Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/608 E. 2022/982 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/608 Esas
KARAR NO : 2022/982

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin ütü-paketleme işi yaptığını, müvekillerinden …….’in davalı firma ile 01/04/2012 başlangıç tarihli “Fason Sözleşmesi” imzaladığını ve bu sözleşmenin 20/01/2015 tarihine kadar devem ettiğini, akabinde müvekkillerden davacı Kafkas Triko’nun, davalı firma ile 20/01/2015 başlangıç tarihli Fason Sözleşmesi imzaladığını, her iki davacının davalı firma ile imzalamış olduğu sözleşmenin aynı olduğunu, davalı firmanın, imzalanan sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca minimum günlük 2500 adet ütü paket işi vereceğini taahhüt ettiğini, ancak davalı firmanın, sözleşmenin 11. Maddesinde belirlenen sayının çok altında iş temin ettiğini, bu durumda müvekkillerinin ekonomik zarara uğradığını, zararın tanzimi için, davacılar, Adet başı 2,00 TL’den bu farkın hesap edilerek davacılara ödenmesi için Bakırköy …. Noterliği’nin 22.Şubat.2016 tarih ve …. Yevmiye numaralı ihtarnamesi davalı firmaya 24.02.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından düzenlenen Beyoğlu … Noterliği’nin 07.Mart.2016 tarih ve ….. Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, zararın karşılanmayacağının ifade edildiğini, süreç içerisinde davacı firmanın personelinin davalı firma bünyesine alındığını, davacılar ile davalı firmanın yapmış olduğu sözleşmenin bağlayıcılığı, davalı firmanın hiçbir esneklik göstermemesi sebebiyle, dışarıya iş yapılamaması, sözleşme uyarınca taahhüt edilen sayıda işin verilmemesi sebebiyle para kazanmak bir tarafa davacıların ciddi bir borç yükü altına girdiğini, bu nedenlerle sözleşme gereği verilmesi gereken minimum tutar *maruz kalınan kar üzerinden bilirkişi Marifetiyle inceleme yapılarak eksik kalan tutarların davacılara ödenmesi için işbu davanın açıldığını beyan ederek belirsiz alacağın bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme ile tespiti, fazlaya ilişkin haklar saklı ve mahfuz kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00.TL sözleşme uyarınca taahhüt edilen adette işin verilmemesi (*yoksun kalınan kar) sebebiyle davacıların uğradığı zararın giderilebilmesi için, ihtarnamenin tebliğ edildiği 22.Şubat.2016 tarihinden itibaren işleyecek Ticari Reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sundukları 02/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı ……. adına dava değerine ilave olarak 250.000,00.TL, davacı … Aksesuar Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti. adına dava değerine ilave olarak 750.000,00.TL ilave dava değeri olmak üzere toplam 1.000.000,00.TL’nin tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacılar ……. ve … Ambalaj San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. iki ayrı şirket olduğunu, davacıların müvekkili şirketle imzaladıkları fason ve kira sözleşmelerinin farklı dönemleri kapsadığını, davalar arasında hukuki ve fiili bağlantının olmadığını, davaların ayrılması gerektiğini, davacıların belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davacıların, sözleşmede belirlenen oranda iş verilememesinden dolayı zarara uğradıkları, vergi borçlarını ve sigorta primlerini ödeyemedikleri için kendi personellerine dahi borçlandıkları iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Müvekkili şirketin davacılarla imzalanan sözleşmelere göre belirlenen adetlerde hatta bu adetlerin de üstünde ürün teslim ettiğini ve sözleşmesel yükümlülüklerini tamamen yerine getirdiğini, müvekkili şirketin taahhüt ettiği sayıda ürünü ütü-paket yapılmak üzere davacılara teslim etmesine rağmen, davacıların gerek zamanında malları geri teslim edememeleri ve gerekse davacılarca yapılan ütü-paket işlemlerinin beklenen nitelikte ve kalitede olmaması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili aleyhine sonuç doğurduğunu, davacıların vergi borçlarını ve sigorta primlerini ödeyemeyecek duruma gelmelerinin tamamıyla şirketlerini kötü yönetmelerinin bir sonucu olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: 01.04.2012 tarihli Fason Sözleşmesi ve Kira Sözleşmesi, 20.01.2015 tarihli Fason Sözleşmesi ve Kira Sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, ihtarname örnekleri, fatura suretleri, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden yoksun kalınan kar ve uğranılan zararın tazmini taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Sorun: taraflar arasında akdedilen sözleşmeye, davalı tarafından aykırı davranılıp davranılmadığı, aykırılık varsa davacıların bu durumdan kaynaklı zararlarının doğup doğmadığı, zarar olduğunun kabulü halinde talep edilen tutarın yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan deliller, TBK., TTK, İİK, ve HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Davacı taraflarca davalı şirkete gönderilen 22.Şubat 2015 tarihli ihtarnamede Bakırköy …. Noterliğinin 22 Şubat 2016 tarih … nolu ihtarnamesinde davalı şirketin fason sözleşmeleri şartlarına uyulmadığı gerekçesiyle uğranılan zararların ödenmesi amaacı ile ihtar ettikleri, dosyada mevcut davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen Beyoğlu …. Noterliğinin 07.03.2016 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesinde; Davalı şirket tarafından Bakırköy …. Noterliğinin 22.02.2016 günlü ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesindeki taleplerin haksız ve dayanaksız olduğundan bahisle, müvekkilinin keşideciye veya bir başka kişiye hiçbir borcunun bulunmadığından bahsedilmektedir.
