Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1056 E. 2021/955 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1056 Esas
KARAR NO : 2021/955

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2019/264 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
MAHKEMEMİZ DOSYASI VE BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN;
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2021
İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas, ……… karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında …….. Yapım İşi projesi kapsamında 10/06/2011 tarihinde Yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme ile Giresun İli, Yağlıdere İlçesi sınırları içinde bulunan ……… elektrik tesisinin yapım işini üstlendiğini, bu çerçevede müvekkilinin söz konusu iş ile ilgili olarak direklerin dikilmesi, yer altı kablolarının çekilmesi, direklerin toprak dolgularının yapılması, ölüm tehlike levhaları ile direk numaralarının montajının yapılması, topraklama elektrotunun montajı gibi bir takım iş ve sorumlulukları üstlendiğini ancak yapım sözleşmesinin ifası sırasında davalının sözleşmeye aykırı tutum ve davranışları sebebiyle müvekkilinin birçok sıkıntı ile karşılaştığını, müvekkilinin karşılaştığı problemlerle ilgili defaatle davalıya yazılı ve şifahi bildirimlerde bulunmasına rağmen davalının bu süreçleri izlemekle yetindiğini, müvekkiline herhangi destek ve katkıda bulunmadığını, iş bitiminde iade edilmeyen malzeme bedeli adı altında müvekkiline haksız olarak fatura düzenleyerek 96.976,81 TL borçlandırdığını ve sözleşmeye aykırı bir şekilde hazırlanan 9(kesin) nolu hak ediş rapor özetini müvekkiline gönderdiğini, bu aşamaya kadar müvekkilinin alacaklı konumundayken bir anda borçlu konumuna düştüğünü ancak müvekkilinin daha öncesinde de birçok kez davalılara yazılı olarak aktardığı hususların değerlendirilmeyerek kesin hakediş raporu düzenlemiş olmaları sözleşmeye, yasalara, hak ve hukuka aykırı hareket edildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davanın kabulüyle 189.931,03 TL alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 10/06/2011 tarihli sözleşmenin Anlaşmazlıkların Çözümü başlıklı 39. Maddesinde her türlü uyuşmazlığın çözümünde müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Esenyurt/İstanbul’da olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada yetkili mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirtirek davanın yetki yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı arasında 10.06.2011 tarihli …….. Dağıtım Hatları Yapım Sözleşmesi imzalanmış olup davalı bu sözleşme ile ………. Hattının yapımı işini üstlendiğini, ancak davalı yüklenici sözleşme konusu işleri yaparken bünyesinde çalıştırdığı personellerinin fazla mesai, kıdem tazminatı gibi işçilik alacaklarını ödememiş olduğunu bunun üzerine davalının çalışanları tarafından işçilik alacaklarının ödenmesi talepleri davalar ikame edildiğini, söz konusu davalarda müvekkil şirketin davalı çalışanlarına karşı kanundan doğan müşterek ve müteselsil sorumluluğu nedeniyle müvekkilinin kesinleşmiş mahkeme kararları dolayısıyla ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca işin yapımında çalıştırılan personele ait işçilik alacaklarında davalının sorumlu olduğunu, davalının kendi personelinin işçilik alacaklarını ödemediği gibi bu ödemeyi kanundan doan işçiye karşılık sorumluluk nedeni ile ödeyen müvekkiline de ödediğini beyanla ödeme tutarı olan 83.150,23 TL’nin davalıdan rücuen tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ……. . