Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1183 E. 2018/46 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1183
KARAR NO : 2018/46

DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalı taraf ile müvekkil arasında akdedilen 08.09.2017 tarihli “…Ticaret A.Ş Hisse Devir Ve Satış Sözleşmesi” başlıklı Ön Protokol kapsamında, şirket hisselerinin tamamının müvekkile satış ve devri hususunda anlaşmaya varılmış olup, işbu adi yazılı ön protokol gereği 200.000,00 USD tutarındaki satış avansı/kaporası davalı hissedarın bildirmiş olduğu … no/u ….bank hesabına ödendiğini, döviz ve Altın faaliyetlerinde bulunan sözleşme konusu anonim şirket, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin …. sayılı tebliğ uyarınca; kuruluş, faaliyet ve hisse devri gibi her türlü iş ve eyleminde Hazine Müsteşarlığının “yazılı iznine” bağlı olarak hareket etmek zorunda olduğunu, dolayısıyla somut olaydaki şirket hisse devrinin mutlak geçerlilik şartı hâzinenin bu konuda “yazılı izin vermesi” ve tüm sözleşme ve belgelerin “noter huzurunda” düzenleme şeklinde yapılması şartına bağlandığını, aksi halde resmi hisse devir sözleşmeleri akdedilemediği gibi, pay defterine/ticaret sicile kayıt ve ilan edilmesi dahi söz konusu olmadığını, kendisine ödeme yapılan davalı taraf, bu şirketin sadece %70 payına tekabül eden 42.000 adet nominal değerleri hisselerin sahibi olduğunu, müvekkili tarafından ileride satış bedelinden mahsup edilmek kaydıyla davalının banka hesabına ödemede bulunmasına müteakiben hisselerin devri için Hazine Müşteşarlığı’na müracaatta bulunmuş ve fakat izin süreci içerisinde gerçekleşen bir takım olumsuzluklar ön protokolün kendiliğinden geçersiz kılınmasına ve/veya müvekkil tarafından haklı nedenle feshine neden olduğunu, Bakırköy …. Noterliğinin 20.11.2017/….ve İstanbul …. Noterliği’nin 06.12.2017/….yevmiye sayılı ihtarnamelerine konu olan olumsuzluklar nedeniyle davalının banka hesabına ödenen 200.000,00 USD tutarındaki satış avansının müvekkile iadesi talep edildiğini, ancak davalı tarafın iade talebini cevabı ihtarnamesi ile açıkça reddettiğini ve bunun üzerine aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz el nek suretiyle takibi durdurduğunu, hazine müsteşarlığı tarafından hisse devrinin tamamına izin verilmemiş olmakla, sözleşme ayrıca bu nedenle kendiliğinden geçersiz adledildiğini, dava konusu sözleşmenin yukarıda kısaca izah edilen nedenlerle geçersiz hale gelmesi bir yana, yapılan izin başvurusunun yaklaşık 65. günü müvekkile bildirilen Hazine Müşteşarlığı yazısında (ÖN ŞART); söz konusu iznin bir kez daha 08.09.2017 tarihli (Münfesih) Ön Protokol’deki açık hükümler ile bağdaşmadığını, zira işbu protokolde hisselerinin tamamının müvekkile satılması taahhüt edilmesine rağmen hazine izninin salt davalı hisseleri (%70) ile sınırlı olarak verildiği, diğer hissedarın hisselerine yönelik iznin ise verilmediği/zımnen reddedildiğinin anlaşıldığını, davalı taraf sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını, resmi şekil şartlarına uyulmaksızın akdedilen hisse devir sözleşmesi hukuken geçersiz olmakla, herkes aldığını iade etmekle yükümlü olduğundan bahisle davalı borçlunun borca yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz mallan ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına tensip ile birlikte ihtiyati haciz veyahut ihtiyati tedbir konulmasını, davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta davacı vekilinin vekalatnamesindeki yetkiye istinaden UYAP sisteminden gönderdiği 29/01/2018 havale tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, UYAP sisteminden göndermiş olduğu 29/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile davacı lehine yargılama avukatlık ücreti takdir edilmemesi kaydıyla avukatlık ücreti talep etmediklerini belirtmiştir.
Dava, İtirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar taleplerinden ibarettir.
HMK’nun 310.maddesi uyarınca, feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı Kanun’un 311.maddesi uyarınca da feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu kapsamda davacı vekilinin vekaletnamedeki yetkiye dayanarak davadan feragat etmesi karşısında aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç peşin alınan 9.146,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.110,55 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, l
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/01/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …