Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/106 E. 2018/72 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/106 Esas
KARAR NO : 2018/72

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası hava taşımacılığı hizmeti verdiğini, davalı tarafa aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden taşıma hizmeti sonucu vermiş olduğu faturalardan 12.063,88 TL tutarındaki 12 adet fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı taraf verilen hizmet neticesinde, faturalardan oluşan borcun ödenmemesi üzerine alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını,davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak faturaların müvekkiline gönderilmediğini, müvekkilinin dava konusu faturalardan kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 12.063,88 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmış, uyuşmazlık taşıma ilişkisinden kaynaklandığından heyete taşıma bilirkişisi de dahil edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 16/11/2017 havale tarihli raporunda; Davacı şirketin 2016 yılına ait defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, defterlere göre davacının davalıdan 12.063,88 TL alacaklı olduğu, dosyaya sunulan taşıma evraklarına göre taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisinin var olduğu, düzenlenen faturaların navlun faturası şeklinde düzenlendiği ve sunulan sevk evrakına uygun olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına ve bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ihtilafsız olup, davalı takibe dayanak faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de incelenen bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere davacı ile davalının e-fatura kayıtlı kullanıcıları sistemine kayıtlı oldukları, davacı tarafından kesilen faturaların e-fatura sistemi üzerinden davalıya iletilmiş olduğu, davalının e-fatura tebliğ usulü bakımından tebliğleri almış bulunduğu, davalıya teslim edilen faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı, düzenlenen navlun faturalarında davalı firmanın gönderen olduğunu gösteren taşıma senetlerinden hizmetin verildiği hususu ispatlanmış olup, davalıya faturaların tebliğ edildiği ve faturalara da itiraz edilmediği anlaşıldığından davacı davasında haklı bulunmuş ve davanın kabulü ile itirazın iptaline, faturaya dayalı takipteki bedelin belirlenebilir yani likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 12.063,88 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 2.412,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 824,08 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 206,03 TL harcın mahsubuyla bakiye 615,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 242,03 TL harç, 1.127,00 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 1.369,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2018
Katip …

Hakim …