Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/545 E. 2022/1082 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/545
KARAR NO : 2022/1082

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; davalıların 12/09/2011 tarihli hisse devir ve ortaklık sözleşmesi ve resmi şekilde noterde yapılan hisse devri sözleşmeleri ile para ödemeden şirket ortağı olduklarını, davalı …’ın 10 yıl süre ile şirket müdürü seçildiğini, ancak davalının hiçbir edimini yerine getirmediği gibi şirketi hileli işlemlerle kendine ve eşi davalı … ve kendi şirketleri dava dışı …. Yapı Sistemleri İnş. Ve Taah. San. Tic. A.Şye borçlandırarak haksız menfaat temin ettiğini, şirketle rekabet ettiğini, özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı davrandığını, davalılara göreve ve sözleşme ile yüklenilen edimlerini gerçekleştirmeye davet edildiklerini, tüm ihtar ve uyarıların sonuçsuz kaldığını, sözleşme ile yüklenilen edimlerin yerine getirilmediğine ilişkin tespit yaptırıldığını, davalı …’ın temsil yetkisini kötüye kullanarak şirketle rekabet halinde olması ve haksız menfaat elde etmesi sebebiyle azil davası ikame edildiğini, ilk bilirkişi raporunun tesliminin gecikmesi sebebiyle mahkeme tarafından 08/10/2013 tarihinde davalı …’ın şirket yönetiminden el çektirildiği, ihtiyati tedbir kararı verilerek yerine yönetici kayyım olarak ….’nun atandığını, halen şirketin yönetim ve teslimi atanan kayyım tarafından gerçekleştirildiğini, davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve ceza kovuşturması başlatıldığını, davalı …’ın şirketi zarara uğrattığından bahisle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, şirkete atanan kayyım tarafından gerçekleştirilen zorunlu şirket harcamalarına ve kayyım ücretine davalıların katılmadığını, her ne kadar şirket adına talep edilecek manevi tazminat miktarının şu aşamada maddi tazminat tutarı belirli olmadığından saklı tutulduğunu, şirket kurucu ortağı olan davacı adına 50.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini, davacının yüksek mimar ve mühendis olduğunu, tüm çalışma hayatında elde ettiği birikim ve kazancını Afyonkarahisar ilinde yapılacak termal projeye ayırarak 12/09/2021 tarihli hisse devir ve ortaklık sözleşmesi ve resmi şekilde noterde yapılan hisse devri sözleşmeleri ile para almadan kendi öz sermayesi ile kurduğu şirketin yarısını davalılara verdiğini, sözleşmede yer alan edimler yerine getirilmediği gibi davalılara tarafından haksız menfaat temin etmeye yönelik olarak yapılan usulsüz iş ve işlemler sebebiyle davacı tarafından yaptırılan projenin çöpe gittiğini, kaybedilen zaman, emek ve para ile birlikte konumu itibariyle davacının işbu sözleşmeye aykırılıktan borcun gereği gibi ifa edilmemesinden azil kararına konu hileli ve aldatmaya yönelik iş ve işlemler sebebiyle kişilik haklarının ağır surette ihlal edildiğini, manevi yönden zarara uğradığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışının davacının mesleki ve ekonomik şeref ve haysiyetini ihlal ettiğini, davacının ticari itibarının sarsıldığını, tüm bu hususların yargı kararları ile tespit edildiğini, davalılardan şirket harcamalarının hisselerine düşen miktarları talep edildiğini fakat davalıların icra takiplerine itiraz ettiklerini, şirket borçlarından sorumlu olmadıklarından bahisle ödeme yapmaktan imtina ettiklerini, dolayısıyla ödenen bu tutarlar nedeniyle şirketin davacıya borçlanmış bir diğer ifadeyle zarar uğradığını, gerçek zararın tespitinin şirkete ait ilgili tüm kayıtların celbi ve bu kayıtların bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, huzurdaki davanın belirsiz alacak niteliğinde görülmesi gerektiğinden bahisle davalı …’ın usulsüz iş ve işlemleri nedeniyle …. Termal Tesisleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited şirketi adına …. Bankası …. Şubesinde …. hesap no ile …. bank … şubesinde … hesap no ile açılan şirket hesaplarından çektiği tam tutarların tespiti ile birlikte ticari faiziyle birlikte tahsiline, hükümsüz kalan proje ve ilgili çalışmalar sebebiyle boş yere harcanmak durumunda kalınan tutarların şuanki emsal proje fiyatlandırmaları da gözetilerek uğranılan zararın tespiti ile birlikte ticari faiziyle birlikte tahsiline, şimdilik 20.000,00 TL tutarlı olarak ve fakat ileride bilirkişi marifetiyle tespit edilecek tam tutarın harcı tamamlamak üzere davanın belirsiz alacak davası şeklinde görülmesine, akdedilen hisse devri sözleşmesine TTK 630 ve ilgili diğer maddelerine aykırı davranışları sebebiyle TBK madde 98/f.II atfıyla madde 49’a kıyasen şirket adına (maddi tazminat hesapları belirli hale geldikten sonra bildirilmek suretiyle) manevi tazminata ayrıca davacı adına ise 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalı …..’ın şirketten çektiği tutarların tespiti ile faiziyle bilikte kendisinden tahsiline, bilirkişiler tarafından emsal karşılaştırma yöntemi ile gayrimenkul değerlendirme esasları doğrultusunda hesaplama yapılmasına, şirkete atanan kayyımın ihbarına, şirket kayıtlarının bilirkişi incelemesine sunmasına, K.çekmece … İcra Müd. … esas sayılı takip dosyası, K.Çekmece …. İcra Müd. … esas sayıı takip dosyası, K.Çekmece …. İcra Müd. …. esas sayılı takip dosyası, K.Çekmece … İcra Müd. …. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takiplerine konu senetlerin iptaline ve adı geçen icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına ve iptaline, …. termal Tesisleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin halihazırdaki tek mal varlığı olan Afyonkarahisar İli, …., … Köyü, …. Mevkii, …. Pafta, … Ada, … ve …. sayılı arsası hakkında tedbir konulmasına, şirket adına yapılan zorunlu harcama tutarından hisse oranları nispetinde davalılar aynı şekilde ayrı ayrı 24.266,50 TL şirkete ve/veya davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili özetle; davacının aynı dilekçe ile hem kendi adına hemde şirke tüzel kişiliği adına maddi manevi tazminat, alacak ve icra takibi konusu bonoların iptalini istediğini, dava dilekçesinin bu açıdan yasala uygun olmadığını, davacının neyi talep ettiğini açıkça belirtmesi gerektiğini, hiçbir rakam belirtmeden davalı … ‘ın şirketten çektiği tutarların tespiti ile faiziyle birlikte kendisinden tahsiline şeklinde bir taleple bulunamayacağını, şirket ortağı olan davacının şirket tüzel kişiliği adına dava açıp alacak maddi ve manevi tazminat ve senet iptali davası açmak hak ve yetkisinin olmadığını, davanın kayyıma ihbarı ile kayyımın davaya müdahil olarak katılmasını talep etme hak ve yetkisi olmadığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında verilen kararla müvekkili …’ın …. termal Tesisleri Turizm İnşaat San. Ve Tic. Ltd.Şti. Müdürlüğünden azline karar verilmiş ise de, dava Yargıtay aşamasında olup henüz kesinleşmediğini, şirketi zarara uğratanın müvekkili değil davacının ve dava dışı oğlu …. ‘nın olduğunu, bu konuda davacının ve dava dışı oğlu …. aleyhine açılan davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla devam ettiğini, müvekkilinin 12/09/2011 tarihli hisse devir ve ortaklık sözleşmesinin kendisine yüklediği yükümlülüklerin büyük bir kısmını yerine getirdiğini, 12/09/2011 tarihli sözleşmenin projenin süresi, ödeme planı ve iş programı başlığı altında 1.yılın pazarlama hazırlıkları ve inşaat başlama hazırlılarını 2-3 yılların inşaat başlama ve pazarlama sürecinin devamını öngördüğünü, müvekkilinin projeyi tanıtma ve pazarlama konusunda önemli faaliyetlerde bulunduğunu, inşaat ruhsatının iptaline müvekkilinin değil proje müelifliği ve …. sorumluluklarını müvekkiline devretmekten çanına davacı ve oğlunun sebebiyet verdiğini, müvekkilinin proje müelifliği ve …. sorumluluğunun devri için çektiği ihtarnamelerden de olumlu bir sonuç alamadığını, tadilat projesini belediyenin onayından geçirmeden inşaata başlamak mümkün olmadığı bir inşaatı parasız yapmanın da mümkün olmadığını, şirketin hesapları incelendiğinde inşaata başlamak için gerekli paranın şirket hesaplarında bulunmadığını, şirketin merkezinin taşındığını, şirketin müvekkiline kira bedeli ödemesi gerektiğini, şirket merkezinin alt katında müvekkilinin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu …. İnş. A.Ş nin merkezinin bulunduğunu, müvekkilinin tasarruf etmek amacıyla …. Ltd.Ştine personeli ve gerekli ofis donanımları almadığını, davacının müvekkilinin tüm yazılı ve sözlü ihtarlarına rağmen 12/09/2011 tarihli sözleşme gereğince Afyonkarahisar …… ‘de bulunan şirket arsası üzerinde açılmış termal su kuyusunun ruhsatını, …. Ltd.Şti’ne devretmediğini, kuyunun açılma ve ruhsatının alınmasıyla ilgili tüm giderler …. Ltd.Şti ne fatura edildiği halde davacının kuyu ruhsatını kendi şahsı adına aldığını, ruhsatı şirkete devretmekten imtina ettiğini, bu hususta Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasıyla devam ettiğini, termal su kuyusu bulunmayan bir şirketin termal tesisler yapıp işletmesinin mümkün olmadığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu, yargılamanın devam ettiğini, mahkememize kararının ise halen Yargıtay safhasında olduğunu, aynı konu ve aynı taraflar arasındaki davalar derdest olduğundan davacının şirket giderleri ile ilgili açtığı davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, şirketi zarara uğratanların müvekkilleri değil aksine davacı ve dava dışı oğlu ……. olduğunu, davacının şirket hesabından çektiği 500.000 TL nin akıbetinin belli olmadığını, ihtiyati tedbir taleplerinin yersiz ve gereksiz olduğundan bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: Ticaret sicil kayıtları, 12.09.2011 tarihli Hisse Devir ve Ortaklık Sözleşmesi ve Bakırköy …. Noterliği’nce düzenlenen Hisse Devri Sözleşmeleri, Beyoğlu ….. Noterliği’nden keşide edilen 04.06.2012 tarih ve ….. yevmiye no.lu ihtarnamesi, Beyoğlu …. Noterliği’nden keşide edilen 21.06.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarnamesi, Bakırköy … Noterliği’nin 27.06.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarnamesi, Beyoğlu …. Noterliği’nden keşide edilen 18.07.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarnamesi, Antalya …. Noterliği’nin 26.07.2012 tarih ve …… Yevmiye no ile tasdik ettiği karar, Antalya ….. Noterliği’nin 26.07.2012 tarih ve …. Yevmiye no ile tasdik ettiği hisse devir ve satış vaadi sözleşmesi, Beyoğlu …. Noterliği’nden keşide edilen 13.09.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarname, Bakırköy …. Noterliği’nin 17.10.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarname, Bakırköy ….. Noterliği’nin 22.11.2012 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarname, Afyonkarahisar … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası ile alınan bilirkişi raporu, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı icra dosyası, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., …. K. sayılı dosyası, banka kayıtları, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket müdürü ve pay sahibinin sorumluluğundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat taleplerinden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirket müdürü …’ın gerek müdürlük görevinden kaynaklanan zararlı davranışlarından doğan bir sorumluluğunun olup olmadığı gerekse şirketin olağan giderleri adı altında borcunun bulunup bulunmadığı, bu bağlamda davalı müdürden gerek şirket adına gerekse davacının kendi adına maddi ve manevi taz minat isteminde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecek ise ve zarar varsa zararın miktarı, iddia edilen eylem ya da eylemlerin varit olması halinde bunun kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği, diğer davalı yönünden ise davalının şirketten herhangi bir alacağı olmadığı halde hukuka aykırı olarak para çekmek suretiyle şirkete borcunun olup olmadığı, ayrıca ortaklıktan kaynaklanan borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa bunların miktarı ile şirkete ödenip ödenmeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan deliller, mahkemece celp edilen bilgi, belge ve deliller ile tarafların iddia ve savunmaları bir bütün olarak değerlendirilerek dosya, bilirkişi heyetine tevdii edilerek, Taraflar arasında davalıların eylemleri ve …. tesislerinden dolayı davacıların maddi-manevi zarara uğrayıp uğramadıkları, şirket müdürü …’ın TTK 309 ve 336.maddeleri gereği haksız fiilinin olup olmadığı, yetkilerin kötüye kullanıp kullanılmadığı, davalıların şirketi olan ve dava dışı …. Yapı’ya senet verilip verilmediği ve bu senetlerin hangi ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığı, davalılar yönünden de davalıların şirketten herhangi bir alacağının olup olmadığı, hukuka aykırı olarak para çekip çekmediği, ortaklıktan kaynaklanan ve …. tesislerini ve dava dışı …… olan ilişkilerinden borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, ödeyip ödemediği hususlarında 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmış tarafların itirazları doğrultusunda daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine şirketler uzmanı bilirkişisi eklenerek 19/03/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce alınan 13/12/2019 ve 19/03/2021 tarihli raporların yeterli tespitleri içermediği, ek raporun yargılamayı uzatabileceği ve tarafların yazılı beyanları da dikkate alınarak yeni bilirkişi heyeti oluşturularak 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış, alınan 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporu tarafların iddia ve savunmalarını karşılar mahiyette olup, denetime el verişli görülerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı, davalılardan alınmasını talep ettiği 24.266,50 şer TL.nin 18.003,63 er TL. için
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, Davalı
… hakkında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı …..
hakkında ise Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas sayılı İtirazın iptali davaları hakkında her iki mahkemenin ret kararı verdiği, Bakırköy …. Asliye ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay …. HD. …. Esas ….. karar sayılı ilamı ile bozulduğu, …. Termal Tesisleri İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ ne yönetim Kayyumu olarak atanan ….’ nun tarafların itirazı ve talepleri dikkate alınarak görevine son verilerek yerine S.M.
Mali Müşavir …..’un atandığı anlaşılmıştır.
Dava dışı …. Termal Tesisleri İnş. San. Tic. Ltd. Şti. 2011 Yılı Sermaye hesabı 1.000.000,00 TL 16.09.2011 tarihli 02 nolu karar ve hisse devir sözleşmesi ile Davalı … % 25 ve ….. % 25 hisse oranında eşit pay ile ortak olmuşlardır. Bakırköy … Noterliği 16.09.2011 tarih
…. yevmiye nolu Devreden ….. alan …..’ dan Hisse bedeli 250.000,00
TL nakden ve tamamen aldığını, Aynı tarih ve Noterlikte ….. Yevmiye nolu hisse satış
sözleşmesi ile Devreden ortak ….. Devir alan …’dan hisse bedeli 250.000,00 TL
nakden ve tamamen aldığı Hisse Devir Sözleşmelerinden anlaşılmıştır.
Dava konusu Afyonkarahisar İli … İlçesi, …. Kasabası, ….
Mevkii ….. ada …. parsel numaralı taşınmaz için; ….. Belediyesi
tarafından sağlık termal turizm tesisi olarak 24.03.2009 tarih … sayılı YAPI
RUHSATI düzenlendiği Yapı Ruhsatının 4A yapı sınıfında 165 adet bağımsız bölüm ve Toplam
16.599,40 m2 inşaat alanından oluştuğu, Yapı Sahibinin …. Termal Tesisleri
Turizim İnş. San. Ve Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’ın 12.09.2011 tarih hisse devir sözleşmesi ile; …. Termal Tesisleri İnş.
San. Tic. Ltd.Şti.’nin % 25 pay sahibi ortağı olduğu, Şirket ortakları tarafından 10 yıl süre ile şirket müdürü seçildiği, ancak haksız menfaat temin etme amacıyla iş ve işlemlerde bulunduğundan Şirketle rekabet ettiğinden özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı davrandığından Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 12/02/2015 tarihli kararda, şirket müdürü olan davalı …’ın şirketi temsil yönetim ve ilzam yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden haklı sebeple azline karar verildiği görülmüştür.
Celp edilen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas …… karar sayılı dosyasının incelenmesinde, …… tarafından ….. aleyhine itirazın iptali talepli dava açıldığı, icra takip dosyasının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası olduğu, takip dayanağının kayyumca şirket adına yapılan işlemler nedeniyle ödenen masrafların tahsili talepli olduğu, mahkemece verilen 22/03/2019 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği görülmüştür.
Davacı Şirket Ortakları 21.06.2012 tarihinde ortaklık sözleşmesi ile yerine getirilmeyen
yükümlülükler ile Ortakların hisseleri nispetinde sermaye artırımına gidilmesi 12.09.2011 tarihli
hisse devir ve ortaklık sözleşmesinin feshi ve devir alınan hisselerin iadesi gerektiği davetine karşılık ihtarname gönderildiği anlaşılmıştır.
Afyonkarahisar İl Özel İdaresinin ….. tarihli yazıda, …… ‘ya hitaben, 58 no’lu İşletme Ruhsatına ilişkin iş termin planında 2014 yılı sonunda termal tesis ve
villaların yapımının tamamlanarak jeotermal akışkanın işletmeye alınacağının belirtildiği,
2015-2016 dönemi faaliyet raporunda Jeotermal Kaynak İşletme Ruhsatına ait kuyunun
işletmeye alınmadığını belirterek ,yazının tarafa tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tesis ile
ilgili gerekli izinlerin yasal süresi içerisinde alınmasını aksi takdirde mer’i mevzuat
çerçevesinde işlem yapılacağının belirtildiği, Afyonkarahisar İli … İlçesi …. Belediye Başkanlığı ‘nın 04.10.2019 tarih
…. sayılı yazısında; …. ada …. parseller için 24.03.2009 tarih …… No’lu Yapı Ruhsatı düzenlendiği, yapıya başlama müddetinin ruhsat tarihinden itibaren iki yıl olduğu bu müddet
zarfında yapıya başlanmadığı ruhsatın hükümsüz olduğu, yürürlükteki mevzuata göre yeniden
ruhsat alınması gerektiği ve mevcut taşınmazın arsa vasfında olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 12.09.2011 tarihli Hisse Devir ve Ortaklık
Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca …. Termal Tesisleri Turizm İnşaat
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hisselerinin davacı ve dava dışı ……’ya ait olan bir
bölümünün davalılara devredildiği, davalı …’ın 10 (on) yıl süre ile şirketi tek başına
temsil ve ilzama yetkili müdür kılındığı hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının iddiası, ortak olduğu …. şirketinin yetkili müdürü davalı …..’ın
hileli işlemlerle kendisi, diğer davalı ….. ve sahibi olduğu dava dışı şirket …. Yapı
Sistemleri İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. lehine menfaat sağladığı, şirketle hukuka aykırı olarak
rekabet ettiği, özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı hareket ettiği, davalıların ortaklık
sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri bu bakımdan davalı ….’ın …. şirketinin hesaplarından çekmiş olduğu bedellerin tespit ve faiziyle tahsili,
hükümsüz kalan proje ve ilgili çalışmalar sebebiyle boş yere harcanan tutarların tespit ve
faiziyle tahsili, 50.000,00.-TL manevi tazminatın tahsili, davalı …..’ın şirketten çektiği
tutarların tespiti ile faiziyle birlikte tahsili, şirket adına yapılan zorunlu harcama tutarından hisse
oranları nispetinde …’ın 24.266,50.-TL, … ‘ın 24.266,50.-TL tahsili
yönündedir.
Davalıların iddiası ise, şirketi zarara uğratanın davacının dava dışı oğlu …… olduğu, şirket hesabından çektiği 500.000,00 TL’nin akıbetinin bilinmediği, sözleşmede
kararlaştırılan proje süresi, ödeme planı ve iş programı hususları göz önüne alındığında davalının edimlerini yerine getirdiğinin anlaşılacağı, inşaata başlanmama sebebinin davalının
ihmalinden kaynaklanmadığı, inşaata başlanılması için gerekli olan miktarın ortaklar tarafından
yatırılmadığı, şirketin merkez olarak davalı …’a ait taşınmazı kullandığı, bu sebeple
davalı …’ın şirketten haklı olarak kira geliri tahsil ettiği, şirket merkezinin alt katında
davalı …’ın ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu …. Yapı Sistemleri İnş. Taah.
