Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/594 Esas
KARAR NO : 2019/1094
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARAR YAZILMA TARİH : 13/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili esas dosya ve Mahkememizin birleşen ….. E. ….. K. Sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına ….. Bank …… Şube Müdürlüğünden, ….. Bankası …… Şube Müdürlüğünden ve ….. Bankası ….. Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, ….. bank’tan alınan çeklerden ….. numaralı olan 30.000 TL. bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini , çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla, davalı …… Mak.San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin lehtar ve hamili göründüğü ….. bank ….. Şubesi’nin 25/11/2015 keşide tarihli, ….. nolu ve 30.000 TL. bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, dava konusu çekin %20’ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesine, dava sonucu verilecek karar kesinleşinceye kadar müvekkili hakkında açılacak icra takibinin, ihtiyati tedbir yolu, ile teminatsız olarak durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Mak.San.Tic.Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde bahsi geçen çekle müvekkil şirketin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, şirket kayıtlarında böyle bir çek bulunmadığından ve davacı şirketle uzun yıllardır nakit olarak çalıştıklarından, davaya konu çekin şirketlerince ciro edilmesinin imkansız olduğu, çekteki imza ve ciroya itiraz ettiklerini kendileri tarafından tedavüle sürülmediğini beyan etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı ve çek hamili …dava dilekçesine verdiği cevapta özetle; dava konusu çekin yetkili kişi tarafından imzalandığı, Müvekkil şirketin alacaklı olduğu …… Mobilya-……’dan ciro yoluyla aldığı,……’a verilen 04.08.2015 tarihli tahsilat makbuzu’nu delil olarak sunduklarını, Dava konusu çekin ileri tarihli çek olduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma sayılı dosyasındaki Davacı Şirket yetkilisi ……’nun beyanında …’yü 2007 yılından beri her yıl yıl yenilenmek üzere vekaletname verdiğini ifade ettiğini, ifadelerden davacı şirketin dava konusu çeklerin azilden önce verildiğini bildiğini, Aynı soruşturma dosyasındaki …’nün ifadesinde çekleri ileri tarihli olarak düzenlediğini kabul ettiğini, çekin basım tarihinin 30.07.2015 olduğunu, …… bank’ın 30.10.2015 tarihli 30.000 TL bedelli …… seri nolu bir başka çekin davacı şirketçe 14.10.2015 tarihli azilden sonra 15 gün sonra çekin ödendiğini, İyi niyetli 3. Kişi olduklarını, Çeklerdeki mücerretlik ilkesi gereği davacı’nın şahsi defilerini kendilerine kerşı ileri süremiyeceğini, beyan etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … tarafından davacı adına keşide edilen çekler nedeniyle açılan çok sayıda dava dosyası mahkememizin ….. esas sayıla dava dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra her bir çek yönünden dosyalar tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir.
Aynı çeke ilişkin açılan Mahkememizin ….. E. ….. K sayılı dosyası iş bu dosya ile birleştirilmiştir.
….. Banka yazılan müzekkere cevabında dava konusu ….. Bank ….. Şubesine ait 25/11/2015 keşide tarihli ….. seri numaralı 30.000 TL bedelli çekin …… ve Güm. Nak. Hiz. Tic. Ltd. Şti. ait olduğu, çekin takas merkezi aracılığıyla 23/12/2015 tarihinde ibraz edildiği bildirdiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece CBS …. soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve ……’ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti 11/12/2017 tarihli raporunda; dosya kapsamının incelenmesinden, davacı yanın davalılardan …’ye 12.3.2015 tarihli ve Büyükçekmece …… Noterliğin …… yevmiye numarası ile vekalet vermiş olduğu, vekaletten azlin 14/10/2015 tarih ve Büyükçekmece Noterliğinin …… yevmiye numarası ile gerçekleştirildiği, bu hususun gazetede ilan edildiğin, senedin keşide tarihi dikkate alındığında keşidenin azilden sonra gerçekleştirildiği, bu hali ile davaya ve takibe konu olan senedin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğu, dolayısıyla davacının senet düzenleyerek tedavüle çıkarma iradesinin bulunmadığı ve bu durumun senedin hükümsüzlüğüne ilişkin bir defi olarak ileri sürülebileceği, bu tür mutlak defilerin herkese karşı (iyi niyetli kötü niyetli ayrımı yapılmaksızın) ileri sürülebilmesinin mümkün olabileceği, bu noktada senette imzası bulunan diğer cirantaların kambiyo senedinin mücerretliği ilkesinden istifade edemeyeceği, imzaların istiklali prensibi gereğince bir çek, yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş olsa bile diğer imzaların sıhhatine halel gelmeyeceği, Dolayısıyla senette imzası bulunan diğer imza sahipleri yönünden senedin bağlayıcılığının devam etmekte olduğu, bağlayıcılığının devam edeceği, somut olay yönünden bu mutlak defiyi sadece davacının ileri sürebileceği, Kambiyo senedi her zaman ve her saik ile düzenlenebileceğinden senetten dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kimse ile senet tanzim eden arasında bir alt ilişkinin olması, bu ilişkinin de senet alacaklısı tarafından kesin delille ispat edilmesi gerekeceği, somut olayda davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde davalı …… Elektrik San.Tic.Ltd.