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye uygun yer teslimi yapılmadığını ve yer kamulaştırma işlemlerinde gecikmeler yaşandığını, kamulaştırılma yapılmadığı için köy güzergahındaki birçok taşınmazın sahibi ile karşı karşıya gelindiğini, köylülerin çalışmaların devamına engel olmak istediğini, birçok direk inşasında vatandaşların engellemeleri ve baskıları ile karşılaşmış işin yapımı sürekli olarak aksamaya gecikmeye başladığını, bu sebeple iş sahası olan Yağlıdere ilçe köylerinde mevsim ve hava koşulları gereğince Aralık 15- Mart 15 tarihleri arasında çalışmayacak dönem olmasına rağmen müvekkilinin çalışmalarını sürdürdüğünü, söz konusu projede çalışan işçilerin sigorta primleri tutarının yaklaşık 28.000,00 TL olması gerekirken kamulaştırma işlemlerinin gecikmesi iş sürekliliğinin sağlanmaması gibi nedenlerle iş yapım süresinin uzadığını, işin hızlanması için fazla işçi çalıştırıldığını, hem işçi sayılarının artması hem de işçilerin müvekkilinin bünyesindeki çalışma sürelerinin uzaması nedeniyle işçilerin sigorta primlerinin toplamı olan 63.552,50 TL’ye yükseldiğini ve müvekkile ek maliyet doğurduğunu, dolayısıyla davacının oluşan bu fark tutardan dolayı müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, bu tutarla ilgili ödenmeyen ve eksik ödenen hakedişlerle ilgili Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını belirtilen davada müvekkilinin kabul edilecek alacaklarıyla iş bu davada, müvekkili aleyhine bir tazmin kararı verilmesi halinde oluşacak borçları hakkında takas mahsup talebinde bulunduklarını beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine; birleşen dava, davalı çalışanlarınca açılan işçilik alacağı talepli davalarda davacı tarafından ödenen işçilik alacağına ilişkin bedellerin rücuen tahsili istemine ilişkin olup, bedellerin davacı tarafa ödenmesi konusunda davalının bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumluluğu bulunduğu taktirde davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken alacak miktarı, davalı vekilinin savunmasına göre takas mahsup şartlarının mevcut olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 19/02/2019 havale tarihli raporunda; dava konusunun, davacının, ………. Yapım İşi projesi kapsamında 189.931,03 TL hak ediş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinden ibaret olduğu, davalının 2011, 2012, 2013, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2014 yılı yevmiye defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi (20.11.2017) itibariyle davalının davacıya borcu olmadığı gibi, davalının davacıdan 58.580,84 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan 10.06.2011 tarihli yapım sözleşmesi ve 04.07.2012 tarihli ek sözleşme uyarınca yapılan işler nedeniyle davacının talep etmiş olduğu hakediş alacağına ilişkin taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplandığı, davacının dava dilekçesi ekinde bildirmiş olduğu ödemelere ait evrakların dosyada bulunmadığı ve davacı taraf ticari defterlerinin yetki alanı dışında olduğundan incelenemediği, iddia etmiş olduğu hakkediş bedelini oluşturan işlemlerin de (inşaat) uzmanlık alanımız dışında olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişi 03/06/2020 havale tarihli raporunda; davacının 1 ve 2 no’lu taleplerinin değerlendirilmesi neticesinde bu talepleri kısmen yerinde görülmüş ve davalı tarafından eksik tahakkuk ettirilen (hesaplanan) hak edişlerden dolayı davacının davalıdan, bakiye (5.209,06 TL – 36.998,14 TL -) 42.207,2 TL alacağı bulunduğu kanaatine varıldığını, davacının 3 no’lu talebinin değerlendirilmesi neticesinde ise davacının bu talebi yerinde görülmediğini, davacının 4 no’lu talebinin değerlendirilmesi: davacı ile davalı arasında 04/07/2012 tarihli ek sözleşmede, sözleşme konusu işin bedelinin KDV hariç 650.977,00 TL olarak değiştirildiğini, fakat bu sözleşmede belirtilmeyen tüm konular için ana sözleşmedeki hükümler geçerlin olacağı belirtildiğini, bu nedenle ana sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya verilmiş olan teminat mektubu tutarının, davacının iddia ettiği gibi değiştirilmesine ve değiştirilen bedel üzerinden tahsil edilmesine gerek olmadığını, yani davalının böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığını, zira ek sözleşmede bu hususta bir hükme yer verilmediği gibi, ayrıca davacı da akdi ilişkinin devamı boyunca davalıdan bu yönde bir talepte da bulunmadığını, bu nedenlerle davacının 4 no’lu talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığını, davacının 5 no’lu talebinin değerlendirilmesinde; davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini (borçlarını) gereği gibi yerine getirmemesi (ihlal etmesi) yüzünden davacı hakkında, Espiye Asli. Ceza Mahkemesi’nin ……… E. sayılı dosyasından, “dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar verme suçlarından” dava açıldığı; ilgili Mahkemenin verdiği karar gereğince, davacıya vekalet ücreti nedeniyle icra takibi başlatıldığı; Giresun …….. İcra Dairesi’nin ………. E., sayılı dosyasına davacının 2.210,08 TL yatırmak zorunda kalındığı” hususundaki davacı iddia ve talebinin ispatına yönelik delillere dava dosyasında rastlanılmadığını, bu nedenle de davacının bu iddiasının ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığını, davacının 6 no’lu talebinin değerlendirilmesinde “Sözleşme konusu iş için çalışan işçilerin sigorta primleri tutarının yaklaşık 28.000 TL olması gerekirken; kamulaştırma yapılmadığı ve iş sürekliliği sağlanamadığından, işin süresinin uzaması nedeniyle, uzayan çalışma süresi nedeniyle, işçilerin sigorta primlerinin toplam tutarının 63.552,50 TL’ye yükseldiği ve dolayısıyla da davacı/yüklenici için ek maliyet doğduğu yönündeki davacı iddia ve talebinin ispatına yönelik olarak da dava dosyasında, davacının davalıya tebliğ etmiş olduğu ihtarnameler dışında, başkaca bir delile rastlanmadığının, davacının kaç tane işçi çalıştırdığı, her biri için ne miktarda SGK ödemesi yaptığı, davalının borçlarını ihlal etmesi yüzünden işçileri ne kadar süre fazladan çalıştırdığı, 28.000 TL’lik tutar ile 63.552,50 TL’lik tutarları nasıl hesapladığı hususlarını tespite yönelik belgelere (delillere) rastlanmadığını, bu nedenlerle, davacının bu iddiasının da ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığını belirterek davacının davalıdan dava tarihi itibariyle, eksik tahakkuk ettirilen (hesaplanan) hak |edişlerden kaynaklanan bakiye 42.207,2 TL hakediş alacağı bulunduğu; davacının diğer taleplerinin ise, bir kısmının yerinde olmadığı, bir kısmının ise ispata muhtaç olduğunu bildirmiştir.
Yargılama devam ederken mahkememiz dosyası ile birleştirilen ve dosyamız davalısı tarafından ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili talebiyle açılan davada ve rapora yapılan itirazlardan dolayı bilirkişi heyetine işçilik alacaklarıyla ilgili uzman bilirkişi eklenerek heyetten bilirkişi 09/06/2021 havale tarihli raporunda; davacının davalıdan dava tarihi itibari ile, eksik tahakkuk ettirilen (hesaplanan) hak edişlerden kaynaklanan bakiye 42.207,20 TL hakediş alacağı bulunduğu yönündeki önceki kanaatin muhafaza edildiği, bu defa heyete dahil olan SGK Uzmanı bilirkişi tarafından rücu edilebilecek miktar davaya konu edilen 83.153,23.