Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/140 E. 2023/750 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/140 Esas
KARAR NO : 2023/750

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 13/02/2017

KARŞI DAVA : Tazminat
KARŞI DAVA TARİHİ : 24/03/2017

KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı – karşı davalı vekili özetle; müvekkilinin 1997 yılında kardeşleri …, …, … ve … ile birlikte ortaklaşa … Tekstil Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd. şirketini kurdukların, ancak şirketin müvekkili … ile … adına tescil edildiğini, Her ne kadar 1999 yılında ortaklık dağılmışsa da 2005 yılında Kardeş …’in ortaklık teklifi ile firmanın yeniden faaliyete geçirildiğini, söz konusu anlaşmaya göre Müvekkilinin ağabeyi … ile her ne kadar şirketin büyük bir kısmı müvekkilinin üzerinde resmi olarak görünse de – Müvekkilinin şirket karı üzerinde %10 ve giderler konusunda da ortaklaşa olarak anlaştıkları bir ortaklık sürecinin başladığını, Kardeşler arasında 2015 yılının Şubat ayına kadar sorunsuz devam eden bu ortaklığın, yılın ilk çeyreğinde Müvekkilinin anlayamadığı bir nedenle …’in ortaklığı bitirmek istemesiyle yeni bir sürece girdiğini, yapılan toplantıda geriye doğru hesap yapılarak kimin ne kadar alacağı olduğuna karar verileceğinin karara bağlandığını, Her ne kadar Müvekkilinin şahitler huzurunda varılan bu anlaşma gereği kararlaştırılan her bir hususu yerine getirmiş ve hesaplamanın yapılmasını beklemişse de aradan geçen zamana rağmen hesaplama masasından birçok kez kalkıldığı gibi; ağabey … tarafından kendisine hisse payı bedeli ödememe adına gerçeğe aykırı gerekçelerle davalar açıldığını, müvekkilinin Beyoğlu …. Noterliğinin 12.03.2015 tarih ve … yevmiye numaralı “Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi” ile resmiyette sahibi olduğu … Tekstil Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hisselerinin tümünü Davalı …’e devrettiğini ve bu zamana kadar da fiiliyatta %10 kar ortaklığına düşen hissesine ilişkin hisse bedellerini para olarak almadığını, Ayrıca şirkete çeşitli vesilelerle verdiği şirket muhasebe kayıtlarında da görülecek bedelleri devir esnasında alamadığını, Devir tarihi olan 12.03.2015 tarihi itibariyle … Tekstil Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd.Şti.’nin tüm resmi defter kayıtlarının incelenerek şirketin aynı tarih itibariyle hisse bedellerinin tespit edilmesi, kayıtlarda müvekkiline olan şirket borçlarının da tespit edilmesi ile, tespit edilen miktarların kendisi paylarına düştüğü oranda davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26/05/2023 tarihli dilekçesi ile tespit talebini eda davasına dönüştürmüştür.
SAVUNMA: davalı – karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: 1999 yılında kardeşler arasındaki ortaklığın sona ermesi üzerine şirketin tamamen dava dışı …’e bırakıldığını, şirketin tek hissedarı ve yetkilisinin … olduğunu ancak kardeşler arasında mevcut güven ilişkisine istinaden ticaret sicil kayıtlarında hisse ve yetki devri gerçekleştirilmediğini, farklı bir ifade ile kağıt üzerinde … ve davalı …’in ortak olarak kalmaya devam ettiğini, 2002 yılına gelindiğinde farklı sektörde faaliyet gösteren …’in işlerinin kötü gitmesi üzerine dava dışı …, …’i şirket muhasebesine ve bir kısım işlere yardımcı olması için %10 kar ortaklığı ile davet ettiğini, davacı karşı davalı … tarafından teklifin kabul edildiğini, 2015 yılına gelindiğinde Şirket’e ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmadığı, şirket