bir def’i mahiyetinde olmadığı hususları göz önününe alınarak, davalının takas-mahsup ve ödemezlik def’ilerinin yasal şartları taşımadığı ve bu sebeple yerinde görülmediği sonuç ve kanaati ile yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, icra inkar tazminatı talebinin alacağın varlığı teknik incelemeyi gerektirdiğinden likit olmadığı kanaati ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 27.997,25 TL asıl alacak, 5.774,26 TL gecikme faizi alacağı olmak üzere toplam 33.771,51 TL alacak yönünden davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin, alacağın likit olmaması sebebiyle reddine,
3-Davalının takas mahsup talebinin, bu talebini dayandırdığı ilamlı alacağını, İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takibe konu ettiği, takip dosyasının haciz işlemleri ile devam ettiği görülmekle ve bu sebeple hükmün icrası aşamasında talebin dikkate alınması gerektiğinden bahisle Reddine,
4-Alınması gerekli 2.306,93 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 869,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.437,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 869,50 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 905,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.842,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 865,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır