Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/530 E. 2018/615 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/530
KARAR NO : 2018/615

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/07/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kullanmadığı elektrik nedeniyle kaçak kullanıldığından dolayı faturaya dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarıyla icra takibi yaptıklarını beyanla söz konusu icra takipleri nedeniyle 6.592,400 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile takiplerin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yerleşim yeri itibariyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan yetki itirazında bulunmuş esasa ilişkin olarak ise işlemlerinin mevzuata uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya icra takiplerine konu elektrik tüketimi nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti, davalının yetki itirazının haklı olup olmadığına ilişkindir.
DELİLLER: Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …, Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyaları, kurum kayıtları, Abonelik dosyası, Tüketim ekstreleri, ticaret sicil kayıtları, vergi ve B.Çekmece Esnaf ve Sanatkarlar Odası kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Dava, davacının davalıya icra takiplerine konu elektrik tüketimi nedeniyle 6.592,400 TL borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı/davalı … tarafından borçlu/davacı … aleyhine 15/10/2008 son ödeme tarihli 4.258,65 TL tutarındaki kaçak elektrik faturası üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Konusunda uzman elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişisinden uyuşmazlık konularında rapor alınmıştır.
Bilirkişiler 07/03/2018 havale tarihli raporda; davacı …’nin dava konusu tutanaklara konu … numaralı tesisatta 08/06/2011 tarihinde imzalamış olduğu elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, Kira Kontrat bilgilerinde, davacının tutanaklara konu iş yerini 30.04.2011 tarihinden itibaren kullanmaya başladığı, abone Sayaçları Listeleme Bilgilerinden, 22.08.2008 tarihli tutanak ile tesisata takılı olduğu tespit edilen … ve 16.10.2010 – 21.05.2011 tarihli tutanaklar ile tesisata takılı olduğu tespit edilen … seri nolu sayacın idareye kayıtlarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
İcra takibine konu 22/08/2008 tarihli ve 16/06/2010 tarihli kaçak elektrik tespit zaptında, idareye kayıtsız sayaçtan usulsüz kaçak elektrik kullandığı, Davacının işletme defteri tuttuğu anlaşılmakla, akdin ifa yerinin yargı çevresi dahilinde bulunması sebebiyle yetki, zamanaşımına yönelik itirazları red edilmiştir. Davaya konu …. numaralı tesisata ait mahalde kayıtlı bulunan sayaç 20/05/2004 tarihinde ödenmeyen borçlara istinaden sökülmüş olup bu tarihten sonra ilgili mahalde davalı şirkete kaydı olmayan sayaçlar üzerinden enerji kullanımından dolayı davacı adına 6 adet tutanak tanzim edildiği anlaşılmıştır.
EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile kayıp-kaçak bedelinin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.( birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri), geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığı mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı tarafça faturalara süresinde itiraz edilmediğinden tahakkuk eden bedelli kabul etmiş sayılacağı göz önünde bulundurulmuş, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan tüketici, kendisine tahakkuk ettirilen bedeli tebliğ edilen ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür. Tüketici ancak, söz konusu kaçak tahakkukuna ilişkin tebliğ edilen ödeme bildirimine, kanıt ve belgeler ile birlikte, bildirimde yer alan son ödeme tarihine kadar itiraz edilebilir. Bu itiraz en geç 1 ay içinde sonuçlandırılır. Davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik zaptında, davacının kayıtsız alt kapağı mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği görülmüştür. Kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davacının idareye kaydı olmayan ve kayıtsız sayaçtan elektrik tükettiği tespit edilmiştir. EPDK’nın 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı kurul kararının “Ödeme” başlıklı 1/F maddesindeki süre içesinde faturalara itiraz edilmediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 112,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 76,69 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 11,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2018

Katip …

Hakim …