banka hesaplarından bir kısmı davacı … hesaplarına olmak üzere, yüklü miktarda para çıkışları yapıldığı, şirket karının büyük bir bölümünün şirket hesaplarında bulunmadığının tespit edildiğini, bu tespit üzerine …’in müdürlük görevine son verildiğini, kendisine ait payların …’e 50.000 TL bedel ile devri sağlandığını, kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler sonucu 5.000.000 USD nin üzerinde açık olduğunun tespit edildiğini, bu açığın; … Tekstil’e ait banka hesaplarından karşılıksız para çıkışları, …’in şirkete ait tahsilatları şahsi hesapları üzerinden yaparak, kayıt dışı gelirin yok edilmesi, Şirket müşterilerine kesilen faturaların düşük bedelli kesilmesi, gerçek bedel ile fatura bedeli arasındaki farkın kayıt dışı tutulması gibi yöntemlerle oluşturulduğunu, yapılan bu tespitler üzerine hukuki sürecin başlatıldığını, davacının noter huzurundaki beyanı ile devir bedelinin tamamını aldığını beyan ederek … hakkında yapılmış olan suç duyurusu ve sunulan banka hesap hareketleri, …’in kaçma şüphesi ve alacağın niteliği itibari ile doğumu ile muaccel bir alacak olması dikkate alınarak, müvekkili şirketin telafisi imkansız zararlara uğramasının önüne geçmek için İİK md. 257/1uyarınca, davacı-karşı davalı …’in yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarının harca esas değer olan 300.000,-USD bedel ile ihtiyaten haczine, asıl davanın reddine, Karşı davanın kabulü ile HMK md.107 uyarınca zarar tespit edildiğinde artırılmak üzere şimdilik 300.000,- USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı – karşı davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı – karşı davalı vekili 26/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, Fazlaya ve hataya ilişkin dava, talep ve karşı tarafça verilecek cevaplara göre her türlü defi, savunma ve delil ileri sürme haklar saklı kalmak kaydıyla; … Tekstil Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd.Şti.’nin –Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi tarihi olan- 12.03.2015 tarihi itibariyle beher hisse oranlarının ve Davacı Müvekkilinin hissesi olan %62,50 kadar hisse bedelinin karşılığı olan ve şimdiye kadar ödenmemiş 127.553,00-TL bedelin Davalıdan alınarak Davacı Müvekkiline ödenmesine; Müvekkilinin eski ortağı olduğu davalı şahsın Şirket nezdinde kayıtlı 1.881.645,00-TL miktarındaki alacaklarının Davalıdan alınarak Davacı Müvekkiline ödenmesine; Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı Davacı … Tekstil Gıda Ve İnş. Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından sunulan 31.03.2023 tarihli talep attırım dilekçesi ile, karşı davayı, HMK’nın 107/2. maddesi uyarınca ve 22.11.2022 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu ile 23.03.2023 tarihli celsenin 1 ve 2 nolu ara kararları gereğince, 2.833.155,24 USD’ye arttırdıklarını, Bu doğrultuda, belirlenen müvekkili şirket zararı olan 2.833.155,24 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, Beyoğlu … Noterliğinin 12/03/2015 tarih ve … yevmiye numaralı “Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi”, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E. Sayılı dosyası, Bakırköy …. Noterliğinin 10.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, banka kayıtları, alınan bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, limited şirketin hisse bedelinin tespiti ile tespit edilen miktarın pay oranınca ödenmesi isteminden ibarettir.
Karşı dava limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir.