-TL olabi leceğinin tespit edildiği, neticeten, davacının 42.207,20 TL hakkediş alacağı ile rücu edilebileceği, işçilik alacakları olarak hesap edilen 83.153,23 TL alacak tutarının (42.270,20 TL * 83.153,23 TL) 125.423,43 TL olduğunu bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı ile davalı arasında 10.06.2011 tarihli sözleşme ile davacı/yüklenicinin, sözleşmede belirtilen elektrik tesisi işinin yapımını üstlendiği, ancak sözleşme konusu işlerin yapımı sırasında, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini (borçlarını) gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle davacı/yüklenicinin birçok sorun ile karşılaştığı, sözleşmeye uygun yer teslimi yapılmadığı ve kamulaştırma işlemlerinde sorunlar yaşandığı, davacı hakkında, Espiye Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……….. E. sayılı dosyasından, “dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar verme suçlarından” dava açıldığı, ilgili Mahkemenin verdiği karar gereğince, davacıya vekalet ücretinin tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı ve Giresun ……… İcra Dairesi’nin ………. E. sayılı dosyasına davacının 2.210,08 TL yatırmak zorunda kaldığı, iş sahası olan Yağlıdere İlçesi köylerinde mevsim ve hava koşullarından dolayı 15 Aralık – 15 Mart tarihleri arasında çalışılmayacak dönem olmasına rağmen davacının yoğun kış şartlarında çalışmayı sürdürdüğü, sözleşme konusu iş için çalışan işçilerin sigorta primleri tutarının yaklaşık 28.000 TL olması gerekirken; kamulaştırma yapılmadığı ve iş sürekliliği sağlanamadığı için işin süresinin uzaması (uzayan çalışma süresi) nedeniyle, işçilerin sigorta primlerinin toplam tutarının 63.552,50 TL’ye yükseldiği ve dolayısıyla da davacı/yüklenici için ek maliyet doğduğu, ayrıca, yapılan işlere ait hakediş tahakkuklarında davacının birçok haksızlığa maruz kaldığı ve davacı aleyhine haksız faturalar düzenlediği, bu nedenlerle davacının hakediş alacaklarının eksik ödendiği, öte yandan, iş bitiminde, “iade edilmeyen malzeme bedeli” adı altında davacıya haksız fatura düzenlendiği ve davacının 96.976,81 TL tutarında haksız olarak borçlandırıldığı, sonuç itibariyle, davacının kesin hakediş alacağının eksik tahakkuk ettirildiği ve davacıya eksik hakediş alacağı ödendiği iddiasıyla alacak davası açılmış olup, tarafların bildirmiş oldukları deliller toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yaptırılan incelemede, davacının eksik hesaplanan hakedişten kaynaklı olarak 42.207,20 TL alacağı olduğu tespit edilmiş olup, davacı, hakkında asliye ceza mahkemesince verilen karar gereği vekalet ücreti nedeniyle başlatılan takipten dolayı zarar talebinde bulunmuş ise de, ceza dosyasının incelenmesinde, suçun kamulaştırma olmaksızın dava dışı özel kişilerin arazilerinde bulunan ağaçlar kesilmek suretiyle zarar verildiği eylemine dayalı olup, cezaların şahsiliği prensibi gereği davacı, iş bu cezaya konu eylemi kendisinin işlemediğini iddia ve ispat edememiş, nitekim mahkemece cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle katılanlar lehine takdir edilen vekalet ücreti sanıklar üzerinde bırakılmıştır. Davacı, bu vekalet ücreti nedeniyle başlatılan takipte davalıdan talepte bulunamayacak olup, talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine davacının montajı yapılan iletken miktarı hesaplanırken direklerin merkezleri arasındaki mesafeye göre değil, yapılan yatay mesafe dikkate alınarak yapılan hesaplamadan dolayı eksik tahakkuk iddiasına yönelik alacak talebi, bilirkişi raporunda bahsedilen gerekçe ile davacının eksiksiz teslim alınan direklerin muhafazasından ve noksansız olarak montajından sorumlu olduğu yönündeki teknik incelemeye katılınarak reddedilmiştir.