Taraflar arasında ortaya çıkabilecek birtakım hukuki anlaşmazlık ve uyuşmazlıkları asgariye indirmek amacıyla, siparişi veren firma ile fason üretimi yapacak firma arasındaki hak ve yükümlülüklerin düzenlenecek bir “fason üretim sözleşmesi” altında açık ve detaylı olarak belirlenmesidir. Tarafların bahsi geçen sözleşmede özellikle dikkat etmesi ve yer almasını değerlendirmesi gereken hukuki hususlar kısaca şunlardır:
-Ürünlerin, siparişin, üretim süresinin ve teslim zamanının yeterli detay ve açıklıkta belirtilmesi;
-Üretim için gerekli yan ürünlerin neler olduğu, kim tarafından hangi koşullarda tedarik edileceği ve siparişi veren firmanın talimat ve onay süreçleri;
-Üretilecek ürünlerin kalite kontrolü, kabulü ve tesliminin hangi şartlara tabi olduğu, kim tarafından ve nasıl yapılacağı;
-Hatalı, eksik, ayıplı ürün teslimatı veya zamanında yapılmayan teslimatlar da siparişi veren firmanın başta tazminat olmak üzere diğer haklarının ve üreticinin buna ilişin yükümlülüklerinin açıkça belirlenmesi;
-Ürünlerin bedelinin ödenmesinin hangi koşul ve hükümler çerçevesinde yapılacağı, ödemelerde gecikme olması halinde temerrüt faizi dahil olmak üzere ne tür yükümlülüklerin doğacağının netleştirilmesi;
-Ürünlere ve bunların tasarımına ilişkin bilgilerin, ticari sırların gizliliği ve bunlara ilişkin fikri sınai hakların hangi şartlarla, kime ait olacağı;
-Ürünlerle ilişkili olarak üçüncü kişilerin doğrudan veya dolaylı bir zarara uğraması halinde bahsi geçen zararın hangi şartlar altında, kim tarafından karşılanacağı.
Fason üretim anlaşmaları, bir teşebbüs (iş sahibi) adına ya da bu teşebbüs için söz konusu teşebbüsün talimatları doğrultusunda diğer tarafın (yüklenici) bir malın üretilmesi, bir hizmetin sunulması ya da bir işin yapılmasını üstlendiği anlaşmalardır.
Kural olarak fason üretim, ana firmanın işyeri dışında yapıldığında, muvazaa olgusu hariç yapılan iş asıl işverene ait işyerinde yapılması unsurunu taşımadığı için asıl alt işveren ilişkisi olarak kabul edilemez. Ancak işlemin muvazaalı olması veya fason üretimin ana firmanın işyerinde yapılması halinde asıl alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir.
Fason üretim sözleşmelerinin görünüşte bir işlem olup olmadığı, verilen asıl iş kapsamındaki bu işin, işletme ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler niteliğindeki iş olup olmadığı önem arz etmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, sunulan sözleşme örnekleri, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında 01/04/2012 ve 20/01/2015 tarihli 2 adet sözleşme olduğu, bu husus tarafların kabulündedir. Taraflar arasında akdedilen 01/04/2012 ve 20/01/2015 tarihli
“Fason Sözleşmesi” m. 11’deki “Atölye günlük işin durumuna göre minimum 2.500 adet ortalama da
3.500 ile 4.000 adet arası ürünün ütü paketini yapacak olup, iş sahibinin talep ettiği adetleri atölye
tarafından eksiksiz sağlanmalıdır. İş sahibinin kalite standartlarına daima uyulmalıdır. Adetler ve kalite
Atölye tarafından temin edilmez ise sözleşme ve kira kontratı iş sahibi tarafından tek taraflı fesh edilir.
Kira kontratı fesh edildikten 1 hafta içinde atölye kiralanan yeri boşaltacaktır.” hükmünün lafzından
davalı iş sahibinin davacılara günlük minimum 2.500 adet ürünün ütü paketini yaptırmayı
taahhüt ettiği açık, kesin ve tartışmasız olarak düzenlenmemiştir. Dosya münderecatında davacıların eksik iş yönünden davalı şirkete bu konuda herhangi bir
ihtirazi kayıt, veya eksik iş aldıklarına, davalı şirket tarafından eksik iş verildiğine dair itirazlarını
belirten bir belgeye de rastlanmamıştır. Eksik iş verildiğini iddia eden davacıların ihtirazi kayıt bildirmeden sözleşmeden doğan edimlerini ifaya devam ettikleri, davacıların 3. bir şahıstan veya başka bir firmadan iş almak için davalıdan herhangi bir talepte bulunmadıkları, İhtirazi kayıt ileri sürülmemesinin, hak sahibinin örtülü irade beyanıyla o haktan vazgeçmiş sayılması olarak değerlendirilebileceği, 2015 Aralık, 2016 Ocak-Şubat aylarında davacının çalışanının bulunmadığı, bu haliyle iddia edilen ürün adetlerinin tesliminin mümkün olmadığı, eksik mal verildiği iddiasına rağmen davacıların ilişkiyi devam ettirmesinin, şayet varsa, taahhüde ilişkin haklardan vazgeçtiği anlamına geleceği, eksik ürün teslimine rağmen taraflar arasındaki ilişkinin davacıların bu konuda hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden devam ettiği ve bu yüzden ileri sürülen ürün adedi taahhütleriyle ilgili tazminat talebinde bulunamayacaklarından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL+ ıslah harcı olarak yatırılan 17.077,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.850,68 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 34,40 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 132.000,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere e duruşma ile katılan davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/10/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır