Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/472 E. 2018/357 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/472
KARAR NO : 2018/357

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılardan …. Kooperatifinden, ilgili sitede işyerleri için elektrik satın alarak kullandığını, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinde açık bir şekilde kaçak elektrik bedeli tanımlanmış ve kaçak elektrik kullanımı halinde kaçak elektrik kullananlardan ne şekilde tahsil edileceği aynı yönetmeliğin 15. maddesinde belirtildiğini, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletişim kullanım bedeli müvekkilin aboneliklerinin başlangıcından bu yana davalı şirkete enerji kesilmesi baskısı altında ödendiğini, doktrin de kabul edildiği üzere bu tür davalar kısmi dava olarak açılabildiğini ileri sürerek, müvekkili tarafından tahakkuk ettirilen elektrik faturalarından kayıp/kaçak bedeli, dağıtım sistemleri kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletişim sistemleri dağıtım bedeli adı altında tahukkuk ettirilen ve davalılar tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak tahsil edilen 10.000.TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yanıt: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; zamaaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, tüketicilerden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin elektrik şirketlerinden iadesinin istenip istenemeyeceği hususundaki Yargıtay kararları incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin iadesinin talep idelemeyeceği ve yetkili Mahkemenin Danıştay olduğu yönünde görüş bildirdiği mevcut olduğunu, tüketiciye sunulan elektriğin maliyetinin bir unsurudur ve abonelerin iade edilemsi yerinde olmadığını, davacı tarafından faiz talep idelimeyeceği hususunun esas hakkında hüküm kurulurken mahkemece dikkate alınmasını talep ettiklerini ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….Yapı Kooperatifi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatif, sözleşme ile tedarikçi firmalardan temin ettiği elektriği, üyelerin süzme sayaçlarındaki rakamlara bölerek, ödemesi gerek tutarı toplamış ve olduğu gibi, tedarikçi firmaya gönderdiğini, satış bedeli üzerinden müvekkil firmanın bir kar elde etmesi ve bir kesinti yapması söz konusu olmadığını, Tedarikçi firma fatura ile tahsil ettiği enerji bedeli il Kayıp- Kaçak, Sayaç okuma Perakende Satış Hizmetleri, İletim Dağıtım Bedellerini, Dağıtım şirketi olan …. A.Ş. firmaya ödemektedir. Tedarikçi firma tarafından enerji sözleşmesi tarafı nihai tüketici müvekkil kooperatife gönderilen elektrik faturalarında yer alan Kayıp- Kaçak , Sayaç Okuma Perakende Satış Hizmetleri, İletim Dağıtım bedellerinin tahsili için müvekkil firma tarafından tedarikçi ve üretici firmalar hasım gösterilerek, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde …. Esas sayılı, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinde …. Esas sayılı ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde….Esas sayılı hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları açıldığını ve halen derdest olduklarını ileri sürerek, husumet ve derdestlik itirazının kabulü ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Deliller: Elektrik satış sözleşmesi, elektrik faturaları suretleri dosyadadır.
Gerekçe: Dava yazılı yargılama usulüne tabi alacak davasıdır. Davacı yan davalı şirketin elektrik faturalarından kayıp kaçak bedeli altında tahsil ettiği tutarların davalıdan tahsili gerektiği iddiasındadır. Davalı yan yetki yönünden itirazda bulunmuş husumet itirazını dile getirmiş esasa ilişkin de davalının toptan satış şirketi olup dağıtım şirketi olmadığını, fatura içeriklerinin kesinleşmesi nedeniyle davanın reddini istemiştir. Eldeki dosya Bakırköy…. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olunmuş davalının husumete işaret eder itirazları yerinde bulunmamıştır. Aynı şekilde yetki itirazı yönünden de süresinde olmayan itiraz nedeniyle işlem yapılmamış fatura içeriklerinin kesinleştiğine yönelik davalı itirazlarının talebin niteliği dikkate alınarak yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. İncelenen dosyadan davalının husumet itirazının yerinde olmadığı sorumluluğun müteselsil olup hem dağıtım hem tedarik eden yönünden sorumluluk bulunduğu anlaşıldığından davalı yan itirazının yerinde olmadığı davanın belirsiz davası olarak açılabileceği anlaşılmıştır. Dosyanın dava tarihi 10.05.2016 olup yasa değişikliğinden önce açıldığı sabittir. Yargılamanın devamında 6719 s.y.mad. 21 ile EPDK.nun 17. maddesine hüküm eklenmiş ve aynı maddeye l0. bent ilave edilmiştir, bu durumda mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı tutulmuştur. 6719 s.y. mad. 20 ile de açılmış davalara da 17. madde hükmü uygulanacağı öngörülmüştür. Şu haliyle 17.06.2016 da yürürlüğe giren 6719 s.y.nın geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği sabittir. Tüm dosya kapsamından davacının davalı abonesi olduğu dava tarihi itibariyle davalının kayıp kaçak bedeli adı altında faturalara yansıttığı tahakkukun iadesinin talebinde haklı olduğu, bu yönde Yargıtay kararları mevcut olduğu, ancak geriye etkili 6719 s.y gözetildiğinde davanın konusuz kaldığı sabittir. Eldeki dosyada sunulan fatura örnekleriyle tahsil edilmemesi gereken kalemler yönünden tahsilat bulunduğu açık olup gelinen noktada (dava konusuz kaldığından) artık miktarın önemi bulunmamaktadır. Davacı yan bilirkişi incelemesi talebinde ısrarcı olmuş ise de alacak kalemleri tam olup tutarın kısmi olmadığı, tüm abonelik dönemini kapsadığı ve miktarın bu aşamada sonuca etkisi bulunmadığı açık olmakla bu talep yönünden işlem yapılmamıştır. Derdestliğe konu incelenen mahkeme dosyalarından o alacak dönemlerinin her birinin farklı olduğu derdestlik söz konusu olmadığı tesbit edilmiştir. Davalı yan lehe vekalet ücreti takdirini talep etse de, eldeki dosyada 12.6.2017 tarihli ara karar gereği olarak davacı yanın alacak kalemlerini belirlediği bu tutarın harçlandırılmadığı, bu durumda davalı yanın vekalet ücreti hak edeceği yöntemince harçlandırılmış bir ıslah tutarı bulunmadığı anlaşılmış, dava tarihindeki haklılık gözetilmek suretiyle vekalet ücreti takdir olunmuş aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
Hüküm:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama giderleri toplamı 237,80 TL davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Bakiye 134,88 TL. harcın davacı tarafa iadesine, ilk harç 35,90 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunmakla 2.180,00. TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsil alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansı bakiyesinin yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile ihbar olunun vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 09/04/2018

Katip …

Hakim …