Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2019/1069 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/157
KARAR NO : 2019/1069

DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/02/2017
KARAR TARİHİ: 11/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bakanlık ile davalı şirketler arasında hazır yemek hizmet alımına ilişkin sözleşme akdedildiğini, dava dışı ……..’in bakanlığa bağlı olarak ……. Merkezi Komutanlığında alt işveren şirketler bünyesinde 22/10/2018 – 29/04/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini fesih nedeni ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının tahsili için bakanlık ve alt iş veren aleyhine Balıkesir …… İş Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası açıldığını ve mahkemece ……. karar sayılı dosya ile davanın kabulüne karar verildiğini, dava dışı …….. tarafından ilan konusu alacağa ilişkin Balıkesir …… İcra Müdürlüğünün ……. sayılı takip dosyası ile Bakanlık aleyhine ilamlı icra takibi yapıldığını, bakanlığın kesinleşen ilam gereği Balıkesir …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına 11.755,54 TL ödediğini, müvekkilinin alt işvereninin işçisine ödeme yapmak zorunda kaldığından alt işverenlik sözleşmesi hükümlerine göre alt işverene rücu edebileceğini, icra dosyasına ödenen bedelin tahsili amacıyla davalı şirketlere rücu davası açma zorunluluğunun doğduğunu, 11.755,54 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. ve Hizmetleri AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının dava dilekçesi ile sunmuş olduğunu beyan ettiği delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini ve bu nedenle savunma haklarının kısıtlandığını, dava dışı işçinin davacı nezdinde farklı alt işverenlere bağlı olarak çalıştığını, davacının müvekkil şirkete rücusunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iş konunu anlamında üst işveren yani asıl işveren konumunda olduğunu, davacının sorumluluğunun bulunduğunu, davanın dayanaksız olduğunu, Yargıtaya göre devir ilişkisinin varlığı halinde her alt işverenin işçinin kıdem tazminatından kendi çalışma dönemi ve ücreti ile sorumlu olduğunu, dava dışı işçinin müvekkili şirket nezdinde kıdem tazminatına hak kazanmak için çalışması gereken bir yıl çalışma koşulunu sağlamadığını, müvekkili şirket nezdinde çalışmasının son bulduğu tarih olan Nisan 2011 tarihinden 2 sene sonra devir tarihinde doğmuş olan fazla mesai genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarına ilişkin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkilinin kesinlikle kabul etmemekle birlikte sadece kendi nezdinde çalışma süresi ile sınır ve ücreti ile sorumlu olduğunu bu süre içerisinde de dava dışı işçinin çalışmadığı bordrosunda tahakkuk olmadığı sürelerin dışlanması gerektiğini, dava dışı işçinin 1 yıllık izin ücreti alacağının da bulunmadığını, davacının müvekkilini ibra etmiş olduğunu, davacının icra dosyasına yapmış olduğu ödemede müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, biran için davacının taleplerinde haklı olduğu kabul edilecek olsa dahi gerek davacının rücu talebinin gerekse de rücuya temel teşkil eden alacak kalemlerinin zaman aşımına uğradığını, davanın öncelikle zaman aşımından reddini, aksi kanaat halinde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı ……. Mad.San.ve Tic. AŞ usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçi sunmamış duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacı şirket tarafından iş mahkemesi kararına istinaden dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının sözleşme uyarınca davalı şirketlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar düzenlenmiş olup buna göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nunda düzenlenen hususlar ile Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanununda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasıdaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının Milli Savunma Bakanlığı olduğu, davacının 6102 sayılı TTK 12 ve 16 maddeleri kapsamında kalan tacir veya ticari işletme olmadığı, açılan bu davada davanın TTK’nun 4. maddesinde belirtilen ticari dava niteliğinde olmaması sebebiyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olduğundan, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip iki hafta içeresinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2019Katip 203747
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır