Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/617 E. 2018/1002 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/617
KARAR NO : 2018/1002

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacının alacağının tahsili talebi ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu, takibe yapılan itirazda fatura konusu ürünlerin ayıp olduğunun iddia edildiği, satılan ürünlerin ayıplı olmadığı gibi kendilerine yapılmış herhangi bir ayıp ihbarınında bulunmadığını, ayıp iddiasının kötü niyetli bir iddia olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı Asil cevap dilekçesinde özetle; Mahkememize açılan davanın haksız olduğunu, davacıya dava konusu olaya ilişkin koli yaptırdıklarını, gelen kolilerin çoğunun defolu çıkınca iadesini talep ettiğini, tam olarak bir hizmet alamadığını, faturaların isim başlıklarını değiştirilerek kendi firmasına icra takibi başlatıldığını, takip dosyasındaki itirazlarını tekrar ettiğini, ayıplı kolilerin bir kısmının halen kendisinde bulunduğunu, bir kısmını ise bilmeden müşterilere gönderdiğini, kendisine bir çok şikayet gelince durumu fark ettiğini, bu nedenle müşterilerinin ödemeleri kestiklerini davacının uyardığı halde telafi edileceğinin söylendiğini ancak kendisinin oyalandığını ve kendisine icra takibi başlatıldığını, açılan davanın ve takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; Ürünlerin ayıplı olmadığını, malların ayıplı olmadığını, olduğu düşünülse bile şikayetin süresinde yapılmadığını belirtmiştir.
Davalı 24/05/2017 tarihli mazeret ve davaya ilişkin beyan ve talepleri başlıklı dilekçesinde davacıyla anlaştığı kalitede malın kendisine gönderilmediğini, daha düşük kalitede mal gönderildiğini, kendisine başkasına ait malın faturasının kesildiğini, durumu davacıya izah ettiğini, davacıyla uzlaşma durumu olduğunu, ancak davacı uzlaşmaya yanaşmaz ise davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenildiği ve davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasındaki cari hesap dökümünün incelendiği, yapılan inceleme neticesinde davacının davalıya 2015 yılı Ağustos ayında 3 adet fatura keşide ettiği, bu irsaliyeli faturalardan sadece 26/08/2015 tarihli 3.441,94 TL tutarlı faturada teslim alan imzası bulunduğu, diğer faturalarda herhangi bir imza bulunmadığını, davalının fatura içeriği malları almadığını öne sürmediği, sadece ayıplı mal olduğunu iddia ettiği, bu nedenle 1, 2 ve 3 numaralı faturalı içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davacının faturalar ile ilgili vergi dairesi bildirimi yaptığı, BS fonlarının dosya muhteviyatına eklendiği, kayıtlarda davalı ile ilgili olduğuna dair herhangi bir evrak bulunmadığı gibi fatura üzerinde teslim edildiğine dair ibarenin bulunmadığı, bu nedenle 3.664,20 TL tutarlı bu bedelin davalının borçlu olduğu yönünde bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını, davacının 25/12/2015 tarihli 1.718,08 TL tutarlı iade faturasının kayıtlarının alındığı ve alacak tutarından düşüm yaptığı, buna rağmen 12/03/2016 tarihli icra takibinde bu tutarı alacak tutarından düşmeyerek daha yüksek bir tutar üzerinden takip yapıldığı, davacının kayıtlarında davalının davacıya borcunun 7.915,44 TL olarak tespit edildiği, temerrüt oluştuğunun kabulü mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının 16/05/2018 tarihli 5 nolu celsede ve 26/10/2018 tarihli 6 nolu celsede sulh olmak istemesi karşısında kendisine süre verildiği ancak 07/11/2018 tarihli 7 nolu celseye katılmayarak sulhe ilişkin herhangi bir beyanda da bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Tarafların kayıt ve belgeleri sevk irsaliyesi ve faturalardan takip konusu alacağın dayanağı emtianın davalıya teslim edildiği, satım bedelinin ödenmemesi üzerine eldeki takibin başlatıldığı ve satım sözleşmesinin sabit olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın satım sözleşmesinden kaynaklanan borcunu malın ayıplı olduğu iddia etmesi ve ayıp ihbarında bulunduğunu belirterek takip ve dava konusu bakiye borcunu ödememesi nedeni ile dosya muhteviyatında yapılan araştırma gereği davanın 7.915,44 TL yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, faturaya dayalı alacağın likit olması nedeni ile % 20’i oranında icra tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin aşağadaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.915,44 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalının yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatı olan 1.583,09 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 540,70 TL harçtan peşin alınan 227,10 TL. harcın mahsubu ile bakiye 313,60 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama 675,00 TL. (bilirkişi, posta ve tebligat gideri) yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 401,76 TL. yargılama gideri ile toplam harç gideri 260,60 TL. ki toplam 662,36 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı HMK.’nun 342. ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/11/2018

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı