Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1210 E. 2018/806 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1210 Esas
KARAR NO : 2018/806

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/09/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 05/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete dokuma etiket, karton etiket, yıkama vs. anılan hizmetleri sunduğunu, bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten fatura ile etiket satın aldığını, etiketlerin tamamındaki bilgilerin hatalı basıldığını, hatalı basım nedeniyle etiketlerin sökülerek yeniden takıldığını, ürünlerin tamamında dikim ve ütü paket işlemlerinin dava dışı işyerinde yaptırıldığını, müvekkilinin dava dışı şirkete yaptırdığı işler için kesilen fatura bedelini ödeyerek bu faturayı davacıya yansıttığını, müvekkilinin davacının hatalı etiket vermesi nedeniyle zarara uğradığını, bu zarardan davacının sorumlu olup, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 17.151,34 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerinden oluşan heyetle incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 18/07/2018 havale tarihli raporunda; davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 17.151,34 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre 2.267,85 TL borçlu olduğu, ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle ticari defterler arasındaki cari hesap farkının 14.883,48 TL olduğu, bu farkında davacı defterinde kayıtlı olmayan hatalı etiket reklamasyon bedeline ilişkin 03/10/2017 tarihli faturadan kaynaklandığını; tekstil bilirkişisi teknik değerlendirmesinde dosya teslimi sırasında davalı vekili ve davalı şirketin muhasebe yetkilisince etiketlerin yanlış olduğu beyanıyla sökülüp çöpe atıldığı belirtildiğinden hataya konu etiketler özelinde teknik değerlendirmenin mümkün olmadığını, 16/08/2017 tarihli dikim ve ütü paket işlemlerinin yeniden yapılması konulu faturanın açma kapama ve ikinci işlem ibareleri ile bir konunun düzeltilmesi sebepli olduğunun açık olup, ancak etiket değişimi hususunda olduğuna ilişkin bir bilgi fatura üzerinde yer almadığını, şayet konu yanlış etiket basımı ise, bunun etiket teslimi ile, özellikle ve mutlaka konfeksiyon ürününe dikilmeden önce gözle kontrol ve hata varsa tespitinin yapılması konusu tekstilin olağan zaruri iş akışındaki kontroller kapsamında ve tespiti kolayca yapılabilir olduğunu, dosyadaki davalı beyanı ile ürünlerden tamamen sökülme, dikim ve işlemlerinin tekrardan yapılması yani pakete hazır ya da girmiş ürüne kapama işlemi uygulaması varsa burada tekstil iş akışında iki husus Birinci husus, kolayca yapılabilecek açık ayıp tespiti ile etiket imalatçısı davacı hukuğun ön gördüğü doğru zaman ve şekilde açık ayıp konusunda alınabilirdi. İkinci husus, iş iddia edildiği gibi etiket sebepli konfeksiyon aşamalarındaki zarar konusu olduğunda, bu zaruri ve kolay yapılabilir tekstil iş kontrolünün doğru şekilde ve zamanında yapılmaması sebepli oluştuğunun açık olduğunu ve tekstil iş akışında sebep ‘etiket’ ise tespit zamanından dolayı ‘açma-kapama ve ikinci işlem’ masrafı konusunda davalı sorumluluğu oluştuğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında davacı tarafça davalıya etiket mal teslimi yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmayıp cari hesaba yönelik yapılan defter incelemelerinde de defterlerin birbiriyle uyumlu olduğu, cari hesap farkının davalının ayıplı olduğunu belirttiği etiketlerin sökülme ve ütü dikim paket işlemleri için dava dışı şirkete yaptırmış olduğu hizmeti reklamasyon bedeli olarak davacıya yansıtmasından kaynaklanmaktadır.
Dava dışı şirket tarafından düzenlenen faturada açma, kapama ve ikinci işlem ibareleri bulunmakta ise de, yeniden etiket yapıldığı, ya da bu etiketin değişimine ilişkin olduğuna dair bir bilgi fatura üzerinde yer almadığı gibi davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen etiketlerde sökülüp çöpe atıldığı beyan edildiğinden ayıba ilişkin savunma kapsamında gerekli inceleme yapılamamıştır. Davalı ayıba ilişkin iddiasını ispat edememiştir. Kaldı ki, ayıp olduğu kabul edilecek olsa dahi, açık ayıp olduğu, davalının beyanından da anlaşılan ayıp hususunda davacıya herhangi bir ihtar yapılmaksızın dava dışı firmaya yaptırılan işlemler nedeniyle oluştuğu iddia olunan zararın davacıya yansıtılması mümkün değildir. Davalı ayıba ilişkin iddiasını ispat edememiş olup, teslime ilişkinde bir uyuşmazlık bulunmadığından davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 17.151,34 TL cari hesaba dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 17.151,34 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince….. Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.430,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.171,60 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 207,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 964,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 243,15 TL harç,1.326,00 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 1.569,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/09/2018

Katip …

Hakim …