Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/146 E. 2018/425 K. 27.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/146 Esas
KARAR NO : 2018/425

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2015
KARAR TARİHİ : 27/04/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketler arasındaki sorunun, müvekkili tüketicinin tedarik ettiği elektrik için ödemek zorunda olduğu faturaya hukuka aykırı olarak bazı ek bedellerin eklenmesi ve elektrik faturasının bu şekilde tahsil edilmiş olmasından kaynaklandığını, iadesini talep ettikleri bu bedellerin kayıp -kaçak bedeli, iletim hizmeti bedeli, dağıtım hizmet bedeli …. hizmet ve sayaç okuma bedeli olduğunu, müvekkili şirketin 18/01/2007 – 01/01/2015 tarih aralığında “….Üzeri … Depolama Tesisi ….” adresindeki akaryakıt depolama tesisleri yönünden davalı şirketlerden … abone numaralı ile elektrik enerjisi satın aldığını, davalının tahsil ettiği bedellerin hukuka aykırı olduğunu belirterek; davanın kabulüne, 10/01/2007 – 01/05/2010 tarihleri arasındaki döneme istinaden müvekkil şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen şimdilik 1.000,00 TL kayıp kaçak bedeli ile sayaç okuma, iletim, personel satış hizmet ve dağıtım hizmet bedellerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB en yüksek avans faizi ile birlikte 1. Nolu davalı şirketten, 01/05/2010- 01/09/2013 tarihleri arasındaki döneme istinaden müvekkil şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen şimdilik 1.000,00 TL kayıp kaçak bedeli ile sayaç okuma, iletim, personel satış hizmet ve dağıtım hizmet bedellerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB en yüksek avans faizi ile birlikte 2. Nolu davalı şirketten, 01/09/2013- 01/01/2015 tarihleri arasındaki döneme istinaden müvekkil şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen şimdilik 1.000,00 TL kayıp kaçak bedeli ile sayaç okuma, iletim, personel satış hizmet ve dağıtım hizmet bedellerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB en yüksek avans faizi ile birlikte 3. Nolu davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete iadesine karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise davalı şirketlerin sorumlu oldukları dönemsel tarihler dikkate alınarak davalı şirketler üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …. Toptan Satış A.Ş., …. Elektrik Üretim A.Ş.vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinin 12.maddesinde taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul-Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile davalı müvekkillerinin adreslerinin Bakırköy ilçesi sınırlarında bulunduğunu, bu nedenle davaya bakmaya Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının davaya konu ettiği bedeller kendisine tebliğ edilen faturalar ile sabit olup mahkemece ya da bilirkişi tarafından herhangi bir hesap yöntemi ile belirlenmesine ihtiyaç duyulacak bir alacak kalemi olmadığını, davacının ödemiş olduğu faturalarda yer alan miktarların toplanması ile birlikte dava değeri belirlenebilecekken bu şekilde belirsiz alacak davası açılmasını kabul etmediklerini, davacının talep ettiği bedelleri ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığını, müvekkili şirketlerin elektrik dağıtım şirketleri olmayıp, özel sektör mensubu elektrik satış şirketleri olduğunu, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp, sayaç okuma, dağıtım ve iletim bedelleri mevzuat gereğince ve kapsamında tahsil edilmekte olup keyfi bir uygulama olmadığını, davacının sözleşme ile yükümlendiği taahhüdü ifadan kaçınmasının mümkün olmadığını, davacının faiz talebini de kabul etmediklerini belirterek; Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi ile davanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar…. Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş ile ….Enerji Elektrik Üretim A.Ş ‘nin yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesinde ihtilaf halinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, HMK 17.maddesinde tacir veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla sözleşmeyle kararlaştırılabileceği taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılabileceği düzenlenmiştir.
Davalı …Elektrik Dağıtım A.Ş’nin adresinin “…. Yolu Üzeri … /… , davalı …. Elektrik Üretim A.Ş’nin adresinin “…. Mah. …. Cad. …. Sok. No. … …. /İstanbul, davalı …. Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş’nin adresi “… Mah. …. Cad. ….Sok. No. … … /İstanbul”olduğu , davacı ve davalıların adreslerinin hiçbirinin İstanbul Mahkemeleri yargı alanı içinde bulunmadığı anlaşılmış olup, yetki itirazında bulunan davalılar ile davacı arasında akdedilen sözleşmelerde de yetkili Mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olarak belirlenmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının elektrik abonesi olduğunu ve kendisinde kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve bunlar üzerinden alınan KDV olmak üzere haksız tahsilatlar yapıldığını, bu nedenle şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklara bakma görevinin İstanbul İli Bakırköy Mahkemeleri olduğunu bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir.
Davada, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Kayıp -kaçak bedeli, iletim hizmeti bedeli, dağıtım hizmet bedeli …. hizmet ve sayaç okuma bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp-bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bundan başka, davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.( Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesi 2017/1063E-2017/1091K)
Somut olayda, dava tarihi itibariyle HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK md.326/1). Aynı şekilde, vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur (HMK md.330/1). Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle; yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açıldığı anda haklı durumda bulunan davacı lehine yargılama gideri ve maktu vekalet ücreti takdirine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç için peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,2. TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça yapılan 35,90 TL harç, 748. TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 783,6. TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
İlişkin davacı vekili ile davalı…. Elektrik, ….Enerji vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren iki hafta içerisinde yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okundu yöntemince anlatıldı. 27/04/2018

Katip ….
E imzalıdır

Hakim ….
E imzalıdır