Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/925 E. 2018/141 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/925 Esas
KARAR NO : 2018/141

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 26/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekiline ait …. plakalı aracın 30/06/2016 tarihinde bir yayaya çarparak kaza yaptığını, kaza mağduru yayanın akrabaları tarafından araca zarar verilerek aracın pert edildiğini, aracının kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle zararının karşılanması için davalı … şirketine yazılı olarak başvurulduğunu, talebinin red edildiğini, kasko poliçe genel şartları 5.4 maddesi gereği gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar gereğince ödenme talebinin red edildiğini, kazanın şirket yetkili temsilcisi …. tarafından kullanılırken meydana geldiğini, sürücünün H sınıfı ehliyet sahibi olduğunu, sigortalı aracın otomotik vites donanımlı olduğunu, gerekli sürücü belgesine sahip olduğunu, aracın sovtaj bedeli düşüldükten sonra 65.000,00 TL tutarındaki kasko alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek reskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete kasko sigortalı …. plakalı aracın kaza anında sigortalı aracı kullanan sürücünün geçerli ehliyetnameye sahip olmadığının tespiti nedeniyle hasarın kasko sigorta teminatı dışında bulunduğundan rededilmiştir. Davaya konu kaza yapan ….’in kaza anında H sınıfı ehliyetinin bulunduğu, ehliyeti üzerinde otomatik vites araç kullanabilir ibaresinin bulunmadığı, sonuç itibariyle geçerli bir ehliyetnameye sahip olmadığını, davaya konu kazada 3 ay sonra alınan belgenin sigortalı araç sürücüsünün geçerli ehliyetinin olduğunun ispatının mümkün olmadığı, davacının gerçek zararını ispat etmek zorunda olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Dava, kasko bedeli alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Dosya uyuşmazlık konusunda bilirkişiye tevdi edilmiş, Bilirkişi 20/11/2017 havale tarihli raporunda; kazaya konu araç sürücüsünün H sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, sürücü belgesinde yazılı özel tertibatlı otomobil kullanabileceği yönündeki şart ve kullanılan araç dikkate alındığında yeterli sürücü belgesi bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı, davalının …. plaka no’lu aracı kasko sigortasıyla sigortaladığını, müvekkilinin her ne kadar davalı tarafça sigorta genel şartları 5.4 maddesi gereği aracın gerekli sürücü belgesine sahip olmaması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, sigorta poliçesine konu aracı sürücü ….’in kullanabileceğine dair 22/09/2016 tarihli sağlık raporu olduğunu beyan etmiş, ilçe emniyet müdürlüğünün 22/02/2017 tarihli müzekkere cevabında ….’in 31/03/2009 tarihli sürücü belgesine sahip olduğu, sürücü belgesinde 78 (sadece otomatik vitesli araç kullanabilir), 102 (ambulans, ticari ve resmi araç kullanamaz) kısıtlamalarının bulunduğu bildirilmiş olup, ….’in Adıyaman Sulh Ceza mahkemesinin….no’lu sorgu tutanağındaki ifadesinde kullandığı minibüsün H sınıfı ehliyet için özel olarak tertibatlandırılmış bir araç olmadığını, ancak otomatik vites olduğunu beyan etmesi nedeniyle araç üzerinde özel bir tertibat olup olmadığı hususunda ayrıca bir araştırmaya girilmemiştir.
Davacı tarafça kazadan sonra yapılan yönetmelik değişikliğine uygun olarak H sınıfı sürücü belgesi, B sınıfı sürücü belgesi ile değiştirilmiş ise de, kaza tarihi itibariyle davacıya ait aracı kullanan ….’in geçerli ehliyetnameye sahip olmadığı, kaldı ki araca ait ruhsat bilgileri incelendiğinde; aracın kullanım amacı olarak yük nakli ticari araç olduğu tespit edilmiş olup, B sınıfı sürücü belgesi olduğu kabul edilse dahi, ticari araç olan dava konusu aracın kaza yapan sürücü tarafından kullanılmış olması nedeniyle her durumda davacının geçerli ehliyetnameye sahip olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.110,04 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.074,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 7.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2018

Katip …

Hakim …