Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1024 E. 2018/387 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1024
KARAR NO : 2018/387

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının ödeme emrinde eksiklik olduğu yönündeki itirazlarının yerinde olmadığını, davalı vekilinin ödeme emrinin iptali gerekir iddiasını karşı çıktığını, Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/12/1995 tarih ve 1995/12-962 esas 1995/11146 karar sayılı ilamı ile 23/06/2004 tarih ve 2004/12-356 esas ilamlarını, Yargıtay 12. H.D. 2002/22243E. ve 2002/23450 karar sayılı ilamını, Y.G. 12. HD.’nin 2834 esas 7523 karar sayılı ilamlarını emsal göstererek bunun tamamlanabilir bir eksiklik olduğunu, bu gerekçenin kabul edilmesiyle müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını, dolayısıyla bu yöndeki itirazların reddinin gerektiğini, ayrıca yetki itirazı için Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2005/1686 esas 2005/6625 karar sayılı ilamını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2005/1242 esas 2005/2874 karar sayılı ilamını emsal göstererek müvekkilinin İstanbul-Büyükçekmece adresinde ikamet ettiğini bu nedenle yetkili icra dairesinin Büyükçekmece İcra Daireleri olduğunu, davalı vekilinin yetki itirazını açık ve net olarak yapmadığını bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, takip dayanağı sözleşmenin ve protokollerin tebliğ edilmediği iddiasının doğru ve yerinde olmadığını, takip dayanağı belgelerin davalı ile davacı arasında imzalanan ve bir suretide davalıda bulunan sözleşmeler olduğunu, davalı vekilinin verdiği dilekçenin 5. maddesinde bunu doğruladığını, davalı vekilinin borcun esasına yönelik yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının sözleşme gereğince müvekkiline 3 ana başlık altında borcu olduğunu, talep edilen alacakların davalı tarafın kabul ettiği ve bir kısım hükümlerini de ifa ettiği sözleşmelere dayandığını, davaya konu icra takibinin başladığını, faiz miktarına yönelik itirazın haksız olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı- borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın şimdilik 6.000.000,00 TL lik kısmına yapılmış olan itirazın iptaline, takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili yazılı cevap dilekçesinde özetle; İİK.’nun 45. maddesinin hükmü gereğince, ipotekle temin edilmiş bir alacağın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurulmadan ilamsız takip yolu ile istenemeyeceğini, sözleşme gereğince davacı lehine ipotekler tesis edildiğini, … ilçesinde açık adresi cevap dilekçesinde yazmak üzere bulunan taşınmazların davacı şirket üzerine kayıtlandığını, davacı tarafın ödediği parayı isterken belirtilen ipotekleri kaldırması ve taşınmazların iadesini sağlaması gerektiğini, davacı şirketin ipoteklerle ve üzerine kayıtladığı müvekkilinin taşınmazları vasıtasıyla müvekkiline baskı kurarak çok fazla miktarda alacak iddiasında bulunduğunu, taraflar arasındaki Arsa Payı Karşılığında Bina Yapımı ve Taşınmaz Satış Vaadi Ön Protokolü başlıklı sözleşme ve ekli protokollerin içerdiği hükümlerin, tarafların taahhütleri itibariyle Noterden düzenleme şeklinde yapılmayı gerektirdiğinden geçersiz olduğunu belirterek; davanın reddine, taleplerine aykırı karar verilmesi halinde ise ödemezlik def’inin kabulüne, davacının edimini yerine getirmesini, getirmediği taktirde davanın reddine, getirdiği taktirde ise davanın esasına girilerek davacı alacağının tespitini, fazla talebin reddine, davacının %40’tan aşağı olmamak üzere tazminat mahkum edilmesine, avukatlık ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin faaliyete geçirilmesi nedeniyle dava dosyası Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinden, mahkememize devredilmiş, mahkememizin 22/10/2013 gün ve …. esas …. karar sayılı kararımızın davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulması sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 18/10/2017 gün ve …. esas ….karar sayılı kararı ile mahkememizin 19/12/2016 tarih ve….esas …. karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyamız mahkememize gönderilmekle mahkememizin ….esasını almıştır.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ve delil listelerini dosyaya ibraz etmiş, toplanması gereken delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Davacı vekili son celsede; önceki yazılı ve sözlü beyanlarını tekrar ettiğini, feragatlerini tekrarladıklarını harcın iadesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Taraf vekillerinin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile mahkememize muhabere yoluyla gönderilen kimlik tespiti yapılmış 23/01/2015 tarihli dilekçelerde; davacı vekili, davadan feragat ettiklerini açıkça belirtmiş, davalı vekili ise yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını açıkça belirtmiş olup, feragat tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, dava niteliği itibariyle tarafların serbestçe tasarrufunda olan davalardandır. Davacı vekilinin usulüne uygun feragati nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 18,40 TL.nin mahsubu ile bakiye 17,50 TL. harcın davacıdan alınmasına,
6-Davalı tarafından yapılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili Av…. ‘un yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2018

Başkan …

Hakim …

Hakim …

Katip …