Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/776 E. 2019/1224 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/776
KARAR NO : 2019/1224

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/08/2016
MAHKEMEMİZ DAVA DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN BAKIRKÖY ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN ….. ESAS SAYILI DOSYASI İLE İLGİLİ OLARAK ;

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 19/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yaklaşık 4 ton(4 bin kilo) …… kumaşı, üzerine …. baskı ….. işlemi yapılması için, baskı modeli ile birlikte davalı şerkete teslim ederek baskı işleminin de nasıl yapılacağına ilişkin talimatı davalı şirkete yazılı olarak talimat geçerek, işlemin öncelikle 1-2 top yani 7 ya da 14 kilo kumaş üzerinde denenerek numune yapılmasını, bu denemeye de müvekkili şirketten onay geldikten sonra işlemin tüm 4 ton kumaş üzerinde tatbik edilmesini belirterek, buna ilişkin bir talimat da göndermesine rağmen davalı şirketin talimatlara tamamen aykırı olarak 4 ton kumaş üzerinde baskıyı yaptığını ve 3 gün gibi çok kısa sayılacak bir süre içinde tamamlayıp müvekkili şirkete teslim ettiğini, müvekkili şirketin, kendilerine davalı tarafından teslim edilen işlenmiş kumaş üzerine, boya işlemleri uyguladığını ve kumaşı sipariş eden şirkete gönderdiğinde kumaşı sararma yapıp ayıplı olduğu için iade ettiklerini, bu ayıp öğrenilir öğrenilmez, durumun derhal davalı şirkete bildirdiklerini, davalı şirket işletme müdürü …….’in müvekkili şirkete gelerek, ayıplı işlenmiş kumaştan incelenmek üzere aldığı numune incelemesinde sararmayı önleyici kimyasalın kumaşa baskı uygulaması yapılırken kullanılmadığının anlaşılarak davalı şirketin müvekkili şirketin mağduriyetini gidereceğini beyan ettiğini, bunun üzerine davalı şirketin bir çözüm üretmesini beklediğini, hatta bir diğer 4 tonluk kumaşın bu defa kimyasal kullanılarak baskı uygulanmasını talep ettiğini, fakat davalı şirketin bu uygulamayı yapamadıklarını beyan ederek diğer 4 ton kumaş ve baskı aletini müvekkili şirkete iade ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli çabalarına rağmen, davalı şirketin olumlu bir adım atmadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin Beyoğlu ….. Noterliği’nden 17/06/2016 tarih ve … yevmiye no’lu bir ihtar gönderdiğini ve zararının karşılanmasını talep ettiğini, ancak davalı şirketin itiraz ederek ayıplı ifa bedelini (44.616,90 TL) müvekkili şirketten talep ettiğini, diğer yandan müvekkili şirketin kullanılmaz hale gelen kumaş sebebiyle, müşterilerine karşı vermiş olduğu siparişler olduğundan bunları yetiştirip karşılayabilmek adına, kumaşı tekrar sipariş vererek başka bir yerde baskısını yaptırmek durumunda kalarak yaptığı harcamalardan dolayı uğradığı zararların tespit edilmesini, müvkkili şirketin ayıplı ifadan kaynaklı olarak davalı şirkete borcu bulunmadığının tespit edilmesini, ayıplı ifa sebebiyle 92.804,62 TL (KDV Dahil) zararının 29/02/2016 tarihinden işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini, müvekkili şirketin ticari itibarının zedelenmesi sebebiyle 20.000 TL manevi tazminatın 29/02/2016 tarihinden işletilecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Teks. San. ve Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davacının ayıp iddiasının; açık ayıplarda iki gün, gizli ayıplarda ise sekiz gün olarak düzenlenmiş olduğundan hak düşürücü süre kapsamında reddi gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu kumaş üzeri yılan desen devore baskı şeker kasar işlemini, davacının göndermiş olduğu baskı modelini örnek alarak talimatlara uygun bir şekilde numune olarak üretip 27/01/2016 tarihinde müşteriye sevk ettiğini, davacının şifahi ve yazılı olarak onay vererek 23/02/2016 tarihinde siparişin detayları hakkında bilgi verdiğini, öte yandan davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dosya ile birleşen mahkememizin 2018/883 esas sayılı dosyanda birleşen dava davacısı ….. Teks. San. ve Tic. A.