Celp edilen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. Soruşturma sayılı dosyasında. Başsavcılığın … soruşturmasına … karar sayısıyla KYO kararı verildiği , ( Müşteki : … Tekstil şüpheli: … ve Suç : Özel belgede Sahtecilik, güveni
kötüye kullanma ,dolandırıcılık olan soruşturmada açılmış ise de aynı suçlamalarla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … ve … kayıtlarında iki ayrı soruşturma
yürütülerek ayrı ayrı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yapılan itiraz üzerine Bakırköy
Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın red olunduğu görüldüğü, aynı olayla ilgili olarak Silivri ve
Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemelerinde alacak davaları açıldığı da belirlendiği, bu nedenle atılı
suçlardan şüpheli … hakkında Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan 22/11/2022 havale tarihli bilirkişi kök ve 26/08/2021 tarihli ek raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce alınan 20.12.2019 Tarihli …-… –… imzalı heyetin Bilirkişi heyeti raporunda özetle; “Davalı şirketin 2011-2012 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK nın amir hükümlerine
göre sahibi lehine delil olma vasıflarına haiz olduğu, 2013-2013 ve 2014 yılları arası ticari
defterleri sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu,
Banka hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde ; 01.01.2005 tarihinden 13.02.2017 dava
tarihine kadar olan banka hesap hareketleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Davacı …
Şahin davalı … Tekstil hesaplarından 2.720.134,03 TL para çektiği, 01.01.2005 tarihinden
13.02.2017 dava tarihine kadar olan banka hesap hareketleri üzerinde yapılan inceleme
neticesinde davacı … in dava dışı … ‘e 922.226,00 TL para gönderdiği,
01.01.2005 tarihinden 13.02.2017 dava tarihine kadar olan banka hesap hareketleri üzerinde
yapılan inceleme neticesinde dava dışı …’in davalı … tekstil hesaplarına
2.121.876,79 TL para gönderdiği, Ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde; 431.01.001 ortaklara borçlar … hesabı 31.12.2011 tarih itibariyle -1.088.845,03 TL olup ,01.01.2012 tarihli açılış bakiyesi de aynısı gerekirken yevmiye defteri kaydında
5.442.099,12 TL olarak yer aldığı, dolayısıyla davalı ticari defterleri 2011 yılı kapanış -2012
yılı açılış kayıtları arasında davalı şirket aleyhine 4.353.254,09 TL fark olduğu, davacı şirketin
2011-2012-2013-2014-2015 yılları defterleri üzerinde yapılan incelemede , 31.12.2015 tarihi
itibariyle 431.00.000 Ortaklara Borçlar Hesabı -1.929.897,97 TL, 431.01.001 …
Hesabı -3.125,06 TL, 431.01.004 … hesabı -192.222,81 TL olmak üzere toplam
-2.125.254,84 TL olduğu, 01.01.2016-31.12.2017 tarihleri arası ticari defterler de incelemeye
sunulmadığından ortaklara borçlar hesabının 13.12.2017 dava tarihi itibari ile bakiyesi tespit
edilememiş , davacı –karşı davalının hisse devri bedeli olan 50.000 TL almadığını ispatlar nitelikte bir belge tespit edilemediğinden davacı-karşı davalının bu iddiasının soyut kaldığı, Limited şirket
müdürlerinin zarar bakımından kusurlarının bulunmadığını ispatlamakla yükümlü
olduğu, TTK M.618/III/c hükmü uyarına sorumluluk davasının açılabilmesi için genel kurul
kararının alınması gerektiği,
Davacı-karşı davalı tarafından şirket hesaplarından yapılan para aktarmalarının davacının
şirketteki görevini ifası kapsamında yapılıp yapılmadığı ,bu paraların şirket için şirket
menfaatine harcanıp harcanmadığının tespit edilemediği, …”
rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan 10.11.2020 Tarihli …-… –… imzalı heyetin
Bilirkişi Ek raporunda özetle ;
“…Davacı … ‘in 31.12.2014 tarihli bilançosunda (kayıtlı değerli bilanço ) göre %50
hisse değeri 101.644,25 TL olduğu , Banka hesapları incelemesinde , 01.01.2005-13.02.2017
tarihleri arasında banka hesabından; 1-Davacı … in davalı … Tekstil hesaplarından 2.720.134,03 TL para çektiği, 2- Davacı … ‘in dava dışı …’e 922.226 TL para gönderdiği,
3- Dava dışı …’in davalı … Tekstil hesaplarına 2.121.876,79 TL para
gönderdiği,
Davacı –karşı davalının hisse devri bedeli olan 50.000 TL almadığını ispatlar nitelikte bir
belge tespit edilemediğinden davacı-karşı davalının bu iddiasının soyut kaldığı, Limited şirket
müdürlerinin zarar bakımından kusurlarının bulunmadığını ispatlamakla yükümlü
olduğu, TTK M.618/III/c hükmü uyarına sorumluluk davasının açılabilmesi için genel kurul
kararının alınması gerektiği, Davacı-karşı davalı tarafından şirket hesaplarından yapılan para aktarmalarının davacının şirketteki görevini ifası kapsamında yapılıp yapılmadığı, bu paraların şirket için şirket
menfaatine harcanıp harcanmadığının tespit edilemediği, …” rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan 10.11.2020 Tarihli …-… –… imzalı heyetin
Bilirkişi Ek raporunda özetle, “…Davacı … ‘in 31.12.2014 tarihli bilançosunda (kayıtlı değerli bilanço ) göre %50
hisse değeri 101.644,25 TL olduğu , Banka hesapları incelemesinde , 01.01.2005-13.02.2017
tarihleri arasında banka hesabından ; Davacı … in davalı … Tekstil hesaplarından 2.720.134,03 TL para çektiği, Davacı … ‘in dava dışı …’e 922.226 TL para gönderdiği, Dava dışı …’in davalı … Tekstil hesaplarına 2.121.876,79 TL para
gönderdiği, 01.01.2016-31.12.2017 tarihleri arası ticari defterlerde incelemeye sunulmadığından ortaklara borçlar hesabının 13.02.2017 dava tarihi itibari ile bakiyesi tespit edilemediği,
kök rapordaki görüşleri değiştirecek bir hususun bulunmadığı, …”
rapor edilmiştir.