Davacının, teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle oluşan fark ve iş güzergahındaki engellemeler sebebiyle fazladan ödendiği belirtilen sigorta primleri nedeniyle oluşan farklara ilişkin alacak talepleri de yerinde görülmediğinden ve kaldı ki ispatlanamadığından bu taleplerin de reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden birleşen dosya davacısı taraflar arasındaki yapım sözleşmesine istinaden davacı tarafça davalı çalışanlarınca açılan işçilik alacağı talepli davalarda ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili talebiyle eldeki davayı açmış olup, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 30.maddesinde yüklenicinin sözleşme konusu işte çalıştıracağı personelle ilgili sorumlulukları ve buna ilişkin şartlarda Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri uygulanacağının düzenleme altına alındığı, sözleşmenin eki niteliğindeki teknik şartname’nin 35. maddesinde ise, yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanlarının tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinde de doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olduğunun belirtildiği, davaya konu edilen ödenen işçilik alacaklarının ücret, fazla çalışma ücreti ve hafta tatil günü ücretinden ibaret olduğu, işçilik alacaklarının ücret alacakları ile sınırlı olduğu ve şartname uyarınca ücret alacaklarının ödenmesinin doğrudan doğruya yüklenici davalıya ait olduğu, yine 35. madde uyarınca ücretlerin bordrolara bağlanması ve asıl işverene bordro suretlerinin teslim edilmesi gerektiği nazara alındığında, davacının ödemiş olduğu işçilik alacaklarının rücu talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibarla birleşen dosya davacısının talebiyle bağlı kalınmak suretiyle davacının alacağının 83.150,23 TL olduğu kabul edilmiş ise de, asıl dosya davacısının birleşen dosyada sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; takas mahsup talebinde bulunmuş olduğu ve asıl dosya davacısının yukarıda açıklanan gerekçe ile eksik hakedişten kaynaklı 42.207,20 TL davalı birleşen dosya davacısından alacaklı olduğu kabul edildiğinden, birleşen dosya davacısı alacağından asıl dosya davacısının alacağı mahsup edilerek bakiye 40.943,03 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ………’den alınarak davacı ……… Şirketi’ne verilmesine dair karar verilmiştir.
Yargıtay ………. Hukuk Dairesi’nin ……… esas, …….. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir.
Asıl dosyada mahsup talebi dikkate alındığından davanın reddine karar verilmiş ise de, asıl dosya davacısının 42.207,20 TL’lik talebi yönünden davasında haklı olduğu kabul edildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplanırken bu husus dikkate alınarak oranlama yapılmıştır.
Yine birleşen dosya yönünden de, davacı alacak talebinde tamamen haklı olup, mahsup nedeniyle 40.943,03 TL’ye hükmedilmiş ise de, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bu husus dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davanın reddine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile davalının mahsup talebi dikkate alındığında 40.943,03 TL alacağın icra dosyalarına yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ………’den alınarak davacı ………. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Asıl dava yönünden; alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.243,55 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 3.184,25‬ TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Asıl dava yönünden; davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.491,4‬0 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden hesap edilen 775,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava yönünden; AAÜT gereğince hesap edilen 6.286,94 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden; AAÜT gereğince hesap edilen 17.983,76 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden; alınması gerekli 2.796,81 TL harçtan birleşen dosya davacısı ………. Anonim Şirketi tarafından yatırılan 1.420,00 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.376,81 TL harcın birleşen dosya davalısı ………’den alınarak hazineye irat kaydına,
Birleşen dava yönünden; birleşen dosya davacısı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 1.420,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.464,40 TL’nin birleşen dosya davalısı ………’den alınarak birleşen dosya davacısı ………. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Birleşen dava yönünden; davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.194,20 TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısı ………’den alınarak birleşen dosya davacısı ………. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Birleşen dava yönünden; AAÜT gereğince hesap edilen 11.609,53 TL ücreti vekaletin birleşen dosya davalısı ………’den alınarak birleşen dosya davacısı ………. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Birleşen dava yönünden; arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin birleşen dosya davalısı ………’den alınarak hazineye irat kaydına,
Asıl ve birleşen dava yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalı-birleşen dosya davacısına iadesine,
Asıl ve birleşen dava yönünden kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı-birleşen dosya davalısı tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-birleşen dosya davalısına iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip ……..

Hakim ……..