Şti., ……- …… Mobilya, …… Çelik Eşya Tekstil LTd.Şti. hesaplarına rastlanmadığı, Dava konusu, 25.11.2015 vade tarihli …. bank-….. şubesine ait ….. çek nolu …… Mak.San.Ltd.Şti. adına keşide edilen 30.000,00 TL. tutarlı çekin kaydına da rastlanmadığı, Nitekim Davalının incelenen resmi defter ve belgelerinde de davacı …… ve Gümrükleme Nak.Hiz.ve Tic.Ltd.Şti. nin kaydına rastlanmadığı, diğer davalı ……-…… Mobilyanın kaydına rastlanmış ve dava konusu 25,11.2015 keşide tarihli …… bank-….. şubesine ait ….. çek nolu 30.000,00 TL.lik çekin 10.08.2015 tarihinde yevmiye defterine ……’a alacak verilerek kayıt edildiği tespit edilmekle birlikte, davacı yanın sahip olduğu mutlak defiyi herkese karşı ileri sürebileceği, anılan çekten dolayı davacı yanın sorumluluğunun söz konusu olamayacağı, ancak, davacı dışında diğer imza sahipleri için senedin bağlayıcılığının devam etmekte olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi heyeti 06/08/2018 tarihli raporunda; Davacının, …… Makine San. Tic. Ltd. Şti. ile …… nolu hesap altında bir ticari ilişkisinin mevcut olduğu, ancak bu hesapta huzurdaki davaya konu çeke ilişkin bir kayda ve çekin …… Makine’ye çıkışına ilişkin de herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacının ticari defterlerinde davalı dava dışı …… – …… Mobilya ve davalı …… …. Ltd.Şti ile de herhangi bir ticari ilişkiye ve defter kaydına rastlanmadığı, ciro silsilesine ve davalı …… Eşya Teks.tnş.Gıda San.Tic.Ltd.Şti. ticari defterlerine bakıldığında söz konusu çekin, 10/08/2015 tarihinde 101.2015.00 numaralı hesapta dava dışı ……’a alacak kaydı verilerek kaydedilmiş olduğu, yani çekin ……’dan alınmış şekilde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde çekin çıkış kaydına rastlanılmamış olup, Sayın Mahkemenizin ….. E . sayılı dosyasında mevcut 17/01/2018 tarihli ….. Bank A.Ş. nin yazısında huzurdaki davaya konu çekin 25/11/2015 tarihinde ….. bank A.Ş. ye tahsili için başvurulmuş olduğu, çek üzerinde mahkeme karan bulunduğundan ödenmeyerek iade edilmiş olduğu, dava konusu çek, temsil yetkisi bulunmayan kimse (azlolunan ticari vekil) tarafından temsil yetkisi sona erdiği ve durumun ilan edildiği tarihten sonra düzenlendiğinden, söz konusu çekin davacı borçlu yönünden hükümsüz olduğu, temsile dayanan hükümsüzlük defi mudak de filerden olduğundan davalı cirantaya karşı da ileri sürülebileceği, çekin ileri keşide tarihli olması ihtimalinin (savunmasının) keşidecinin taahhüdünün geçerliliği yönünden önem arzettiği, bu hususta senede karşı senede ispat kuralı ve Yargıtay içtihadı gereği ileri tarihli çek keşide edilmesi olgusunun senet yahut kesin delillerle ispatı aranacak olup bu yönde davalı yanca sunulan belgelerin (teslim tutanakları) değerlendirilmesi hususunda ise yetkinin, delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemede olduğu, bu belgelere üstünlük tanınırsa çekin ileri keşide tarihli olarak vekilin azlinden önce düzenlenmiş olacağından keşideci davacının taahhüdünün hükümsüz olmayacağı ve bu halde menfi tespit talebinin kabul edilemeyeceği, menfi tespit talebi kabul edilsin edilmesin imzaların istiklali ilkesi gereği (TTK 677) keşidecinin taahhüdünün hükümsüzlüğünün dahi diğer imzaların sıhhatine halel getirmeyeceğinden çekin diğer imza sahipleri (lehdar, ciranta ve avalisder) yönünden borç doğurmaya devam edeceğinden, hak sahiplerinden alınarak davacıya istirdadının mümkün olmadığı kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti 04/10/2019 tarihli raporunda; Dava konusu çekin ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, çekin keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin Noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı,
Davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre; davacının davalılardan …’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece …… Noterliğin …. yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı …’ye “milli ve yabancı bankalar ile özel finans kurumları nezdinde adına her türlü hesap açmaya, açılacak hesaplar ile bu güne kadar açılmış mevcut hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, çek karnesi talep etmeye, almaya, evrakları tanzim ve imzaya, çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya” yönelik geniş yetkiler verildiği, davalı …’nün C. Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden ….. Bank, ….. Bank ve ….. Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği, davacı tarafından 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin ….. Yev. Numarası ile davalı …’nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. Davalı … duruşmalara katılamamış, davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle çekteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılamamış ise de davalı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullandığını kabul etmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 25/11/2015 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmış, davalı …… şirketi vekili ise davaya konu çekin davalı … azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Her ne kadar davalı vekili çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini savunmuş ise de; çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin sunmuş olduğu 04/08/2015 tarihli çek tahsilat makbuzlarının tek taraflı olarak düzenlendiği, dosyaya sunulan evraklarda çekin azilden önce düzenlendiğine ilişkin somut bir delil elde edilemediği, bilirkişi aracılığıyla davalı …… şirketinin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede çekin azilden önce 10/08/2015 tarihinde ……’a alacak kaydı verilerek kayıt edildiği tespit edilmiş ise de, davalının ticari defterlerinin tek taraflı tutulduğu, tek başına çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ispata yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin keşide tarihi itibariyle yetkisiz temsilci tarafından düzenlendiği, bilirkişi raporundan davacı defterlerinin lehine delil olma vasfı bulunduğu, dava konusu ….. seri nolu 30.000.TL meblağlı çekin kaydına, çekin tanzimini haklı kılar bir alt ilişkiye rastlanmadığı, bu nedenlerle davaya konu çekin de yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği ve bu mutlak definin herkese karşı ileri sürülebileceği sabit olmakla, davanın kabulü ile davacının dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …… şirketinin çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını, çeki kendilerinin tedavüle sokmadıklarını beyan etmeleri, davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davalı …… şirketi aleyhine yargılama gideri vekalet ücretine hükmedilmemiş, kötü niyet tazminatının (hükümde sehven icra inkar tazminatı olarak yazılmıştır) yasal şartlarının oluşmadığı kanaatiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; ….. bank ….. Şubesine ait, keşidecisi …… ve Güm. Nak. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti., lehdar …… Mak. San. Ltd. Şti. olan, 25/11/2015 keşide tarihli, 30.00TL bedelli, ….. no’lu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2- İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Esas dosyada alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.536,97 TL harcın davalı …… Çelik Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Birleşen ….. E-….. K sayılı dosyada, alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.536,97 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-Esas dosyada davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 541,53 TL’nin davalı …… Çelik Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
6- Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 540,03 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafça esas ve birleşen dosyada yapılan 34 adet tebligat masrafı 432,40 TL, bilirkişi ücreti 1.000 TL olmak üzere toplam 1.432,40 TL yargılama giderinin davalılar …, …… Çelik Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının … yönünden yaptığı tebligat masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı …… Çelik Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ nin yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Esas dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 3.600 TL ücreti vekaletin davalı …… Çelik Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 3.600 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
10- Davacı ve davalı vekili tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra talep halinde iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2019
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır