Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/413
KARAR NO : 2021/343
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkil ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, yapılan ticari işten dolayı, müvekkilinin davalı borçludan 300.850,70 TL alacağı oluştuğunu, Müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla, 26.10.2015 tarihinde Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek, davamızın kabulü ile borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına, Borçlu aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiş, vekili tarafından beyan dilekçeleri ibraz edildiği görülmüştür.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, fatura suretleri, dip koçanlar, sevk irsaliyeleri, tebliğ ve tebellüğ belgeleri, sözleşme örneği, Kocaeli ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Talimat sayılı dosyasından alınan 18.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporu, Kızıltepe …… Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporu, 04.04.2019 tarihli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: dava konusu alacağın konusunu oluşturan işlerin projeler, hakkedişler ve diğer tüm belgeler ile elde edilen bulgular da birlikte değerlendirilmek suretiyle işlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, tamamlanıp tamamlanmadığı, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
09.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; …… isimli AVM Merkezinin ……. nolu işyerinde yapılan İşin Bedel tespiti olarak yapılan işin eksiksiz, hakediş rakamlarının piyasa ile uyumlu olduğu, kesilen faturanın 01.09.2015 tarihli C …… nolu KDV Dahil 228.000,00 TL tutarlı faturanın düzenlenmiş olduğu tespit edilmiştir.
22.01.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; …… AVM projesine ait Bilirkişi keşif raporunda dosyadaki projeler ile mağazadaki yapılan inceleme neticesinde elektrik projesinin aynı kaldığı, zemin kısmında değişiklik olmadığı ve daha sonra projeden farklı olarak ……… mağazası tarafından arka tarafa bölme duvar depo yapıldığı tespit edilmiştir.
31.07.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ……. AVM projesine ait Bilirkişi keşif raporunda yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde işin projesi ve dava dosyasındaki irsaliye fatura bilgilerinin (01.09.2015 tarihli ……. ve 01.09.2015 tarihli ……. nolu faturalar mevcut) işyerinde tadilat, tamirat, dekorasyon işlerinin yapıldığı bilirkişi heyetimizce yerinde yapılan teknik değerlendirme neticesinde davacının üstlendiği işin usulüne uygun olarak yapıldığı, yapılan işlerin proje ve eklerine uygun olduğu rapor edilmiştir.
10.11.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ……. AVM …. kat …… nolu dükkan projelerine ait Bilirkişi keşif raporunda hak edişteki işlerin ve metrajların projeleri ile uyumlu olduğu, bu işlerin tamamının usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, hak edişteki bedellerin yapıldığı dönemdeki piyasa fiyatlarına uygun olduğu, ……. AVM’deki ……. nolu dükkanlarda yapılan toplam iş bedelinin 197.149,87 TL+ 35.486,98 TL KDV = 232.636,85 TL olduğu kanaati ile rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce alınan 18.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda, dosyada mevcut raporlar ve tespitler muvacehesince davalı ……. A.Ş.’nin Davacı … Mim. A.Ş.’ye 300.850,70 TL borçlu olduğu, davalı şirket …… Mağ. A.Ş.’nin 31.12.2015 tarih itibariyle davacı şirket ……. A.Ş.’den 31.102,20 TL alacak bakiyesinin olduğu rapor edilmiştir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalar, mahkememizce ve talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu, Kocaeli ve Mardin de bulunan AVM’lerin inşaat ve dekorasyon işlerindeki hak ediş alacaklarına dayanılmıştır. Mahkememizce alınan ve itibar edilen bilirkişi raporlarında, davacı tarafın üslendiği işi usulüne uygun olarak yaptığı, yapılan işlerin projeye uygun olarak yapıldığı, teknik bilirkişi raporlarındaki tespitlerince davaya konu olan davacı tarafından sunulan cari hesap ekstresindeki mevcut faturaları hakediş bedellerine uygun olduğu tespitinin yapıldığı, dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde, 09/2015 tarihinde davacı tarafından 4 adet fatura düzenlendiği, bir kısım ödemeler olduğu, ödemeler nedeniyle ticari defter incelemesinde tespit edildiği üzere hesap ekstresinde hesabın sıfırlandığı, …. AVM ve ……. AVM işlerine yönelik uyuşmazlık hususlarında talimat mahkemesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hak edişteki işlerin ve metrajların projeleri ile uyumlu olduğu, bu işlerin tamamının usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, hak edişteki bedellerin yapıldığı dönemdeki piyasa fiyatlarına uygun olduğu, yapılan toplam iş bedelinin 232.636,85 TL olduğu rapor edilmiş, ………..AVM işleri ile ilgili alınan ek raporda, davacı tarafından yapılan imalatların değeri 20.964,48 TL olarak tespit edilmiş olmakla, itibar edilen bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere …… AVM için toplam iş bedelinin 232.636,85 TL, ……….. AVM işleri için imalatların değeri 20.964,48 TL olmak üzere davacının davalıdan toplam 253.601,33 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup iş bu tutar yönündeki talebin kabulüne karar verilmiş, davacının fazlaya ilişkin talepleri ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, davalının kötü niyet tazminatı talebi yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyasındaki itirazın 253.601,33 TL’lik kısım bakımından itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2- Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 50.720,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.323,52 TL harçtan peşin alınan 3.633,53 TL harcın mahsubu ile eksik 13.689,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 12.885,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 10.860,77 TL. yargılama gideri ile 3.667,03 TL. toplam harç masrafı ki toplam 14.527,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 26.202,09 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 6.942,42 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, kabul ve red bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021
Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)