26.08.2021 Tarihli …-… –…-… imzalı Bilirkişi Heyeti Ek-2 raporunda özetle;
“20.12.2019 tarihli kök raporunda belirtildiği gibi ; 01.01.2015-13.12.2017 dava tarihine kadar
ve 13.02.2017 dava tarihi itibariyle TL karşılıkları dikkate alınarak davalı/karşı davacı …
Tekstil banka hesaplarından toplam 2.720,134,03 TL tutarının davacı/karşı davalı …
üzerine geçtiği,
20.12.2019 tarihli kök raporunda belirtildiği gibi, 431.01.001 ortaklara borçlar …
hesabı 31.12.2011 tarih itibariyle -1.088.845,03 TL olup, 01.01.2012 tarihli açılış bakiyesi de
aynısı olması gerekirken yevmiye defteri kaydında -5.442.099,12 TL olarak yer aldığı,
dolayısıyla davalı ticari defterleri 2011 yılı kapanış -2012 yılı açılış kayıtları arasında davalı
şirket aleyhine 4.353.254,09 TL fark olduğu,
20.12.2019 tarihli kök raporunda belirtildiği gibi, davacı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015
yılları ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, 31.12.2015 tarihi itibariyle 431.00.000
ortaklara borçlar hesabı :-1.929.897,97 TL, 431.01.001 … Hesabı :-3.125,06 TL
,431.01.004 … hesabı :-192.22,81 TL olmak üzere toplam: -2.125.254,84 TL
olduğu,
Davacı … in 31.12.2014 tarihli bilançosuna (kayıtlı değerli bilanço)göre %50 hisse
değeri 101.644,25 TL olduğu,
İncelemeler 4.bölümde detaylı olarak belirtilen davacı … ile dava dışı …
arasındaki işleler neticesinde , … üzerinde toplam 10.327.394,30 TL bulunduğu,
İncelemeler 6. Bölümde dava dışı … tarafından … Tekstil hesabına yatırılan
1.461.084,36 TL olduğu, Limited şirket müdürlerinin zarar bakımından kusurlarının bulunmadığını ispatlamakla
yükümlü olduğu,
TTK m.618/III-c hükmü uyarına sorumluluk davasının açılabilmesi için genel kurul kararının
alınması gerektiği, Davacı-karşı davalı tarafından şirket hesaplarından yapılan para aktarımlarının davacının
şirketteki görevini ifası kapsamında yapılıp yapılmadığı ,bu paraların şirket için şirket
menfaatine harcanıp harcanmadığının tespit edilemediği,…” rapor edilmiştir.
