Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/941 E. 2018/936 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/941 Esas
KARAR NO : 2018/936

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 12/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; icra dairesini ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, dosya eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 8.920,00 TL asıl alacak, 1.087,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.007,50 TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 11/09/2017 havale tarihli raporunda; davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacının 4.000,00 ABD Doları alacağının takip tarihi itibariyle döviz kuru karşılığının 8.912,80 TL olduğunu, davacının davalıdan alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, takibin faturaya dayalı para alacağına ilişkin olması karşısında HMK 10 ve BK 89 gereği alacaklının ikametgah icra dairesi ve mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiş, davalının tebligatın usulüne uygun olmadığı yönündeki itirazı yerinde görülerek 22/11/2017 tarihli celse ara kararı kurulmuş ve davalıya savunma hakkı tanınmış ve tekrardan defter incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, 27/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının davalı şirketten 4.000,00 ABD doları alacaklı olduğunu, takip tarihi itibariyle alış kuru üzerinden yapılan hesaplamada alacağın 8.912,80 TL olduğu bildirilmiştir.
Davalı şirketin tasfiye memuruna çıkartılan isticvap davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafça isticvaba icabet edilmediği görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, isticvab davetiyesi içeriğine göre; taraflar arasında mal alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım/hizmet karşılığında fatura düzenleyerek davalıya tebliğ ettiği, irsaliyeli faturadaki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda davalıya ihtaratlı isticvab davetiyesi çıkartıldığı, davalının usulüne uygun isticvaba da icabet etmediği görülmüş, incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 8.912,80 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının bu miktar yönünden iptaline, davalının temerrüde düşürüldüğü hususu ispatlanamadığından fazlaya ve işlemiş faize yönelik talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 8.912,80 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.782,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 608,83 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 120,81 TL harcın mahsubuyla bakiye 488,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 154,31 TL harç, 1.078,10 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 1.232,41 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.097,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 1.094,70 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2018

Katip …

Hakim …