Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/501 E. 2019/368 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/501
KARAR NO : 2019/368

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketlerden elektrik almakta olduğunu, davalı şirketler müvekkili şirketten dava konusu tutarları süreç içerisinde tahsil ettiğini, müvekkili tarafından haksız olarak ödenen, 200 TL. Kayıp kaçak bedeli, 200 TL. Dağıtım bedeli, 200 TL. Sayaç okuma bedeli, 200 TL. Perakende satış hizmeti bedeli ve 200 TL. iletim bedellerinin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan dönemlerine binaen tahsiline, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Daval…. A.Ş. (….)
vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın esasına girilmeden, öncelikle; müvekkil davalı açısıdan yetkisizlik kararı verilmesini, davanın husumet yönünden reddini; yine davanın usulden reddini, davanın esasına girildiği takdirde davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını, davanın …. ve ….’ya ihbarını talep etmiştir.
Diğer Davalılar cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:

Dava, kayıp kaçak dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli ve parekende satış hizmet bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin Kararlarında; Anayasa’mn Vergi Ödevi Başlıklı 73. Maddesindeki “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler Kanun ile konulur, değiştirilir veya kaldırılır” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım , perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve 2. Mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK ‘na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinde şeffaf Hukuk Devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının dağıtım şirketleri yararına sebepsiz zenginleşme oluşturduğu ve bu nedenle de hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d), (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde enerji piyasası düzenleme kurumunun kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile aynı zamanda 6446 sayılı yasaya eklenen geçici 19.madde ile; “bu maddeyi ihtas eden kanun ile öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir. 6719 sayılı yasanın geçici 26. maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen 20.maddesi; “kurul kararlarına uygun şekilde taahhuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanununda yapılan değişiklikler ile kurulca düzenlemeye tabi olacak tarifeler sayılarak tanımları yapılmış ve kurulca düzenlemeye tabi tarifelerin doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılacağı düzenlenmiştir. 6719 sayıl yasa ile, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 20.madde de; kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu 17.maddesi de değişiklik sonrası 6446 sayılı yasa kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması öngörülen tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm faaliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanacağı ve onaylanmak üzere kuruma sunulacağı, kurulun mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize kişilerin kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamak ile yükümlü oldukları, tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığı, bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini içeren usul ve esasların kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmünü getirmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasada yapılan değişlikler nedeniyle konusuz kalmıştır. Yargılama ve yargılama harç giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa HMK 326/1. Madddesi uyarınca yükletilir. Davayı Kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip ettiyse haksız çıkan taraf HMK 321/1-ğ maddesi uyarınca vekalet ücreti ödemeye mahkum edilir. Bir tarafın dava açldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı oluptadava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihatı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkması halinde yargılama giderlerine mahkum edilmemesi gerekmektedir. Bir kimseye diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olması sebebinden kaynaklanmaktadır. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın yargılama sırasında maydana gelen mevzuat değişkliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.(Yargıtay 3. HD Başkanlığı’nın 2016/20106 E 2017/9319 karar sayılı 07/06/2017 günlü ilamıda bu yöndedir.)
Somut olayda; davacı davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olup dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılacağı kabul edilemeyeceğinden dava miktarı üzerinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, ancak dava değerinin maktu vekalet ücretinin altında olduğu, Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş, 6446 sayılı yasada 6719 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucunda konusuz kalan dava nedeniyle karar oluşturulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar davacı vekili ile davalı TEDAŞ vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2019

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim ….
¸(e-imzalıdır)