22/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “….Dosyada bulunan tün banka kayıtları (…-… –… Tekstil )
Banka TL-USD-EURO Hesapları incelenmesi-irdelenmesi-Karşılıklı olarak Karşılaştırmalı
olarak ilişkisinin net –sarih ve somut olarak tablolar halinde sunulması ile yapılan çalışmada ,
Tüm parasal kaynağın … Tekstil Ticari ilişkisinden kaynaklı olduğu, Gerçekleşen ticaretin
resmi-gayri resmi olması sebebiyle kayıtlara olduğu gibi tam yapılamaması Gerçekleşen ilişkinin resmi olarak gerçekleşmemesi, Emanet olarak şirket müşterisinden
paraların gelmesi ve emanetlerin ödenmesi ,gerçekleşen parasal trafiğin kanuni kayıtlarla
birebir örtüşmediği,
Şirket … Tekstil Müşteri kaynaklı para hareketinde şirket hesabı yanında … ve … özel Hesapları kullanıldığı, … kendi özel hesabından şirket
müşterilerinden tahsilatlar yaptığı, emanet paralar geldiği, ödemeler gerçekleştirildiği
anlaşıldığı ,
Şirket Hesabına yatan-giren-çıkan gibi açıklaması net sarih olarak açıklanamayan tüm
parasal hareketleri şirket yetkilisi olarak …in gerçekleştirdiği ,
Şirket Hesapları-… Hesapları-… Hesaplarında Euro-TL
Hesaplarında uyumsuzluk ve uyuşmazlık tutarları somut tespitleri bulunamadığı,
Üçlü hesaplar arasındaki uyuşmazlıkta parasal hareketin alım yekünü ile parasal
hareketin ödeme yekünü arasında tarafların beyan ve iddiaları açısından irdelendiğinde-
karşılaştırma sonucunda ; Davacı tarafın iddia ve beyanları cihetiyle …in uhdesinde kalan :
3.314.127,44 USD,
Davalı Tarafın iddia ve beyanları cihetiyle …in uhdesinde kalan :
2.833.155,24 USD
Parasal Hareketin uyumsuz-noksan ve açıklaması somut olarak izah edilemeyen tutarlar olarak
tespit edildiği,
Şirket muhasebe kayıtlarında cari hesapların devir tutarlarının uyumlu olmadığının
mevcut kök ve ek bilirkişi raporlarında tespit edildiği şekli ile heyetimizce de yapılan
incelemelerde ortaklar cari … hesabının 2011 kapanışı ile 2012 açılış kaydı bakiyesi
arasındaki fark ile oluşan şirketin parasal kayıp işleminin, muhasebe kaydı yolu ile gizleme
olarak değerlendirilebileceği, Bakiyenin eksik –noksan kaydedilmesi ile de şirket aktif parasal
değerlerin kayba uğratıldığı , İş bu kayıpta USD Hesaplarında gerçekleştirildiği tespit edildiği…” rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; karşı davanın konusunun banka hesaplarının karşılıksız
çıkması nedeniyle davacı …’ in hesaplarının ve para çıkışlarının ve şahsi banka
hesabının ve para trafiği, zimmetine geçirip geçirmediği ,
Asıl davanın konusunun ise, limitet şirket hisse bedellerinin tespiti ve tespit edilen devredilmiş hisse bedellerinin hisse oranında verilmesi ve diğer alacakların tespiti ile ödenmesine ilişkin
alacak olduğunun tespiti olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, … Tekstil Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İstanbul Ticaret Odasının …. No’lu üyesi olup “… Mahallesi …Sokak 43/1 Bağcılar/İSTANBUL” adresinde tekstil ve
plastik boru ticareti ile iştigal ettiği,
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi … Tarih Sayı:… Sayfa: 431 Yayınlanan
Hisse Devri ve Yeki Gazetesinde ; “Beyoğlu ….Noterliğinde 12.03.2015 tarih ve … sayı ile tasdikli hisse devri ve temlik sözleşmesi
ile şirket dışından TC: … olan … e, 50.000 TL hissesini devrederek
ortaklıktan ayrıldığı, Ayrıca Şirket hissedarlarından … 30.000 TL hissesini, Beyoğlu ….Noterliğinde 16.03.2015 tarih ve625 sayı ile tasdikli hisse devri ve temlik sözleşmesi ile şirket dışından TC: …. olan … e, devrederek ortaklıktan ayrıldığı, “ ve Ayrıca …’in
müdürlüğüne sona ermesi ,Şirket müdürlüğüne 99 yıllığına … atandığı, şirketi her
hususta münferit imza ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiği, ..”
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi … Tarih Sayı:… Sayfa: … Yayınlanan
Hisse Devri ve Yetki Gazetesinde ;
“Büyükçekmece … Noterliğinde 25.10.2018 tarih ve … sayı ile tasdikli 25.10.2018 tarihli
2018/1 sayılı genel kurul kararı ile , 32.000 TL sermaye karşılığı 1280 adet payını ….