Ş. vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkilinin davalıya kumaş boyama, baskı ve işleme hizmeti verdiğini, bu hizmeti süresinde ve talimatlara uygun olarak yapıp teslim ettiğini, davalının teslim aldığı malları kabul ettiğini, TTK’nun 23.maddesinde belirlenen 2 ve 8 günlük ayıp süreleri içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, baskıların ayıplı çıktığını belirterek ödeme yapmayacağını, ayrıca malların tesliminden yaklaşık 3 – 4 ay sonra davalı tarafça ihtarname gönderilerek teslim alınan malların ayıplı olduğundan bahisle kumaş bedellerini talep ettiğini, davalı tarafça belirtilen söz konusu ayıbın yine davalı tarafça başka bir firmada yapılan dijital baskı işlemi nedeniyle oluştuğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine davalının müvekkiline borçlu olduğunu belirterek davalının takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle birlikte ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile işbu dava ile bağlantılı olan Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davalısı Davalı ……. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, aksi takdirde bu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının itirazın iptali davası açma süresini geçirdiğini, dava konusu kumaşların davacı firmaya ham şekilde verildiğini, kumaşların terbiye edilme işlemlerinin kötü ifâlı, ayıplı ve kusurlu yapıldığını, davacının bu soruna çare bulacağını, müvekkilinin zararını gidereceğini söyleyerek oyaladığını, müvekkilinin davacı firmaya borcu olduğunu kabul etmemek kaydıyla mahkemenin olası aleyhte karar vermesi durumunda müvekkilinin uğradığı zarar miktarına karşılık davacı tarafın alacağının takas edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava; yanlar arasında yapılan fason baskı sözleşmesi uyarınca davalının sözleşmeye uygun imalat yapıp yapmadığı, imalatın kötü ve ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise süresinde ihbar olup olmadığının tespiti ile uğranılan maddi zararın tazmini, ticari itibarın zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat istemi, ayıplı ifa nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve ayıplı ifa nedeniyle munzam zararın tespiti ile davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dosya ile birleşen mahkememizin …… esas sayılı dosyanın; birleşen dava davacısının faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 44.616,90 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Davalının ticari defter ve belgelerinin incelenebilmesi için Çorlu …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Talimat sayılı dosyasından 14.09.2018 tarihli SMMM bilirkişisinden rapor aldırılmıştır. Raporda özetle; davalı birleşen dava davacısının defter ve kayıtlarına göre 44.616,90 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Tekstil Mühendisi ve SMMM Bilirkişilerince tanzim edilen 08/02/2019 tarihli raporunda; davacı talimatlarında “Antistatik apre” ve Dijital Baskı yapılacağı ve sararma olmaması” ile ilgili açık bir talebin olduğunu, davacının talimatında ki numune talebinin açık olarak üretim onayı için olduğu anlaşılamamakla birlikte, davalı tanığının davalının yazılı onaylanmış şahit numune olmadan üretim yapmayacağı beyan ve dosya kapsamınca numune gönderimi ve davacı tarafından yapılmış numune onayı tespit edilemediğini, davacı açısından, dava konusu ürünlerdeki statik yapışma (daha sonraki proseslerdeki sıkıntı açısından müşteri görgü ve tecrübesi ile açığa çıkarılabilinecek) ve sararmanın kendi müşterisi tarafından açığa çıkarılabilinecek kapalı ayıp statüsünde olduğunu, dava konusu ürünlere ait sevk irsaliyesinde antistatik apre yapıldığı ile ilgili herhangi bir işletme proses ibaresinin olmadığı, ancak antistatik iyileştirmenin olası yumuşatıcı kimyasalların etkisi ile sağlanmaya çalışılmış olabileceğini, kumaşlardaki bu birbirine tutunma durumunun söz konusu antistatik iyileştirmenin yeterli seviyede ve iyi uygulanmamasından kaynaklanmış alabileceği, mevcut hali ile kumaşların hazır giyim ürünlerinin sonraki prosesi için istenen yeterli düzeyde olmadığı, ancak bu konuda herhangi bir yazılı ihbarın davalı tarafa yapılmamış olduğunu, kumaşlarda tespit edilen sararmanın, kumaşların dijital baskı prosesinde ki sıcaklığa uyumlu olmamasından kaynaklandığı, söz konusu kumaşların ortalama dijital baskı üretim sıcaklık aralıklarına uygun olmadığını, davalı tarafından dava konusu kumaşlar için yeterli gereklilikte antistatik aprelemenin yapılmadığı (bu gerekliliğin tespitinin boya baskı fason üreticisi davalı tarafından yapılması