Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1050 E. 2018/966 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1050 Esas
KARAR NO : 2018/966

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 14/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; oğlu …’in yetkilisi olduğu ….Anonim şirketinin davalı takip alacaklısının ortağı ve yetkililerinden biri olan….Anonim Şirketine mal sattığını, …. Anonim şirketinin elamanı olarak işleri kendisinin takip ettiğini, davalının ortağı olan kardeşi ….’in kendisini kandırarak oğlunun şirketinin vergi dairesi ile çözülmesinin belki de mümkün olmayan problemleri olduğunu, şirketin vergi dairesinden alması gereken KDV iadesini almadığını söylediğini, kendisinin güvenerek kendisi için rahat olması gereken KDV iadesini alamadığını beyan ettiğini, kendisinin güvenerek bir adet bonoyu imzaladığını, bonoyu imzalarken …’in oğlunun şirketinin sorunu çözülür ise bonoyu geri vereceğini söylediği için kendisine güvendiğini, bu bonoyu ….in kardeşinin yani davalı … … adını yazarak icraya koyduklarını, bononun KDV iadesinin teminatı olduğunu, takip alacaklısına teminat olarak verdiği bono sebebiyle borcunun bulunmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline olan borcu nedeniyle takibe konu senedi düzenleyip verdiğini ve senet ödenmediği için takip başlatıldığını, borçlu olmadığı iddiasını hukuki bir dayanağının olmadığını, takip konusu bononun asıl borç ilişkisinden mücerret olup davacının ödemeyi yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini, bono ile ilgili davacıya protesto keşide edildiğini, davacının takibe ve borca bir itirazı olmayıp bonoyu kendisinin düzenleyip verdiğini ikrar ettiğini, takibe dayanak bononun teminat amaçlı bir bono olmadığını, teminat bonosu olduğunun davacı tarafça yazılı delil ve ispatı gerektiğini, dava dilekçesinde bahsedilen sair hususların dava ile ilgili olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasına konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 29/05/2018 tarihli raporunda; davacıya ve davalıya ait incelenen ticari defterlerinin lehine ispat unsuru taşıdığını, davalıya ait yevmiye defteri kayıtları ile cari hesap ekstresinin eşleştirildiğini, 2014 ve 2015 yıllarında kesilen fatura toplamı ile ödenen çek toplamının aynı olduğu ve cari hesap bakiyesinin sıfırlandığını bildirmiştir.
Her ne kadar bilirkişi tarafından taraf defterlerinin incelendiği belirtilmiş ise de, bu hususun sehven yazıldığı, nitekim inceleme konusu defterlerin dava dışı … Şti, … ile dava dışı ….. A.Ş.’ne ait olduğu, yapılan incelemeninde bunların defterlerine dair olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasına konu 24/10/2015 keşide tarihli, 30/10/2015 vade tarihli, 186.614,00 TL bedelli senedin teminat senedi olduğu, bu nedenle senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talepli olarak açılan davada davaya konu senet altındaki imza davacı tarafından inkar edilmediği ve herhangi bir tahrifat yapıldığına ilişkin iddiada bulunulmadığı, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere senedin maddi veya fiziki hiçbir baskı altında kalmadan imzalandığı beyanı karşısında senette nakden ibaresi de bulunduğu göz önüne alındığında davaya konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın davacı tarafça yazılı delille ispatı gerekmekte olup, davacı tarafça bu husus ispatlanamamış, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ve davacı tarafından teklif olunan yemin davalı tarafından eda edilmiştir.
Davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.218,15 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 3.182,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 17.256,58 ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili, davalı vekili ve davalı asilin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2018

Katip …

Hakim …