Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/918 E. 2020/285 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/918
KARAR NO : 2020/285

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin, uluslararası nakliyat ve taşımacılık işi ile uğraştığını, davalı ile müvekkili şirket arasında cari hesap ve taşıma sözleşmesi mevcut olduğunu, bu hususun davalının da kabulünde olduğunu, yapılan itirazda müvekkili şirketle aralarında taşıma ilişkisi olduğunu beyan ettiğini, müvekkili tarafından, davalı şirkete taşıma hizmeti verildiğini, davalı şirketin, müvekkilinin faturaya konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine, davalıdan olan alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının, alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı asil 18/05/2017 tarihli celsede, icra dosyasında yaptığı itirazı tekrar ettiğini, yazılı cevap sunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER:Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, fatura suretleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı/alacaklı tarafından davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla toplam 422.754,24 TL alacak yönünden takip başlattığı, davalı/ borçlunun takibe itiraz ettiği, itirazında, davacı/ alacaklı şirket ile aralarında taşımacılık ilişkisi bulunduğunu, ancak alacaklı şirketin navlun ücretleri dışında dayanaksız alacak talebinden bulunulduğunu bu nedenle itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca davacının (davalı ihtara rağmen ticari defter ibraz etmediğinden) ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarındaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kaydı, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, tarafların ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından incelemeye sunulan 2015 ve 2016 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Dosyaya sunulu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, Faturaya konu taşımaların yapılmış olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen tüm faturaların davalı tarafın adresine teslim edildiği ve 8 gün içinde davalı tarafından bir itirazın yapıldığına ilişkin bir belgeye dosyaya sunulmadığı, davacının dayandığı faturaların hizmet–iş görme taşıma faturaları olduğu, bu hususta Karayolu Taşıma Yönetmeliği açıkça taşıma faturasının aksi ispatlanana kadar “taşıma senedi” yerine geçeceğini, taşıma senedinin de içeriği inkar edilmediği, itiraza uğramadığı sürece taraflar arası sözleşme şartları ve işin görülmesi bakımından karine sağlayacağını belirtmektedir. Bu çerçevede işin görülmesi bakımından davacının taşıma faturalarının da lehine delil olduğu, davalı taraf 73.911,20 TL ödeme yaptığını, oysa davacı taraf kayıtlarında ve banka aracılığı ile yapılmış ödeme olmadığını kabul etmekte; bu ödemelerin davalı yan için 3.kişilerce yapıldığını ileri sürerek Yurt dışı gümrük ve transfer ücretlerine itiraz edilmektedir. Davacı tarafın katlandığı ve kendi sorumluluk alanında olmayan her türlü masrafı ve vergi ve benzeri ödemeyi yük ilgilisine yansıtma hakkını haizdir. Nitekim geniş anlamda taşıma ücretine bu masraflar da dahildir. Davalının işi sebebi ile katlanılan bu masraflar davacı yanca kayda alınarak davalıya fatura ile yansıtılmış, yani davacı yan davalı için sağladığı menfaat dolayısı ile yansıtma faturaları düzenlemiştir. Davalı ticari kayıtlarına göre sadece 72.113,00 TL borçlu olunduğu ve defter kayıtlarının usulüne uygun olduğu ileri sürülmüştür. Davacının düzenlediği faturaları bu miktar bakımından kabul edip, ödemesinin kendisi tarafından değil, 3.kişiler tarafından yapıldığını ileri süren davalının bu iddiasını ispat etmesi gerekir. 3.kişilerin ödemesi ileri sürüldüğü ve davalı ticari defterlerinde işlendiğine göre, davalının bu kayıtların dayanağını ortaya koyması gerekir. Aksi takdirde, ödeme yapılmadığı ve davacı alacağında sayılması gerektiği açıktır. İncelenen tüm dosya kapsamından davalının ödemeye ilişkin iddiasını ispat edemediği, sonuç olarak, itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi olan 01.07.2016 tarihi itibari ile alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalının Bakırköy ……. İcra Müd …… esas sayılı dosyasında asıl alacak miktarı olan 421.662,38 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının (84.332,47 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 28.803,76 TL harçtan peşin alınan 5.087,18 TL harcın mahsubu ile eksik 23.816,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.337,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 5.120,68 TL ki toplam 7.457,68 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 37.966,37 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)