gerektiği) ve dijital baskıya uygun sıcaklık için sararma önleminin yapılmadığı, dosayısı ile davalı tarafından davacının siparişinin gereğinin tam olarak yerine getirilmediğini, davacı tarafından yapılan bütün yazılı uyarılarda kumaşlardaki birbirine tutunma ile ilgili herhangi bir uyarı veya ihbarın yapılmadığı, bütün yazılı ihbarların sadece sararma ile ilgili olduğunu, davacı tarafından kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının yazılı olarak, kumaşların davacı müşterisi tarafından gönderilmesinden 20 gün sonra yapıldığını, kumaşların davacı müşterisi tarafından gönderildiğini 07/03/2016 tarihinden yazılı ilk ihbarın yapıldığı 28/03/2016 tarihine kadar geçen sürede ihbar da bulunmamış olmasının işin olağan akışına ters olduğunu, bu sebeple taraflar arasında konu ile ilgili sözlü iletişimin ve temasın gerçekleşmiş olduğunu, ayıp olgusu ve sürenin yerinde olduğu takdir edilirse; davacının talep etmiş olduğu maddi tazminatın kumaşların davalı tarafa teslim edilmesi ile bedelinin makul olduğunu, zira davacının işbu davadaki kumaşlar sebebi ile kar kaybının da olduğunu, davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi(10/08/2016) itibariyle davacının davalıya 6.831,41 TL borçlu olduğunu, yapılan teknik inceleme neticesinde “Kumaşların sararma konusunda davacı tarafından sonradan tespit edilebilinecek gizli ayıpta olduğu ve davacı firmanın iş bu dava konusu kumaşlar için kar kaybının da söz konusu olduğu bu sebeple satış fiyatı üzerinden değerlendirme yapmanın doğru olacağını, davacının dava dışı ……. Tekstil A.Ş. Firmasına düzenlemiş olduğu 29/02/2016 tarihli ……. no’lu 93.943,48 TL tutarlı faturaya istinaden zarar etmiş olduğunu ve satılan ürünlerin ayıplı çıktığı ifade edilerek ……. Tekstil A.Ş. Firmasından 28/03/2016 tarihinde …… no’lu 92.874,62 TL tutarlı fatura ile davacıya iade edildiğinin tespit edildiğini, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde davacının dava dışı firmaya satışını gerçekleştirmek amacıyla satmış olduğu tutarın dava dışı firmadan iade alındığı göz önüne alınarak davacının 92.874,62 TL maddi zarar ettiğini, dava konusu tazminat talebine ilişkin olarak davacının 92.874,62 TL zararının olduğunu, bu zararın davalıdan talep edilebileceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğuna kanaat getirilmiştir. Davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğuna kanaat getirilmiştir. Davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Manevi giderimin hangi hallerde tayin ve takdir olunacağı TBK.nun 58.madde hükmü ile belirlenmiş olması sebebiyle iki ayrı incelemeyi de bu yönden yapmak gerekmektedir. Manevi giderimin TBK.nun 58.maddesinden kaynaklandığı ve temel düşüncenin “kişilik haklarına yapılmış saldırı sonucunda ortaya çıkan ruhsal çöküntü ve duyulan manevi acıların dindirilmesi, başka bir deyişle, saldırı ile ortaya çıkan değişikliği ortadan kaldırmak, saldırıdan önceki duruma gelmesini sağlamak ana düşüncedir. BK.nun 49/1.maddesi uyarınca manevi giderimin istenebilmesi için, kişisel varlıklara ağır bir saldırının olması ve kusurun da ağır olması gerekmektedir. Somut olaya göre ağır bir saldırının olmadığı ortadadır. Salt taraflar arasındaki anlaşmaya aykırılık da manevi tazminatın tayini için yeterli değildir. Yapılan yargılama ve tüm açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Birleşen davanın reddine,
Asıl dava bakımından;
Alınması gerekli 6.339,48 TL. harçtan davacı tarafça yatırılan 1.926,43 TL. harcın mahsubuyla bakiye 4.413,05 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 1.945,40 TL. (posta, tebligat, bilirkişi gideri) yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesap edilen 1.600,48 TL. yargılama gideri ile toplam harç gideri 1.959,93 TL. ki toplam 3.560,41 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.179,97 TL. ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava bakımından:
Alınması gerekli 44,40 TL. harçtan davacı tarafça yatırılan 538,87 TL. harcın mahsubuyla bakiye 494,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen dava davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.257,86 TL. ücreti vekaletin birleşen dava davacısından alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin taraflarca yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır