Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1084 E. 2019/98 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1084
KARAR NO : 2019/98

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; maliki bulunduğu aracının 27/09/2017 kaza tarihinide kapsayacak şekilde …. Sigorta tarafından kaskolu olduğunu …. plaka sayılı 2016 model aracın 27/09/2017 günü …. plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, olay yerine polisin gelerek alkol ve ehliyet kontrolü yaptığını, ehliyetle ilgili herhangi bir cezai işlem olmadığını, davalı … şirketine ihbar edilmesine ve sigorta eksperinin hasar tespiti yapmasına rağmen davalı şirketin kayıtsız kalmış en son yapılan başvuruya cevap olarak ret edildiğini açıklamışlardır.
Davalı … şirketinin yetkili servisi … başlangıçta bu aracı 20.000,00 TL ye davalı şirketince yapılacağını bildirdiğini fakat aracı 39.716,47 TL ye yaptığını, bu aracı yetkili bir serviste 9.000,00 TL ye yapılabileceği halde davalı … şirketinin anlaşmalı servisinin 39.716,47 TL ye yaptığını, bu tutarın aracın yapılarak tarafımıza teslim edildikten iki gün sonra ödenmeyeceğini bildirim yaptığını bu nedenlerle maddi zarara uğradığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 39.716,47 TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın 18/08/2017-18/08/2018 tarihleri arasında bireysel genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, kasko poliçesinin sigorta ettirenini … olduğunu, davacının iddialarının aksine araç sürücüsünün ehliyetinin bu tür bir aracı kullanmak için yeterli olmadığını, araç ruhsatından da anlaşılacağı üzere aracın minibüs olduğunu, minibüs kullanmak için D1 sınıfı sürücü belgesine ihtiyaç olduğunu…’ın sürücü belgesinden de anlaşılacağı üzere D1 sınıfı için yetki belgesi olmadığını, zararın kasko sigorta genel şartları gereğince teminat dışı olması sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlendiği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtilmiştir. 28/05/2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu oluşturduğu açıklanmıştır. 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği tanımlanmıştır. Aynı kanunun 73. maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu tüketici işleminden kaynaklandığından görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. HMK.nun 114/1-c maddesinde görev dava şartı olduğundan 138.madde gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olduğundan göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Eldeki dosya ile birleşen Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyanın bu dosyadan tefrikine, mahkememiz yazı işleri müdürlüğünce bu gün tarihli yeni esas kaydı açılmasına, tensibin hazırlanarak taraflara tebliğine,
2-Eldeki davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca usulden reddine,
3-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacının, birleşen dava davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır