Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/149 E. 2020/557 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/149
KARAR NO : 2020/557

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin murisi evveli anneleri ……..’un gerçek kişi davalıların, işleteni, sevk ve idaresi veya mülkiyeti altında bulunan araçların çarpışması sonucu ve sürücü olan davalıların ağır kusuru sonucu 26/10/2015 tarihinde olan kazada ağır yaralanması ve bilahare 12.11.2015 tarihinde vefatı nedeniyle gerçekleşen trafik kazası sebebiyle sigorta şirketi olan davalıların karşılamak zorunda olduğu maddi zararlar olan cenaze ve başsağlığı giderleri ,hastane giderleri ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak fazlaya dair talep ve dava haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kazaya karışan araçların sahibi ve işleteni gerçek kişi davalılar ve sürücü olan gerçek kişi davalıların müvekkillerinin murisi evveline yönelik haksız fiilleri sebebiyle uğramış oldukları manevi zararın tazmini için her biri için 30.000 TL toplam 360.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini, araç sahibi ve İşleten davalıların ve sürücü davalıların adlarına kayıtlı taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ve kazaya kanşan …….. plakalı dorse, ……. plakalı çekici ve ……… araçların trafik kaydına satılamaz devredilemez şerhi konularak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı…….. Sigorta A.ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle davacnın K.T.K.’nun 97. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını ve hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasına, müvekkili şirketin tazminattan sorumlu olduğu varsayımında uygulanması gereken faizin yasal faiz olmasını, bu aşamada haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitine, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, davacıların destek talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev ve yetki yönünden reddini talep ettiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu olayda kusurunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy ….. Agır Ceza Mah. …….. esas sayılı dosyası, Kaza Tespit Tutanağı, Araç ruhsatı, sigorta poliçesi,kira sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce hesap bilirkişisinden 03/07/2019 havale tarihli rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümle biten trafik kazası nedeniyle davalı araç maliki-sürücüsü ve sigorta şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinden ibarettir.
Sorun: 26/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü-maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı, kusur oranları, davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarların tespitine ilişkindir.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.
Olay, 26.10.2015 günü saat 19.40 sıralarında sürücü ………. idaresindeki ……… plakalı otomobil ile D-100 karayolunu takiben Büyükçekmece istikametinden Silivri istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yolun sağ kısmında bulunan ……….. firması içinden çıkarak sola manevra ile D-100 karayoluna gitmekte olan sürücü ……… idaresindeki …….. plakalı çekici ve ona bağlı …….. plakalı römorkun sol depo ve römork başlangıç kısmına çarpması sonucu meydana gelen kazada davacıların murisi …….. yaralanmış ve akabinde 12.11.2015 tarihinde vefat etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Destekten yoksun kalma veya maluliyete ilişkin tazminat hesaplarında kişinin belgelenmiş geliri, gelirin belgelendirilemediği durum da Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere rapor tarihindeki net asgari ücret esas alınmaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlanında 10/04/2014 tarih ve 2014/14500 E.-2014/11317)
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”,
TBK. 52/1 maddesinde ” zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği”,
TBK 53/3 maddesinde “ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların” ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği “2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Destekten yoksunluk tazminatı, ölüm nedeniyle ortaya çıkan, miras hukukundan bağımsız, yansıma yolu ile uğranılan maddi zararın tazmini amacını güden bir taleptir.(Emre Gökyayla S:46 vd)
Kusursuz sorumlulukta tazminat belirlenirken aksi öngörülmemişse (TBK 49 vd) kusura dayanan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı doktrinde ve yargısal içtihatlarda benimsenmektedir. Tazminatta indirime sebep olan TKB 51, 52 madde hükümleri, kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi teşkil edecektir (K.Oğuzman- T.Öz Borçlar Hukuk Genel Hükümler S:131, F.Eren Borçlar Hukuku Genel Hükümler S:7, 728, H.Nomer Haksız Fiil Sorumluluğundan maddi tazminatın belirlenmesi S:77).
Sorumluluğun tehlike esasına dayanmasında da müterafık kusurun indirime engel teşkil etmeyeceği, zarar görenin müterafik kusurunun dikkate alınacağı 2918 sayılı Yasanın 86/2 maddesinde de açıkça vurgulanmıştır.
TBK 52. maddesinde öngörülen müterafik kusur, zarar görenin zararın doğmasına veya artmasına yaptığı katkı olup mağdur, zarar veren şahsın hal ve mevkini ağırlaştırdığı için hakim tazminatı indirmekte veya kaldırmaktadır.
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamına binaen; 12/11/2015 günü meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat eden …….. ‘un çocuklarının destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze masrafları talepleri hep birlikte değerlendirildiğinde, Kazanın akabinde düzenlenen kaza tesbit tutanağında ; …….. plakalı çekici sürücüsü …….., KTK m.57/7 ve 84 maddelerinin ihlalinden dolayı asli kusurlu bulunduğu, Bakırköy ……… Ağır Ceza Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyası ile açılan dava dosyasına Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 25.03.2016 tarihli kusur raporunda davalı sürücü ……… asli derecede tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili , müvekkillerinin annelerinin yaralanmasından vefatına kadar geçen sürede İstanbul dışından gelip , İstanbul’da kalacak yerleri olmadığından maddi sıkıntı çektiklerini, annelerinin vefatından sonra cenazenin Van-İpekyolu’na götürüldüğünü, taziye çadırı kurulduğunu, taziye boyunca dağıtılan yiyecek malzemeleri için 9.100 TL harcandığını, cenazenin nakli için 2.500TL araç kiralama bedeli ödendiğini belirtmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm sebebiyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Dosyaya celp edilen, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığının 14/02/2020 tarihli yazı cevabında, defin işlemi, taziye çadırları, cenaze taşıma, ölüm ilanı, yıkama ve kefenlemenin ücretsiz olduğu şeklinde bilgi verildiği görülmüştür.
Yargıtay’ın yerleşik içtiatlarında da belirtiği gibi, davalı, davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup davacının kendi yöresel değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; taziye, teşekkür giderleri, yemek giderleri, mevlit gideri v.s gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istem ile ilgili İpekyolu Kaymakamlığı İlçe Müftülüğüne müzekkere yazılarak cenaze ve defin giderleri hususunda bilgi istenilmiş olup, 21/10/2019 tarihli cevapta, vefat eden vatandaşın cenazesinin usulüne göre yıkanması, kefenlenmesi ve namazının kılınıp defnedilmesinin dini bir görev olduğunu, yapılan bu işlerle ilgili olarak cenaze sahiplerinden müftülükçe herhangi bir ücret talep edilmediği yönünden bilgi verildiği anlaşılmakla zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17.HD.nin 2015/17736 E., 2018/9396 K.)
Davacılar vekilinin destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden değerlendirme: çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik kabul gören uygulamaya göre, çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17.HD.2018/959 E.2018/11263 K. sayılı kararı) somut olayda, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin, Davacı, annenin vefat ettiği tarih dikkate alınarak davacılardan ……. dışındaki davacıların yaş itibariyle destek tazminatı talep edemeyecekleri açıktır. Diğer davacı ……. ‘in ise avacı, annesinin vefat ettiği tarihte 22 yaşında olduğu, öğrenim gördüğüne dair dosyada hiç bir bilgi ve belge bulunmadığından annesinin vefatından dolayı destek tazminatı talebi uygun görülmemiştir.
Her ne kadar davacılar vekili davalı …….. aleyhine maddi manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, meydana gelen olay nedeni ile Bakırköy ……. Agır Ceza Mah. ……. esas sayılı dosyasında aldırılan 25.03.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu ile davalı ………’nın asli kusurlu, davalı …….. ‘in kusursuz olduğu tespit edilmiş olması nedeni ile olayda kusurunun olmadığı anlaşılmakla davalı ………. yönündeki talebin reddine karar verilmiş, maddi tazminat talebi yönünden toplanan tüm deliller birlikte incelenmiş ve yasal koşullar değerlendirildiğinde davacıların maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile ölen yolcunun kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olmaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacıların olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile, her bir davacı için ayrı ayrı 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı ………., ……. ve …….. Sigorta A.Ş yönünden davanın REDDİNE,
B-Davacıların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
C-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile her bir davacı için ayrı ayrı 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 34,15 TL harcın mahsubu ile eksik 20,25 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar için Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
MANEVİ TAZİMNAT YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.278,88 TL harçtan peşin alınan 163,94 TL harcın mahsubu ile eksik 3.114,94 TL harcın davalı ……… ve ………’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacılar tarafından yapılan 1.786,50 TL yargılama davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 238,14 TL. yargılama gideri ile 1.283,99 TL. (maddi tazminat için yatırılan harç miktarı mahsup edildi) harç masrafı olmak üzere toplam 1.522,13 TL. yargılama giderinin davalı ……… ve ………’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.040,00 TL avukatlık ücretinin davalı ……… ve ………’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı ………., ……… ve ……… kendilerini vekille temsil ettirmediğinden bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı …….. kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.040,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile, davacılar vekili, davalı ……… vekili ve ……….’in yüzünde, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020

Başkan ……..
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Katip ………
¸(e-imzalıdır)