San. Tic. A.Ş. (….)’nın şirket merkezinin bulunduğu, Şirket’in tasarrufta bulunması
amacıyla ….’nın personel ve donanımların kullanıldığı ve bu sebeple şirket’in ….’nın
giderlerine katılmasının gayet doğal olduğu, Afyonkarahisar …. ’de şirket arsası üzerinde
yer alan termal su kuyusunun açılmasına ilişkin tüm giderlerin Şirket’e fatura edilmesine
rağmen ruhsatın davacı adına olduğu ve davacının yapılan tüm ihtarlara rağmen ruhsatı şirkete
devretmediği yönündedir.
Limited şirketlere ilişkin TTK. m. 556 hükmünün yollamasıyla, limited şirket
müdürlerinin sorumluluğuna, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair
hükümler uygulanır. Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, esas itibariyle
kusura dayalı bir sorumluluktur. Bu nedenle kusursuzluğunu ispat eden üye sorumluluktan
kurtulur (TTK. m. 553). Kusur sorumluluğunun esasları zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet
bağıdır. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun doğabilmesi için bu unsurların tümünün
gerçekleşmesi gerekir (Necla Akdağ-Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin
Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 2008, s. 47). Genel kusur sorumluluğundan farklı olarak TTK. m. 553 hükmü, kusursuzluğun ispatını
karşı tarafa (yönetim kurulu üyelerine) yüklemiştir. Ancak bu istisna dışında yönetim kurulu
üyelerinin sorumluluk şartları ile genel kusur sorumluluğunun şartları arasında bir fark
bulunmamaktadır. Bir başka deyişle iddia sahibinin, uğramış olduğu zararın miktarını, hukuka
aykırılığı ve illiyet bağını ispatlaması gerekir. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu
açısından kusur karinesinin öngörülmüş olması (kusursuzluğun ispatının yönetim kurulu
üyeleri üzerine bırakılması); iddia sahibinin, uğramış olduğu zararın miktarını, hukuka
aykırılığı ve illiyet bağını ispatlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Daha açık bir ifadeyle yönetim kurulu üyelerinin kusursuz olduklarını ispat edememeleri durumunda, onların mutlaka sorumlu olmaları gerektiği anlamına gelmez. Bunun için ortada
bir zararın, hukuka aykırılığın ve zarar ile hukuka aykırılık arasında illiyet bağının
bulunduğunun ayrıca ispatlanması gerekir. Bu unsurlardan birisinin gerçekleşmemesi
(kanıtlanamaması) halinde, sorumluluk doğmaz. Gerçekten de Yargıtay vermiş olduğu bir
kararında, “… mahkemece, davacı tarafın iddiaları ile davalıların kusurlu olmadıkları
yönündeki savunmaları ayrı ayrı değerlendirilerek, bankanın bir zararının olup olmadığı, zarar
varsa miktarı ile zararın meydana gelmesinde davalıların kusurlu olup olmadığı araştırılarak,
sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” ifadelerine yer vererek sorumluluk için zararın
varlığını şart koşmuştur (11. HD., E. 2003/11546, K. 2004/8255 sayı ve 14.9.2004 tarihli karar).
Öte yandan TTK. m. 557/1 hükmüne göre: “Birden çok kişinin aynı zararı tazminle
yükümlü olmaları hâlinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar
şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu
olur”. Hükümden de anlaşılacağı üzere, farklılaştırılmış teselsül ilkesi, müteselsil
sorumluluğun “birlikte verilen zarar” için söz konusu olabileceği, birlikte verilen zarar
dışındaki sorumluların tek başlarına verdikleri zararlardan, sadece zararı verenin sorumlu
tutulması gerektiği ve müteselsil sorumluların teselsül tavanına kadar, kusurlarına ve somut
olay gerçeğine göre zararı tazmin etmeleri anlayışına dayanmaktadır. Başka bir deyişle aynı
zarardan sorumlu olan yönetim kurulu üyelerinin her birinin dış ilişkide bireysel indirim
sebeplerini ileri sürerek zararın kendilerine isnat edilebilecek miktarı ile sorumlu tutulmaları
gerekir. Hiç kimse uygun illiyet bağına göre kendisinin sebep olmadığı zarardan sorumlu
değildir. Bu nedenle her sorumlu, kendi şahsi defilerini ileri sürebilir (Güzin Üçışık/Aydın
Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, Ankara 2013, s. 518).
