Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1122 E. 2019/917 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1122 Esas
KARAR NO : 2019/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 31/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkiden kaynaklanan bir mal alışverişi olduğunu ve bu hizmetten dolayı davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği, ancak davalının 29/04/2016 tarihli …… no’lu 1.309,80 TL tutarında fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.

Dava, fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.309,80 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 18/03/2019 havale tarihli raporunda; dava konusu fatura bedeli ile ilgili muhasebe kaydında fatura bedelinin 120.01.2231…… Döküm’ün hesabına borç kayıt edilmesi ve yıl sonu kapanış kaydında da davacının 120.01.2231 ….Döküm’den 1.643,74 TL alacaklı görünüyor olmasının; bir ticari ilişki de asıl olanın işin yapılması olduğundan, davacı tarafından davalıya verilen hizmetin ispatına gelince dava konusu faturadaki malların ambar tesellüm fişinden tespit edildiği üzere …… tarafından teslim alındığı ancak bu kişinin davalı ……. Plastik San. Tic. A.Ş. Çalışan listesinde olmadığının tespiti üzerine; tek başına mahkemeye sunulan satış faturasının ticari bir ilişkinin ispatı olamayacağını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı, davalıya temizlik malzemesi sattığını, bu nedenle düzenlenen takibe konu faturadan dolayı alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de; takibe konu 29/04/2016 tarihli faturanın sevk irsaliyesinin bulunmadığı, davalı tarafça ticari ilişkinin inkar edildiği, faturaya ilişkin olduğu bildirilerek bir ambar tesellüm fişi ibraz edilmiş ise de, alıcı olarak gözüken ……’un 2016 yılı davalı çalışan listesinde adının yer almadığı, kaldı ki; tesellüm fişine konu malzemenin faturaya konu malzeme olup olmadığının tesellüm fişinden anlaşılamadığı, bu nedenle alıcı gözüken …… yönünden de ayrıca bir araştırma yapılmaya gerek görülmediği, davacı yazılı delillerle fatura konusu mal teslimini yaptığını ispat edememiş olup, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığında yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ve davacının davalıya teklif etmiş olduğu yemin,davalı tarafça yerine getirilerek, davalı şirket yetkilisi fatura konusu malı teslim almadığına dair yemin etmiştir. Davacı, davasını ispatlayamadığından davanın reddine, davacının takibinde kötüniyetli olduğu davalı tarafça ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 34,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 1.309,80 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/10/2019

Katip …

Hakim …