Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1195 E. 2020/239 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1195
KARAR NO : 2020/239

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı, üretici/ithalatçı davalı firmadan 11.05.2013 tarih ve ….. seri/sıra nolu fatura (EK-1) ile satın almış olduğu …… Şase Nolu, …. Marka …… Kamuflaj kodlu atv aracını, 27.07.2013 tarihinde …. irsaliyeli fatura ile 15.000-TL bedelle nihai tüketici …… sattığını, dava dışı …… Sinop/ Ayancık Jandarma Komutanlığında tutturmuş olduğu tutanak ve ifadesinde 08.08.2013 tarihinde ….. ile gezintiye çıktığını, yaklaşık 3 km yol aldığını, seyir halinde iken motor kısmındaki kablolardan alev aldığını, motoru durdurarak anahtarını çıkarttığını, aracın komple yandığını beyan ederek davacı hakkında 13.12.2013 tarihinde dava açtığını, Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesinde açmış olduğu davada ….. E. …… K. Sayılı kararda gerekçe olarak “ Bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda, dava konusu aracın tüm alt sistemlerini kapsayacak şekilde yandığını, aracın yakıt sistemi ile elektrik sistemi dikkate alındığında kapalı devre yakıt isteminde kaçak olması durumunun söz konusu olduğu, bunun sürücünün normal kullanımı neticesinde ortaya çıkabilecek bir hadise olmadığı, yangının aracın seyir halindeyken başlaması, çıkış noktasının kullanıcının müdahale edemeyeceği bir noktada olması, aracın çok kısa kullanım sonucunda yangının çıkması, birlikte değerlendirildiğinde yangının kullanım kaynaklı olmadığı, imalattan kaynaklanan bir durum olduğu, bu nedenle ürünün gizli ayıplı olarak değerlendirmesi” yönünde rapor edilerek, açılan dava kabul edildiğini, davacı tüketiciye aracın bedeli, dava harç bedeli, yargılama giderleri, dava vekalet ücreti nin ödenmesine karar verildiğini, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’ nün ….. E. Sayılı dosyası ile davacı müvekkili aleyhine icra takibi ve haciz işlemleri başlatıldığını, toplam 24.000,00-TL ödeme yapılarak icra dosya borcunun ödendiğini, müvekkilinin ihtarname ile davalı firmaya rücu talebiyle müracaat ettiğini fakat 15 günlük sürede ödeme yapılmadığını, bu nedenle Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosya ile davalı hakkında takip yaptıklarını, davalının itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, itirazı iptali ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar/kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, Borçlar Kanunu 73/1 maddesi gereğince rücu davalarında 2 yıllık zamanaşımı süresi olduğunu, davacı tarafın bu süreyi geçirdiğini, süresi içerisinde usulüne uygun talepte bulunmadığını, davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini, Borçlar Kanunu 154. maddesinde yazılı zamanaşımını kesen sebepler de sözkonusu olmadığını, davacının talebinin herhangi bir şekilde taraf olmadıklarını, müvekkil şirkete dava sürecinde de ihbar olunmayan Bakırköy …..Tüketici Mahkemesinin ….. E. …… K sayılı dosyasında verilen karara dayandığını, bu davanın taraflarına ihbar olunmadığını, davacı taraf bu davada hakkında verilen karara dayanarak müvekkil şirketten talepte bulunamayacağını, bu karar yerinde dahi olsa bu davadan dolayı tahakkuk eden dava masrafları ve vekalet ücretleri, faizler müvekkil şirketten dava ihbar edilmediğinden dolayı talep edilemeyeceğini, beyanla davanın reddine talep etmiştir.
Dava, araç (…..) alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle, davacının 3. kişiye yaptığı ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesinin ….. E. …. K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı …… tarafından davalı ….. Araçlar ve Kırtasiye San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine açılan davada, davalıdan (dosyamız davacısı) satın alınan ….. tipi aracın ayıplı olmasından nedeniyle bedelin iadesinin talep edildiği, davalının usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği, davanın kabulüne dair kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına içeriğine göre; davacı 11.05.2013 tarih …… sıra numaralı fatura ile davalı/ithalatçı ‘dan satın aldığı ….. tipi aracı dava dışı üçüncü kişiye sattığını, malın ayıplı olması nedeniyle üçüncü kişi tarafından Tüketici Mankemesinde aleyhine açılan davada malın ayıplı olduğunun tespit edildiğini ve ayıplı malın bedeli ile dava masrafları dahil ödediği 24.000TL’nin rücuen tahsilini talep etmektedir.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlık ticari satışa konu malın 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” 6098 Sayılı TBK’nın 223/2. maddesinde alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılacağı, ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmek zorunda olduğu; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Dava dosyamızda davacı aleyhine Tüketici Mahkemesinde ikame edilen davada 22/01/2014 tarihinde dava dilekçesinin davacıya tebliğ edildiği, malın ayıplı olduğu, ayıbın gizli olduğu tespitini içeren 02/04/2015 tarihli bilirkişi raporunun davacıya tebliğ edildiği, davanın kabulüne dair verilen gerekçeli evrakın 15/09/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, en geç bu tarih itibariyle maldaki gizli ayıbın davacı yönünden artık açık hale geldiği, davacının Kartal ….. Noterliği’nin ….. yevmiye numaralı 05/03/2017 tarihli ihtarnamesi ile davalıya ayıp ihbarında bulunarak rücu talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, malı ayıplı olarak kabul etmiş sayıldığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına ilişkin hüküm kurulmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 409,86 TL harcın mahsubuyla bakiye 355,46 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 3.600 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır