Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/779 E. 2018/260 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında mevcut ticaret kapsamında yapılan 30/06/2016 tarihli hesap mutabakatına göre müvekkilinin davalıdan 4.796,57 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın davalıdan tahsilinin mümkün olmadığından belirtilen alacağın tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durduğunu ancak aynı gün davalı tarafından müvekkili şirkete 1.183,88 TL’lik ürün iadesi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin bu iade işlemini kabul ettiğini, dava tarihi itibariyle davalıdan bakiye 3.612,69 TL ana para alacağı kaldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında konsinye usulü tedarik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin davacı şirketten ürün alacağını ve bu ürünleri sattıkça karşı tarafa ödeme yapacağını, müvekkili şirket ile davacı şirket ile imzalanmış olan konsinye usul sözleşmesi gereğince, konsinye mal alan şirket, satış yaptıkça karşı tarafa ödeme yükümlülüğü doğduğunu, dolayısıyla satış yapmadğı sürece muaccel borcu olmadığını, davacı şirkete iade edilen ürünlerin satışı yapılamayan ürünler olduğunu, müvekkili şirketin uhdesinde bulunan ürünleri davacı şirkete iade ettiği için herhangi bir borcu kalmadığını, bu ürünlerin iadesine ilişkin iade faturası kesildiğini, ürünlerin iadesi yapıldığı halde ertesi gün bu davanın açıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 4.796,64 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 05/02/2018 havale tarihli raporunda; davacının ve davalının 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, mutabakat formları ve dosyaya celbedilen davalı BA – BS formlarının taraflar ticari defterleri arasında uyumlu olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalı tarafından 04/08/2016 tarihinde ve 10/08/2016 tarihinde toplam 4.857,18 TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği, davalı tarafından düzenlenen iade faturaları sonucunda taraf ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının kalmadığı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; takip tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafında defterlerine kaydetmiş olduğu iade faturaları sonrası dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı yapılan defter ve belge incelemesiyle tespit edilmiş olup, dava tarihi itibariyle davacı açmış olduğu davasından haklı olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine, davacının takibi kötü niyetli başlatılmış olduğu hususu ispatlanamadığından davacı takip tarihi itibariyle alacaklı durumda bulunduğundan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 61,70 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 25,80 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/03/2018

Katip …

Hakim ….