Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/781 E. 2020/553 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/781 Esas
KARAR NO : 2020/553

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 11/09/2015 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı aracın yaya durumunda olan müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin yaralanarak beden gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle 5000 TL maddi tazminat, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafça sunulan talep açıklama dilekçesinde 5.000,00 TL maddi tazminatın 4.000,00 TL’sinin hastane masrafları, 1.000,00 TL’sinin maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkin olduğu bildirilmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığı, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar …. ve …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, sigorta şirketine başvuru yapılmadığından esasa girmeden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili … yönünden husumet olmadığını, ceza dosyasında müvekkili …’ın kusurlu olmadığının tespit edildiğini, müvekkilleri bakımından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı sigorta tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, davalılar … ve … ikametgahları itibariyle mahkememizin yetkili olduğu, yine davalı sigorta şirketinin zamanaşımı itirazının, kazanın 11/09/2015 tarihinde olduğu ve davanın 10/05/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında iki yıllık yasal sürenin dahil dolmadığı anlaşılmakla davalının usuli itirazlarına itibar edilmemiştir. Davalı … ve … yetki itirazında bulunmuş iselerde, yetkili mahkeme gösterilmemiş olup, yetki itirazları değerlendirilmemiştir. Sigortaya başvuruda bulunulmadığına ilişkin itirazları ise haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı taznim borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerle olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK 97. Maddesi zarar görene, seçimlik bir hak tanımış olup, sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğu belirtilmemiş, olay tarihinden sonra 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanunun 5. Maddesi ile yapılan değişiklik ile zarar görenlere dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Davacı zarar gören tarafından her ne kadar kanun değişikliği yürürlüğe girmesinden sonra dava açılmış ise de dava konusu olayla kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanunun uygulanması gerektiğinden davalı sigorta vekilinin dava şartı itirazları yerinde görülmemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, hastane kayıtları, tedavi evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas, .. sayılı ceza dosyası, uyap sistemi üzerinden dosyamız içerisine celbedilmiş, dosyanın incelenmesinde; sanık …’ın taksirle yaralamaya neden olma suçundan cezalandırılmasına dair verilen kararın 13/02/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacının kusur oranının tespiti için aldırılan 24/04/2019 tarihli ATK raporunda; davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, davacı …. ‘nün %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Ceza mahkemesinde aldırılan bilirkişi raporuyla uyumlu kusur raporuna itibar edilmiştir.
Celbedilen tedavi evrakları sonucu davacının maluliyet oranının tespiti için aldırılan 30/07/2018 tarihli raporda; davacının %4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Maluliyet raporunda uygulanan yönetmelik yönünden yapılan itiraz üzerine dosya tekrar ATK’na sevkedilmiş ve ilgili yönetmeliğe göre yapılan incelemeye dair sunulan 03/01/2020 tarihli raporda; kişinin tüm vücut engellilik oranının %4, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili, 9 no’lu celsedeki beyanında; tedavi giderlerine ilişkin doktor bilirkişiden rapor alınmasına ilişkin bir talebi olmadığını beyan ettiğinden ve hastane masraflarına ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden bu konuda bir bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş olup, bilirkişi 02/09/2019 tarihli raporunda; davacının geçici işgöremezlik zararının 3.157,21 TL, sürekli işgöremezlik zararının 8.535,37 TL olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 8.535,37 TL olarak arttırmıştır. Davacı vekili, 24/06/2020 tarihli duruşmadaki beyanında ıslah dilekçelerinde 5.000,00 TL’nin üzerindeki kısım arttırıldı gibi yazıldığını, ancak 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 8.535,37 TL olarak ıslah ettiği yönünde düzeltme beyanında bulunmuştur.
Davalılar … ve … tarafından ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ise de; bu itirazlarının davanın uzamış zamanaşımına tabi olması nedeniyle reddine karar verilmiş, davalının ikinci ıslah yapıldığına ilişkin iddialarının ise, talep ıslah beyanının düzeltilmesi olup, nitekim davacı 15/03/2017 tarihli beyan dilekçesi ile maluliyetten kaynaklı talebinin 1.000,00 TL olarak belirtmiş olup, tedavi giderlerine ilişkin dosyaya ispata elverişli delil sunulmadığı gibi doktor bilirkişiye gönderilmesi yönünde bir talepte olmadığından bilirkişi raporunda yalnızca maluliyet olarak hesaplanan miktarın ıslah ettiği ve açıklama dilekçesindeki talebi dikkate alındığında ıslah dilekçesinde sehven yazıldığı belirtilen husus duruşmada düzeltilmiş olup, ikinci kez ıslah olarak kabul edilemeyeceğinden davalıların bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacıya, davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı aracın 11/09/2015 tarihinde çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kazada davalı araç sürücüsü …’ın %25 kusurlu olduğu alınan ATK raporuyla tespit edilmiş olup, yine alınan maluliyet raporu doğrultusunda, dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporu doğrultusunda maluliyetten kaynaklı tazminat talebi arttırılmış ve mahkememizce de, davacı, maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talebi yönünden alınan bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu üzere davasında haklı bulunarak maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, hastane masraflarına yönelik maddi tazminat talebi ise hastane masraflarına ilişkin dosyaya incelemeye yeterli belge ibraz edilmeyip, hekim bilirkişiden rapor alınmasına ilişkin bir talepte olmadığı dikkate alındığında davacının bu konudaki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat isteminin ise tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olayın oluş şekli, kusur oranı, maluliyet oranı ve manevi tazminatın zenginleşme veya fakirleşme aracı olamayacağına ilişkin temel ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının yaşadığı elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi konusunda 7.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.535,37 TL maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 10/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte(sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Hastane masraflarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan olay tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 1.061,22 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 68,31 TL peşin harç ile 61,00 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 931,91 TL harcın davalılardan(davalı sigorta şirketi hükmolunan maddi tazminata oranı olan 512,00 TL’sinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 68,31 TL peşin harç ve 61,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 158,51 TL’nin davalılardan (davalı sigorta şirketi hükmolunan maddi tazminata oranı olan 87,08 TL’sinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi / ATK gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.952,29 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1,101,47 TL yargılama giderinin davalılardan(davalı sigorta şirketi hükmolunan maddi tazminata oranı olan 605,16 TL’sinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalı … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak …. ve … a verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde …. vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip ….

Hakim ….