‘e devrettiği, kalan 18.000 TL sermaye karşılığı 720 adet payını … ‘ e devrettiği, Devir
sonucunda ; 1280 adet paya karşılık 32.000 TL … , 1920 adet paya karşılık 48.000
TL … şeklinde ortaklık oluştuğu, Ayrıca şirket görev dağılımında … in
şirket temsile yetkili görevi sona erdiği, aksi karar alıncaya kadar Müdür olarak …in
Müdür olarak seçildiği, ….”
Nihai olarak ; … hisse devri ve temlik sözleşmesi ile şirket dışından TC: …
olan …’e, 50.000 TL hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmıştır.
Limited şirketlere ilişkin TTK. m. 556 hükmünün yollamasıyla, limited şirket
müdürlerinin sorumluluğuna, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair
hükümler uygulanır. Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, esas itibariyle
kusura dayalı bir sorumluluktur. Bu nedenle kusursuzluğunu ispat eden üye sorumluluktan
kurtulur (TTK. m. 553). Kusur sorumluluğunun esasları zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet
bağıdır. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun doğabilmesi için bu unsurların tümünün
gerçekleşmesi gerekir (Necla Akdağ-Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin
Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 2008, s. 47). Genel kusur sorumluluğundan farklı olarak TTK. m. 553 hükmü, kusursuzluğun ispatını
karşı tarafa (yönetim kurulu üyelerine) yüklemiştir. Ancak bu istisna dışında yönetim kurulu
üyelerinin sorumluluk şartları ile genel kusur sorumluluğunun şartları arasında bir fark
bulunmamaktadır. Bir başka deyişle iddia sahibinin, uğramış olduğu zararın miktarını, hukuka
aykırılığı ve illiyet bağını ispatlaması gerekir. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu
açısından kusur karinesinin öngörülmüş olması (kusursuzluğun ispatının yönetim kurulu
üyeleri üzerine bırakılması); iddia sahibinin, uğramış olduğu zararın miktarını, hukuka
aykırılığı ve illiyet bağını ispatlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Daha açık bir ifadeyle yönetim kurulu üyelerinin kusursuz olduklarını ispat edememeleri durumunda, onların mutlaka sorumlu olmaları gerektiği anlamına gelmez. Bunun için ortada
bir zararın, hukuka aykırılığın ve zarar ile hukuka aykırılık arasında illiyet bağının
bulunduğunun ayrıca ispatlanması gerekir. Bu unsurlardan birisinin gerçekleşmemesi
(kanıtlanamaması) halinde, sorumluluk doğmaz.
Yapılan işlemler sonucunda bir zararın oluşması halinde, bu zarar nedeniyle
yöneticilerin sorumluluğuna gidilebilmesi için işlemi yapan yöneticilerin kusurlu olduklarının
da ayrıca kanıtlanması gerekir. Bir başka deyişle, basiretli davranmakla yükümlü olan bir
yöneticinin yapmaması gereken işlemlerin davalı tarafından yapılmış olduğunun ve
bunun sonucunda da bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanmış olması gerekir. Aksi
takdirde enflasyon ve kur farkı da dahil olmak üzere şirketin uğramış olduğu her türlü işletme
zararının yöneticilerden tahsili imkanı doğmuş olur ki, böyle bir sonuç, yöneticilerin
sorumluluğuna ilişkin hükümlerin düzenlenme amacıyla bağdaşmadığı gibi ticari işletmenin
kar edebileceği gibi yapmış olduğu faaliyetin taşıdığı ticari riskler nedeniyle zarar etme
ihtimalinin de bulunması, özelliğiyle de bağdaşmaz.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Şirkette resmi olarak üzerinde %62,50’lik hisse devrinin Beyoğlu …. Noterliği’nin 12.03.2015 tarih ve … Sayılı
Yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile yapıldığı, sözleşmede; “…şirket ortaklarından ben
devreden … adına geçen şirketteki 50.000,00TL (Elli bin lira) payımın şirket resmi kayıtlarına
işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde, şirketin aktifinde ve pasifine ilişkin tüm hak ve
borçlarıyla birlikte … isimli kişiye 50.000,00TL bedel karşılığında devir ettim. DEVİR BEDELİNİ
KENDİSİNDEN NAKDEN VE TAMAMEN ALDIM.” ifadeleri ile devir bedelinin tamamen alındığının noter
huzurunda … tarafından beyan edildiği,
yapılan tespitte …”in devretmiş olduğu hisse bedelini tamamen aldığını noter huzurunda kendi özgür iradesi ile beyan ettiği ve