Yapılan işlemler sonucunda bir zararın oluşması halinde, bu zarar nedeniyle
yöneticilerin sorumluluğuna gidilebilmesi için işlemi yapan yöneticilerin kusurlu olduklarının
da ayrıca kanıtlanması gerekir. Bir başka deyişle, basiretli davranmakla yükümlü olan bir
yöneticinin yapmaması gereken işlemlerin davalı tarafından yapılmış olduğunun ve
bunun sonucunda da bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanmış olması gerekir. Aksi
takdirde enflasyon ve kur farkı da dahil olmak üzere şirketin uğramış olduğu her türlü işletme
zararının yöneticilerden tahsili imkanı doğmuş olur ki, böyle bir sonuç, yöneticilerin
sorumluluğuna ilişkin hükümlerin düzenlenme amacıyla bağdaşmadığı gibi ticari işletmenin
kar edebileceği gibi yapmış olduğu faaliyetin taşıdığı ticari riskler nedeniyle zarar etme
ihtimalinin de bulunması, özelliğiyle de bağdaşmaz.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı ….. ’nın 16.09.2011 tarih 2 Nolu kararı ile Hisse devri yapıldığı tarihte kararın
5. Maddesi ile Müdürlük görevinin sona erdiği, bu kararın …. 2011 tarih …… sayılı
Ticaret Sicil gazetesinde yayınlandığı, Müdürlük görevi sona eren davacı …… ‘nın
Bakırköy …. Noterliği 12 Nisan 2012 tarih …. sayı ile temsil yetkisi olmadığı halde ….
Termal Tesisleri Turizm İnşaat Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti. adına temsilen Şirketin ….
Bankası ….. Şubesi … hesabı ile ilgili her türlü işlem yapmaya yetkili olmak
üzere … ’yı vekil tayin ettiği,
davalı …’ın dava dosyasında Bakırköy ….. Noterliğince 03.10.2011 tarihli Ticaret sicil
gazetesi ekli 06.10.2011 tarih …. sayılı İmza Sirkülerinde münferit imzası ile tek yetkili
olduğu dönemde …’ nın görev süresi sona erip ticaret sicilinde yayınlanmasına rağmen
sade ortak olarak yetkisi olmadığı halde İlgili Noter tarafından yetkili sıfatıyla vekil tayin
etmesinin usule uygun olmadığı,
davacı ….. ’nın Davalı …’ın yetkili müdür olduğu 26.10.2011 tarihinde
… Şube ….. nolu hesaptan faizli dönem bakiyesi 37.920,98 TL‘nin …. nolu
hesaba virman yaptırıldığı ve aynı gün hesaptan yetkisi olmadan çekim yaptığının tarafların kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalı …’ın dava dışı …. Termal Tesisleri Turizm İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti, ye ortak olmadan önce, 08/06/2000 tarihinde kurulmuş olan tescil ve ilanı TTSG’nin …. tarihli … sayılı …. sayfa ilanı yapılan …. Yapı Sistemleri İnş. Taah. San. Tic. Aş. nin pay sahibi ve ortağı olduğu, ortaklığın tescil ve ilan edildiği dikkate alındığında tescil ve ilanın 3. Kişilerin bildirilmesi açısından önem arz ettiği ve davacılar tarafından bilinmesi gereken bu konunun haksız rekabet iddiasına konu edilemeyeceği, davalı …’ın 07/10/2011 tarihinde şirket müdür olması sebebiyle yetkili olduğu dikkate alındığında, Davacı …..’nın yetkisiz olduğu dönemde şirket hesabından para çektiği tespiti karşısında davacının istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 2.024,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.943,55 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 18.779,95 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı …’ın yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip …..