Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/473 E. 2018/94 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/473 Esas
KARAR NO : 2018/94

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı firmadan 1 adet monoray vinç ile 2 adet pergel vinç satın aldığını, bu vinçlerin ayıplı olması nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini, fesih nedeniyle satın alım nedeniyle ödenen bedellerin iadesi ile uğranılan zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Vinçlerin ayıplı olmadığını ve sözleşmeye aykırı bi hususun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşme gereği ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tespiti ile tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmış, 21/02/2017 havale tarihli bilirkişi raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda 02/05/2017 havale tarihli ek rapor sunulmuştur.
Bilirkişi raporunda; vinçlerin gizli ayıplı olduğu, davacının belge ve bilgileri sunmamış olması dolayısıyla ayıplı vinçlerin neden olduğu zararların hesaplanamadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporunda davaya konu vinçlerin teslim ve test tutanakları olmadığı için tam olarak tespit yapılamamış ise de dosya içeriğinden bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerle teslim tarihinin 27/10/2015 olarak tespiti mahkememizce de uygun bulunmuştur. Bilirkişi raporunda vinçlerin gizli ayıplı olduğu ve ayıbın ortaya çıkış tarihinin 11/11/2015 tarihi olarak kabul edilebilir olduğu bildirilmiş olup, somut olay yönünden ayıbın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının tespiti önem kazanmaktadır.
Davalı taraf, davacının sipariş etmiş olduğu vinçleri bir bedel karşılığında siparişe uygun olarak İmal ederek teslim etmeyi taahhüt ettiğinden taraflar arasındaki sözleşme, eser sözleşmesidir (TBK. m. 470), Eser sözleşmesinin ayıp ihbarına ilişkin TTK. m, 474/1 hükmüne göre: ‘İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gölden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Satım sözleşmesinin ayıp İhbarına ilişkin öngördüğü süreler kiyaseti gözününde bulundurulduğunda, somut olay açısından ayıbın ihbarı için sekiz günlük sürenin uygulanması söz konusu değildir. Gizli ayıplar derhal (meydana çıkar çıkmaz) ihbar edilmelidir (TTK. m* 23/J-c; TBK. m, 223/2); aksi takdirde verilen bu hizmet ayıp ile beraber kabul edilmiş sayılır (TTK. m, 23/1-e; TBK. m. 223/2). Ayıp ihbarları TTK. m. 18 hükmünde öngörülen ihtar ve ihbarlar kapsamında olmadığından herhangi bir şekle tabi değildir. Dava konusu vinçlerin 27.10.2015 tarihinde teslim edildikleri, gizli ayıp bildiriminin de çok kısa bir süre sonra, 11.11.2015 tarihinde, bildirildiği dikkate alındığında; ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerekir. Ayıplı ifa durumunda İş sahibinin haklarını düzenleyen TBK. m. 475 hükmüne göre: “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde iş sahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir; 1. Eser İşsahibinİn kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme; 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme; 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme, İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır”.
Görüldüğü üzere, sözkonusu hüküm, ayıba karşı tekeffülde işsahibi lehine seçimlik bazı haklar öngörmüştür. İş sahibinin haklarından birisi de sözleşmeden dönmedir. Somut olayda verilen mal ve hizmetin İş sahibinin “kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı ” olduğu dolayısıyla davacının sözleşmeden dönme suretiyle göndermiş olduğu fesih bildiriminin haklı olduğu, davacının vermiş olduğu ücretin iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacının ödemiş olduğu bedelin iadesine ilişkin talebinin kabulüne, ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zarara ilişkin talebin ise verilen kesin süre içerisinde zarara ilişkin belgelerin sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabülüne,
Davacının ödemiş olduğu 10.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 09/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zarara ilişkin talebin ispatlanamadığından reddine,
Alınması gerekli 683,10 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 341,55 TL harcın mahsubuyla bakiye 341,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 581,35 TL harç, 2.500,60 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 3.081,95 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.540,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/01/2018

Katip …

Hakim …