devir işleminde herhangi bir usulsüz işlemin olmadığı, bu haliyle davacı –karşı davalının hisse devri bedeli olan 50.000 TL almadığını ispatlar nitelikte bir belge tespit edilemediğinden ve şirket bilanço değerinden hisse devrini kendi özgür iradesi ile devir etmediği, davacı-karşı davalının iddiasının soyut kaldığı, TTK mad.618/III/c hükmü gereği sorumluluk davası açması için istinaf kaldırma kararları dikkate alınarak heyetçe 05/03/2020 tarihinde bu konuda ara karar kurulduğu ve yasal süresinde eksikliğin tamamlandığı, genel kurul kararının sunulduğu, eda davasına alarak yapılan ıslaha hisse bedeli devri sırasında bedelini aldığı açıkça kendi özgür iradesi ile bildirdiğinden ve yapılan hisse devrinin hukuki ve yasal şartları taşıdığı anlaşıldığından reddine ve şirkette alacaklı olduğu iddiasının ise alınan bilirkişi raporlarına göre hesap hareketlerinin dava dışı …’in hesap hareketleri üzerinden yapıldığı, davalı şirket uhdesinde kayıtlı bedelin hesap hareketleri ile de raporlarda tespitinin yapılamadığı anlaşılmakla Limited şirket
müdürlerinin zarar bakımından kusurlarının bulunmadığını ispatlamakla yükümlü
Olduğu, davacı-karşı davalı tarafından şirket hesaplarından yapılan para aktarmalarının davacının
şirketteki görevini ifası kapsamında yapılıp yapılmadığı, bu paraların şirket için şirket
menfaatine harcanıp harcanmadığının tespit edilemediği, davacının karşılıksız para çıkışı yaptığı miktarların nereye harcandığına dair bir delil sunmadığı, Limited şirket müdürlerinin zarar bakımından kusurlarının bulunmadığını ispatlamakla yükümlü olduğu, Kök, ek ve 2. ek raporlarda; davacı/karşı davalının müdürlük döneminde, 2011 yılı ortaklar caride kendi hesabının kapanış bakiyesi ile 2012 yılının açılış bakiyesinin aynı olması gerekirken arada 4.353.254,09 TL’lik bir artış olduğu tespitlerine yer verildiği, Davacı/karşı davalının müdürlük görevinin sona erdiği 2015 yılının sonunda ise ortaklar carideki davacı/karşı davalı …’in bakiyesi 3.125,06 TL olarak tespit edildiği, bu haliyle davacının istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine karar verilmiş, Karşı dava yönünden, 22.11.2022 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu ile tespit edilen 2.833.155,24 USD şirket zararının davacı-karşı dava davalısı …’den tahsili ile … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti’ne ödenmesine karar verilerek faiz bakımından taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Davanın reddine,
2-Karşı davanın kabulü ile 2.833.155,24 USD nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ile birlikte asıl dava davacı-karşı dava davalısı …’den tahsili ile … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti’ne ödenmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 34.295,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 34.146,50 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacı karşı davalıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı – karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacı- karşı davalıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 3.540,10 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalı …’den tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 199.459,90 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalı …’den tahsili ile davalılara ödenmesine, (ıslah edilen dava dilekçesi dikkate alınarak her iki davalı bakımından talep edilen miktar üzerinden hesaplanmıtır)
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 702.524,19 TL harçtan karşı dava harcı olarak alınan 18.560,00 TL + 777.779,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 93.815,79 TL hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davalı – karşı davacı … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti’ye iadesine,
2-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan posta masrafı asıl davada hesap edildiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davalı – karşı davacı tarafından yapılan toplam 702.524,19 TL harç giderinin davacı- karşı davalıdan tahsili ile davalı – karşı davacı … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti’ne ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davalı – karşı davacıya iadesine,
5-Davalı karşı davacı … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 340.843,54 TL avukatlık ücretinin davacı – karşı davalı …’den tahsili ile davalı – karşı davacı … Tekstil Gıda ve İnşaat San. Tic. Ltd.Şti’ne ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı- karşı davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır