Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/470 E. 2020/681 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/470
KARAR NO : 2020/681

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/10/2020
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal/hizmet sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak …. sıra nolu faturada müvekkili şirket hissedarı olan … tarafından atılmış görünen imzanın gerçeği yansıtmadığını, fatura konusu malların müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde teslim alınmadığını, faturanın ticari defterlerinde yer almadığını, bu nedenle davanın reddi ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 27.656,53 TL asıl alacak, 2.652,75 TL faiz olmak üzere toplam 30.309,28 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
16/09/2019 tarihli ATK raporunda özetle; incelemeye sunulan evrakların incelenmesinde imzaların … eli ürünü olduğu tespit edilmiş, ancak incelenen evraklar içerisinde davalının imza inkarının bulunduğu takibe dayanak 04/12/2014 tarih, …. sıra numaralı 27.656,53 TL bedelli irsaliyeli faturanın olmadığı anlaşılmıştır.
11/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin kendi lehlerine delil olma vasfının bulunduğunu, dava konusu 04/12/2014 tarihli …. numaralı 27.656,53 TL tutarındaki faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dava konusu irsaliyeli fatura altındaki imzanın davalı tarafa ait olduğunun tespit edilmesi halinde davalı tarafın davacı şirkete 28.016,03 TL borçlu olacağı, aksi durumda ise davalı şirketin 359,50 TL borçlu göründüğü bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile 04/12/2014 tarihli fatura alacağına dayalı olarak takip yaptığı, davalı firmanın ise takibe dayanak irsaliyeli fatura altında bulunan şirket ortağı …’a atfen atılı imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı, fatura konusu malların davalı firmaya teslim edilmediğini beyanla itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde imza incelemesi yapılmış ise de, inceleme yapılan irsaliyeli faturaların takibe dayanak yapılan 04/12/2014 tarihli …. numaralı 27.656,53 TL bedelli fatura olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından takibe dayanak irsaliyeli faturanın aslının sunulmaması, bu nedenle takibe dayanak fatura üzerinde imza incelemesi yapılamaması, faturanın davalının ticari kayıtlarında yer almaması, her ne kadar mali müşavir bilirkişi raporunda davalının 359,50 TL borçlu olduğu tespit edilmiş ise de, takibin cari hesaba dayanmadığı, bu nedenle davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini, fatura alacağını ispatlayamaması, dava dilekçesinde de açıkça yemin delilline başvurulmaması nedeniyle davanın reddine, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 366,06 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 311,66 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 4.546,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı ve davalı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansının bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır