Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1204 E. 2018/840 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1204
KARAR NO : 2018/840

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; tasfiyesinin sonlandırılmasına karar verilen … Ltd. Şti’nin, müvekkili …’a Bakırköy … İş Mahkemes…. E. …. K. Sayılı dosyasından kaynaklı borcu bulunması, tasfiye işleminin usulüne uygun olarak yapılmaması ve müvekkilin alacağına kavuşabilmesi için, sicilden terkin edilen…. Limited Şirketinin ihyasına, ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesine, Yargılama harç ve masraflarının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili özetle; işlemin mevzuata ve hukuka uygun yapıldığını, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
Dava, limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı …. tarafından Davalılar …. LTD. Aleyhine İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan alacak nedeniyle davacının uğradığı zararların rucüen tahsiline ilişkin olduğu, celp edilen ticaret sicil kaydına göre de şirketin son tescilini17/10/2017 tarihinde yaptırdığı, 09/10/2017 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği, 17/10/2017 tarihinde tescil olduğu, şirket terkin edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, ticaret sicil kaydı silinen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, Davacı, davalı şirket aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesinin….E. Sayılı dosyası ile İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan alacak istemli dava açmış olduğunu bildirerek, iş bu dava ile terkin edilen davalı şirketin ihyasını talep etmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil dosyası, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine işçi alacaklarından dolayı açılmış bir rücuen alacağın tahsili davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalıların yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile ticaret sicilden terkin edilen …. sicil nolu Tasfiye Halinde …Ltd.Şti’nin TTK.nun 547. maddesi uyarınca Bakırköy …İş Mahkemesinin…. esas … karara ilikin yapılan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyalarına istinaden ihyası ile ticaret siciline tesciline, önceki tasfiye memuru Nalan Korkmaz.’ın görevinin aynen devamına, keyfiyetin ilan ve tesciline,
2-Kararın bir örneğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalı …. Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 158,50 TL yargılama giderinin davalı ….Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalı …… Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan bu davalı yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip ….